Amerika'nın en önemli yazarlarından olan Jack London'un yazarlık serüvenini yoksul ve eğitimsiz bir denizci olan Martin Eden karakteriyle romana dönüştürdüğü başyapıtı Temel Kitaplar dizisinden Şule Yayınları etiketi ve Gökçe Köse çevirisiyle okurla buluştu. Yazarın 33 yaşında yazdığı bu kitapta hayatının iz düşümlerini görmek mümkün. Hatta diyebiliriz ki otobiyografik bir eserdir Martin Eden. Kitaba ismini veren kahraman Martin Eden, imkânsız bir aşkın dalgaları arasında kıyıya ancak sevgilisiyle arasındaki sınıf farkını aşarak ulaşabileceğine inanır. Bu inançla, bütün vaktini kütüphanelerde geçirmeye başlar. Yazdığı pek çok şiir ve hikâye başarısızlıkla sonuçlanır fakat Martin kararlıdır, edebi çevrede ses getirecek eserler vermek için sınırlarını zorlar.
Kitabın intihar bölümü ise her okuyanın aklından çıkmayacak derecede sahici ve vurucudur. “…ciğerlerinin yanmaya başladığını hissetmişti ve bu onun hayattaki son kavrayışı oldu.” Bu sonla amaçladığı ve ulaştığı ortamın da aslında gerçek olmadığını bütün hayatının bir boşluğa tırmanış olarak geçtiğini kavradığı, birçok meseleye değindiği tam manasıyla bir klasiktir Martin Eden. Bir nevi bencilliği sorguladığı, hayalleri kaybolduğunda uğrunda yaşayacağı hiçbir şeyin kalmadığı bencillere verdiği derstir. Jack London'un sürükleyici anlatımı, güçlü kurgusu ve akıcı diliyle bu roman her okurun kütüphanesinde bulunmayı hak ediyor.
