|

Avrupa hakkında tüm bildiklerinizi unutun!

Sosyal Antropoloji uzmanı Jack Goody, 'Avrasya Mucizesi ' adlı kitabında yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya koyduğu argümanlarla sıkı sıkıya inandığımız, hatta iman ettiğimiz 'Batı mucizesi' gerçeğini yerle bir ediyor.

Aslı Varlık
00:00 - 18/08/2013 Pazar
Güncelleme: 14:46 - 18/08/2013 Pazar
Yeni Şafak
Avrupa hakkında tüm bildiklerinizi unutun!
Avrupa hakkında tüm bildiklerinizi unutun!

İnsanoğlu kurtuluşunu mucizelerden, kahramanlıklardan bekledi. Avrupa kendi mucizesini Helen dünyasında buldu, Rönesans ve modernizme giden süreçte kendi elleriyle yarattığı 'Batı mucizesini ve üstünlüğünü' biz Asyalılar ve Şarklılara da inandırdı. Bu mucizeye ilk inanışımız ise III. Selim, II. Mahmud ve Tanzimat ricâliyle oldu. Batı mucizesi için dinimizi, dilimizi ve medeniyetimizi bir kenara koyduk. Batılıydık, Batıcıydık, mucizeden payımıza bir şeyler düşmeliydi.

Türkiye'de eğitim-öğretimin her safhasında saygıdeğer akademisyenler kulağımıza büyük Batı mucizesini fısıldamaya devam etmektedirler. Asyalı bir Müslüman olmak mucizeler dünyasına uzak kalmaktı, ama Avrupalı ve laisist olmak öyle mi?

Jack Goody sosyal antropoloji konusunda uzman, yaptığı çalışmalar neticesinde, ortaya koyduğu argümanlarla birlikte sıkı sıkıya inandığımız, hatta iman ettiğimiz 'Batı mucizesi hakkında bildiğiniz her şeyi unutun' dercesine okuyucuyu titretiyor.

ŞARK: MUCİZENİN KALESİ

1985'de 'Avrupa Mucizesi' konulu bir konferansta sunduğu tebliğden konusunu alan kitap yer yer Goody'nin daha önce ve sonra yapmış olduğu çalışmalara da yer vererek 'Neden Kapitalizm Avrupa'da ortaya çıktı?' sorusu ışığında birçok soruyu sorarak Avrupa mucizesinin, Avrupa savlarına karşılık eleştirel bir yaklaşımla cevaplandırmaya çalışıyor.

Goody, çalışmasında Avrupa ve Asya dünyasının Tunç Çağı'nda Kent Devrimi hususunda eşit bir gelişme gösterdikleri ve Asya'nın, Avrupa'ya oranla daha üstün bir konumda olduğunu dile getirilerek, günümüz dünyasının Avrupalıların kendi elleriyle yarattığı mucizenin Asya'nın katkısı ve etkisinin yadsınamayacağı görüşünü dile getirerek Avrupa mucizesinin aslında bir Avrasya mucizesi olduğundan bahsediyor.

Avrupa'nın Rönesans ve sonrasında 'kapitalist' dünya düzeniyle birlikte Asya'ya karşı kazanmış olduğu üstünlüğün daimi değil 'münavebeli' bir üstünlük olduğunu iddia etmektedir.

Kitapta 'Neden Kapitalizm Avrupa'da? sorusuna Batı merkezli verilen cevapların; Asya tipi üretim tarzının durağan olduğu iddiasına ve Weber'in Protestan püriten çilecilik ile açıklamasına yer veriliyor. Aynı zamanda aile bağlarının Avrupa'da güçsüz olması ve bireyciliğin katkısının olduğu görüşlerini de dillendiriyor. Marx, Weber, Braduel, Laslett ve Needham gibi pek çok tarihçi, sosyolog ve ekonomistin yaklaşımlarının teleolojik çerçevede kaldığını söyleyerek tenkit etmektedir. Bu görüşlere Çin'deki yoğun ticari hayatın rekabetçi bir şekilde devam ettiğini göstererek yersiz bir iddia olduğunu belirtmekte ve her ne kadar kalabalık bir aile grubu içinde yaşasalar da doğuluların bireysel çıkarlarını da düşündüklerini söyleyerek bu cevapları 'batı mucizesi' nin dışına çıkan bir gözle tarihsel ve antropolojik argümanlar ışığında irdeleyerek mucizeyi çürütmektedir.

Bugünlerde Çin ve Hindistan'da ki ticari manada ki yükselişin Tunç Çağı'nda yaşanan gelişmelere bağlı olduğunu da belirterek bu ülkelerdeki büyük değişim ve gelişimin usulet ve suhuletle mi başarıya ulaştıkları sorusu akla geliyor.

Yazar, Tunç Çağı'nda yazının ortaya çıkmasıyla bilgi toplumuna doğru bir geçişin yaşandığını dile getirmektedir. Moderniteye yönelik evirilen gelişmelerin Çin, Mezopotamya, Roma ve Hindistan'da oluşan bilgi birikimini ortaya çıkaranın yazı olduğundan bahsetmektedir. Abbasi ve Büveyhi döneminde Yunan düşünce dünyasının kendi dillerine aktarılmasından bahsederken, Avrupa'dan önce bireyciliğin ön plana çıktığı sanat türlerinin ortaya çıkmasını bu tercüme hareketleriyle açıklamaktadır.

Avrupa ve Asya arasında süregelen ticaretle birlikte Braduel'in finansal kapitalizm olarak bahsettiği gelişmelerin ' kapitalizm' adı altında sadece herhangi bir coğrafi bölgede yada bir ülkenin buluşu olmadığını söylemektedir. Kapitalizmin bir İngiliz veya Avrupa mucizesi değil, Braduel'in Doğu Akdeniz dünyasını tasvir ederken bahsettiği gibi yüzyıllarca süren ekonomik ilişkiler sonucunda ortaya çıkan bir gelişme olduğunu dile getirmektedir. Goody kitabın sonlarına doğru ise tekrar ve tekrar Avrupa'nın kurmuş olduğu üstünlüğün daimi değil, münavebeli olduğunu dile getirmektedir.

Yıllarca öğrendiğimiz, inandığımız ve hala inanmakta olduğumuz Batı mucizesine geçerli ve gerekçeli bir eleştiri ve tenkit, mucizenin içinden dünyayı gören ve yaşayan bir isimden Jack Goody'den geliyor. Avrasya Mucizesi adlı yapıtıyla 'Batı mucizesi diye bir şey var mı?', 'Avrupa merkezli dünya tasavvurunda ki Doğu tasavvuru ne kadar gerçek?', 'Sekülerliğin Batı'da bir kurum haline gelmesinin nedenleri neler?', 'Weber'in sıklıkla altını çizdiği Protestan ahlakının kapitalist yenidünya düzenine oluşumuna katkısı ne kadar gerçek?' gibi birçok soruya yanıt vermeye çalışıyor. Duvarlarınızı yıkmaya hazır mısınız?

Kitabın Künyesi:

Avrasya Mucizesi

Jack Goody

çev. Zeynel Kılınç

Küre Yayınları

2013

11 yıl önce