Son dönemde Türkiye gündeminde en çok tartışılan konuların başında geliyor Kürt sorunu. Kökleri Cumhuriyete kadar uzanan, sadece son 30 yılda 40 binden fazla cana mal olan, pek çok insanı yerinden yurdundan eden, ocaklara ateş düşüren dinamik bir sorun bu... Kürt sorunu üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çeken yazar ve aynı zamanda da bir Kürt aydını olan Altan Tan'ın kaleme aldığı Değişen Ortadoğu'da Kürtler adlı kitap, sorunun arka planını ve çözüm parametrelerini ülkedeki son gelişmeler ışığında ele alıyor. Daha önce yayınlanan Kürt Sorunu Ya Tam Kardeşlik Ya Hep Birlikte Kölelik adlı kitabı uzun süre çok satanlar listesinin üst sıralarında bulunan yazar, gerek soruna gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşması gerekse güncel konular üzerinden meseleyi incelemesiyle dikkat çekiyor.
Tan, kitabın önsözünde sorun için en gerçekçi çözüm olarak şunları yazıya döküyor; “Kürt kimliğinin tanınarak demokratik bir cumhuriyette ana dille eğitim dâhil radyo, televizyon, gazete yayınlarının serbest bırakılması, her türlü sosyal-kültürel çalışmanın anayasal teminat altına alınması ve eyalet sistemine geçilerek yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, Kürtçenin Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları eyaletlerde kamusal alanda da kullanımının sağlanması en gerçekçi çözüm olarak görülmekte, Kürt sorununu çözüm merkezinde ise Türkiye bulunmaktadır.” Sorunu bir rejim meselesi olarak gördüğünü söyleyen yazar “Rejim dikiş tutmuyor. Ne yapılırsa yapılsın fayda etmiyor. Yaklaşık yüz yıldır 31 Mart 1909 darbesi ile iktidarı ele geçiren İttihatçıların günümüzdeki artıkları kendi saltanatlarını üç beş gün daha uzatabilmek için bütün bir ülkenin batmasına göz yumuyorlar.” diye de ekliyor.
Altan Tan çalışmasının Çözümün Parametreleri bölümünde ilginç bir tespit yapıyor. Tan'a göre Hükümet'in başlattığı demokratik açılım Ak Parti'nin içindeki 'virüsler' nedeniyle durma noktasına geldi. Tan'ın bir başka dikkat çekici tespiti ise Kürtlerin dini inançları ile ilgili. Yazar kitabın 'İslam'ın Rolü' bölümünde Kürtlerin İslamı silah zoruyla kabul ettiği, asıl dinlerinin Zerdüştlük olduğu iddialarını reddediyor. Tan'a göre Kürtlerin korkudan zorla inançlarından vazgeçtikleri iddiası, Kürtlerin bölgenin en korkak halkı olarak nitelemeyi de zımnen beraberinde getirmektedir ki, bu kesinlikle 'doğru değildir.'
Kitabın sonunda yer alan 'Röportajlar' bölümünde ise yazarın çeşitli zamanlarda medyada çıkmış Kürt sorunuyla ilgili on sekiz adet röportajı yer alıyor. Değişen Ortadoğu'da Kürtler kitabı Kürt sorununun dününü bugünü anlamak isteyenlerin kütüphanelerinde bulundurması gereken bir çalışma.
