|

Düğüm noktası

Fırat Kalkanı’nın Bab cephesi öylesine önemli ki, Türkiye burayı DEAŞ’tan temizlemezse bölge, ABD destekli Suriye PKK’sına devredilecek. Bu da, güneyinde kurulacak bir kukla devletle Türkiye’nin Ortadoğu halklarıyla bağlantısının kesilmesi demek.

Yeni Şafak ve
04:00 - 25/12/2016 Pazar
Güncelleme: 04:04 - 25/12/2016 Pazar
Yeni Şafak

24 Ağustos'ta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ortaklığıyla başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı, Kuzey Suriye'nin anahtarı olarak nitelendirilen Bab'da yoğunlaştı. DEAŞ'lı teröristlerin harekât süresince en büyük mukavemeti gösterdiği bölge olan Bab, diğer yandan terör örgütü PKK açısından da önemli bir kent. Bab cephesinin Fırat Kalkanı'ndaki 'en önemli halka' olduğunu belirten güvenlik kaynakları, bu bölgenin neden Türkiye'nin 'güvenlik kapısı' olduğunu şöyle anlatıyor:



HEDEF ASLINDA CERABLUS'TU


“DEAŞ daha önce Suriye kuzeyinde çok sayıda yerleşim birimini PKK'ya terk etmiş ve PKK'nın kontrol ettiği sözde kantonların büyümesine katkı sağlamıştı. Çok düşük yoğunluklu çatışmaların ardından şehirlerin DEAŞ tarafından PKK'ya devredilmesi Suriyeliler tarafından 'devir teslim' olarak yorumlanıyordu. PKK, ABD desteğiyle Münbiç'i ele geçirmesinin ardından yeni hedef olarak Cerablus'u belirlemiş, hatta 'Cerablus Askeri Meclisi' adı altında bir operasyon birimi kurmuştu. DEAŞ, Cerablus'u PKK'ya devretmeden Fırat Kalkanı yapıldı ve Suriye kuzeyinde Fırat Nehri'nin batısında kalan sınır hattı boydan boya DEAŞ teröründen temizlendi. PKK, Cerablus'tan Azez'e kadar olan bölgeyi DEAŞ'tan teslim almadan operasyon yapıldı ve Fırat doğusunda terör koridoru kurulması engellendi.”



İKİNCİ PLAN DA TUTMADI


“Cerablus-Azez arası Fırat Kalkanı ile terörden temizlenince PKK terör koridorunu tamamlamak için güçlerini Münbiç güneybatısına kaydırmaya başladı. Alınan istihbarata göre PKK, Münbiç'ten 40 km güneybatıya yönelecek ve oradan da 90 km kuzeybatı hattına doğru gelip koridoru Bab üzerinden tamamlamaya çalışacaktı. Ancak TSK ve ÖSO'nun kararlı tavrı bu planı da boşa çıkardı. Bab Operasyonu, Türkiye'nin Ortadoğu halklarıyla bağının kesilip hemen güney sınırında bir terör devleti kurulma projesini yok edecek. Öte yandan Bab'ın DEAŞ teröründen temizlenmesi, Türkiye'nin Suriye krizinin başından buyana ısrarla savunduğu 'güvenli bölge' projesinin fiili olarak hazırlanması anlamına da geliyor.”



2011 düzeni korunacak


Fırat Kalkanı Harekâtı'nın sadece silahlı boyutu yok. Harekâtın başarıyla tamamlanmasının ardından Suriye'nin demografik dengesinin korunmasıyla ilgili diplomasi atağı da başlayacak. Çatışma ortamının bitirilmesine eşzamanlı olarak, ülkelerinden kopmak zorunda kalan Suriyeliler için geri dönüş programları başlatılacak. Böylece Suriye'de 2011'deki demografik dengenin korunmasına çalışılacak. Çatışma ortamının bitirilmesiyle birlikte, Bab'ın hemen güneyinden başlayan İran hattının da ortadan kaldırılması hedefleniyor. Halep kuzeyi ve merkezinde şu an Beşşar Esed'in kara gücünün neredeyse tamamını İran'ın bölgeye gönderdiği mezhepçi teröristler oluşturuyor. Bu teröristlerin ülkeden çıkarılması da hedefler arasında.



Çekinmeyiz


Gölcük'te konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Bab operasyonunun Türkiye'nin huzuru ve güvenliği için düzenlendiğini belirtti, “Ülkemizin güvenliği gerektirirse elbette başka operasyonları da hiç çekinmeden yaparız. Önemli olan Türkiye'ye yönelik tehdidi nereden gelirse gelsin kaynağında imha etmektir, yok etmektir” dedi. Ne Suriye'nin ne Irak'ın ne de başka bir ülkenin toprağının bir tek karışında bile gözlerinin olmadığını kaydeden Işık, “Bizim baştan beri tavrımız net. Gazi Mustafa Kemal'in 'Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesine sonuna kadar sahip çıktık ve çıkmaya devam edeceğiz ama hiç kimse de bölgemizde gelişen olaylara Türkiye'nin kayıtsız kalmasını beklemesin” açıklaması yaptı.


#Fırat Kalkanı
#DEAŞ
#Ortadoğu
7 yıl önce