AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin büyük bir mücadele içinde olduğunu belirtti. Terörle mücadelenin hem kendi topraklarımız hem de sınırlarımızın ötesinde sürdüğünü vurgulayan Yıldırım, özetle şunları söyledi:
Terörle mücadele, Türkiye'nin beka mücadelesidir, varlık mücadelesidir. Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin daim olması adına verilen büyük bir savaştır. Terörün Türkiye'yi vesayet altına almasına asla izin vermeyeceğiz. Terör ve şiddet, Türkiye'yi, demokrasimizi ve hukuk yolundaki kararlılığımızı asla sona erdiremeyecek. Terör karşısında her zaman olduğu gibi millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi sonuna kadar koruyacağız.
Terör örgütlerinin canları yandıkça asimetrik eylemlere başladı. İstanbul ve Kayseri'de yaşanan saldırıların arkasından son olarak Rusya'nın Ankara Büyükelçisi'ne yapılan alçakça suikast ve eş zamanlı olarak Berlin'de yaşanan bütün bu saldırılar, göstermektedir ki teröre karşı hiçbir ülke 'Biz güvenliyiz.' diyemez. Terör, dünyanın başının belasıdır. Türkiye'nin maruz kaldığı terör saldırılarını sadece Türkiye'nin meselesi olarak görmek fahiş bir hatadır.
Irak ve Suriye'ye yerleşmiş olan terör örgütlerinin sadece Türkiye'yi tehdit ettiğine inananlar yanılırlar. Terör dünyanın ortak sorunudur, uluslararası toplum terör karşısında ikircikli söylemi bir kenara bırakmalı ve tamamen aynı tavrı almalıdır. Terörle mücadelede başarının önemli şartlarından bir tanesi budur. Sizin teröristiniz kötü, benim teröristim iyi anlayışı maalesef terörü bitirmeye değil, terörün daha da azmasına sebep olmaktadır.
Güney sınırlarımızda maalesef ciddi bir kaos, otorite boşluğu var, adeta hükümet yok. Yanı başımızda, Halep'te yaşanan insanlık dramı bütün dünyanın gözünde cereyan ediyor. Halep'te yaşananlara ne yazık ki dünya yine sessiz, sağır, dilsiz. Ancak Türkiye her zaman olduğu gibi bu insanlık dramına, bu vahşete sessiz kalmadı. Yoğun diplomasi görüşmeleri yaptık ve arkasından ateşkesin gerçekleşmesini sağladık. Sivillerin Halep'ten tahliyesini başlattık.
Bugüne kadar 40 bin civarında sivil, ateşin içinden alınarak daha emniyetli bölgelere nakledildi. Bu kolay olmadı. Maalesef bölgede savaşın bitmesini istemeyen, adeta bu işi bir sektör haline getirmiş unsurlar her fırsatta barışa kurşun sıkmak için gereken her türlü çabayı da gösterdiler. Buna rağmen kararlı tutumumuz, muhataplarımız üzerindeki yoğun diplomatik baskımızla bu insanların imdadına da yetişmeyi başardık.
Başbakan Binali Yıldırım, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'ne taziye ziyaretinde bulundu. Karlov'un resminin bulunduğu kürsüye karanfil bırakan Yıldırım, elçilikte
açılan taziye defterine, şunları yazdı: “Bu alçak suikast ile Türkiye ve Rusya arasındaki kapsamlı ilişkileri ve iki millet arasındaki beşeri köprüleri yıkmak isteyenler amaçlarına ulaşamayacak, suçlular tek tek tespit edilip layık oldukları cezaya çarptırılacaktır."