|

Zamansız işler yapıyorum

Tasarımcı Bülent Erkmen’in 40 yıldır ürettiği kitap, dergi, afiş, logo çalışmaları Akbank Sanat’ta izleyiciyle buluştu. Erkmen, “Günün moda unsur ve akımlarını işlerimden uzak tutmaya, dünle-bugünle ilişkisi olmayan, zamansız işler yapmaya çalışıyorum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 2/05/2018 Çarşamba
Güncelleme: 03:15 - 2/05/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Erkmen’in 40 yıldır ürettiği kitap,  dergi, afiş, logo çalışmaları Akbank Sanat’ta izleyiciyle buluştu
Erkmen’in 40 yıldır ürettiği kitap, dergi, afiş, logo çalışmaları Akbank Sanat’ta izleyiciyle buluştu

Tasarımcı Bülent Erkmen’in 40 yıla yayılan grafik tasarım serüveni Akbank Sanat’ta düzenlenen Remix sergisinde ziyaretçiyle buluşuyor. Sergide toplumsal konulardan sanata uzanan çok geniş bir üretim süreci görüyoruz. Sanatçı, sergiyi bir dizi konuşmadan kurguladığını belirterek, “Sergilediğim eski işleri ve sergilenmeyen yeni işleri karıştırıp farklı bir bağlamda tekrar sahneye koyuyorum. İşleri bir tür “geri dönüşümlü” kullanma hali. Günün moda unsurlarını, akımlarını işlerimden uzak tutmaya, dünle-bugünle ilişkisi olmayan, zamansız işler yapmaya çalışıyorum” şeklinde konuşuyor.

Türkiye’de sanatın son 40 yılına bir çerçeve çizen sergi 31 Mayıs’a kadar ziyarete açık olacak.


SEVİM BURAK İLHAM VERDİ

Sergiyi gezerken sanatçının Devlet Tiyatroları başta olmak üzere, özel tiyatrolar, sanat fuarları ve göz aşinalığımız olan birçok festivalin afişini tasarladığına tanık oluyoruz. Aynı zamanda yerli ve yabancı birçok yazarın, şairin kitap kapaklarında da Erkmen imzası görüyoruz. 1993 yılında Nisan Yayınları’nın Sevim Burak’ın Bütün Eserleri dizisi bunlardan biri. Erkmen, tasarım sürecini şöyle anlatıyor: “Sevim Burak yazdığı yazıları, daktilo ile yazılmış kağıtları belli yerlerinden keserek parçalara ayırıyor; bu parçaları evinin perdelerine iğneyle tutturuyor. Hastalığı nedeniyle sürekli kullandığı kalp ilacı ve o dönem iyisi bulunmayan toplu iğne. Dizinin genel işareti için bir toplu iğne tasarladım. Bir de kitapta çift kapak olsun istedim.”

ŞEHİR MAHALLELERİ OLUŞTURDUM

Sergi mekanını labirentlere dönüştüren Erkmen, ‘70ler’in sonundan başlayarak, yaptığım işleri, zamanı karıştırıp kişisel bir kurguyla gözönüne serdim. Sergideki işlerin her birinin kendi var olma nedenleri var, bu var olma nedenleri doğrultusunda kurduğum yeni ilişkilendirmelerle ‘şehir mahalleleri’ oluşturdum” diyor ve ekliyor: “Farklı zamanlarda çok farklı nedenlerle yapılan bu işler bu mahallelerin komşuları oldu. Çok sıkışık, çok girift bir yapı kurmak istedim. Labirent duvarların arasında yürüdükçe, farklı zamanların sesleriyle, görüntüleriyle karşılaşılıyor. Şehrin sokakları, labirentin koridorları arasında sesler, uğultular, konuşmalar, müzikler. Duyulan bir sesten uzaklaşılıyor, o ses gidiyor, ilerden başka bir ses geliyor ya da başka bir görüntü.”


O kapağın öyküsü

Sergide birçok izleyici şaşırtan noktalardan biri de Tanpınar’ın başyapıtı Saatleri Ayarlama Enstitüsü. Bülent Erkmen Dergah Yayınları’ndan çıkan bu kitabın kapak tasarımına da imza atmış. Bu kapağın ilk işlerinden olduğunu belirten Erkmen, “Beyaz bir kağıda kurşunkalemle yaptığım klasik bir resimleme. Romanın özünü ‘temsili’ olarak anlattığım işlerden. Kollarıyla kendini sarmalayan, kendi kendini hareketsizleştiren, ifade vurgusunu yüzünde gördüğümüz bir bürokratın kapak üstüne konmuş hali!” diyor.

#Bülent Erkmen
#Tasarımcı
6 yıl önce