|

Her okura bir Müfredât gerek

Ömer Faruk Ozan
00:00 - 4/06/2008 Çarşamba
Güncelleme: 02:51 - 4/06/2008 Çarşamba
Yeni Şafak
Her okura  bir Müfredât gerek
Her okura bir Müfredât gerek

Bediüzzaman, Kur'an'ın hayrete düşürücü, sordurucu - cevaplayıcı ve delil gösterici - anlam yükleyici olduğunu ve bunların da ancak Kur'an'ın hikmetiyle mükemmel bir şekilde ortaya çıkabileceğini belirtmiştir. Çünkü Kur'an "her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde" olarak indirilmiştir (Nahl 89). Kur'an'a mahsus tanımlanmış bu üç özellik de dahil, daha nice bilmediğimiz, anlamadığımız, duymadığımız ve görmediğimiz hikmet vardır ki onlar da ayet olarak isimlendirilen Allah'ın işaretlerinde / kelimelerinde gizlenmiştir.

Buradan bakıldığında Kur'an bir emirler ve nehiyler bütünü olarak okunduğu kadar, tüm kainatın, her şeye özgü her türlü durum ve oluşun nizamı, belgesi ve bilgisi olarak da okunabilecektir. Bu okuma ise Kur'ani kelimeleri ayetlerdeki şekillerine göre bilmeyi, tasnif etmeyi, anlamlandırmayı gerektirmektedir. İşte bu nedenle İslam dünyasında Kur'an sözlüklerinin hazırlanması çok erken dönemlerde başlamış ve giderek müfessirlerle, Kur'an kaynaklı düşünce ve görüşler ortaya koyan alimlerin kelimelere anlam yükleme biçimlerine göre de sözlükler yazılmaya başlanmıştır.

Söz konusu sözlüklerden en meşhur olanı Muhammed Fuad Abdülbaki'nin el-Mu'cemu'l Müfehres li Elfazı'l-Kur'an-i Kerim'dir. Türkiye'de de Çağrı Yayınları'nca tıpkı-basımı yapılan bu sözlükte ayetlerde geçen tüm kelimeler alfabetik olarak tasnif edilmiş ve o ayetlerin ilk cümleleri, no'su, yer aldıkları sureler, sure no'larıyla birlikte sözcüklerin altında sıralanmıştır. Bu yanlarıyla el-Mu'cem, özellikle Arapça bilenlerle, Kur'anı hıfzetmiş ya da Kur'an'la sürekli hemhal olanların kolayca yararlanabilecekleri bir eserdir; Kur'an'a ve kısmen Arapça'ya aşinalığı olmayanlar içinse zor yararlanılacak bir kaynaktır.

Pınar Yayınları el-Mu'cem'in belirttiğimiz önemini ve Arapça'yı bilen bilmeyen tüm okuyucuların ihtiyaçlarını gözeterek, geçtiğimiz aylarda Türkçe'ye çok önemli bir eser daha kazandırdı: er-Ragıp el-İsfahani'nin Mufreda'tu Elfaz'l-Kur'an'ı / Müfredat Kur'an Kavramları Sözlüğü (İst., 2007).

Mafredat'ın yazarı Ragıp el-İsfahani'nin doğum tarihi bilinmemektedir. Ragıp el-İsafahani adının lakap, gerçek adının Ebu'l Kasım el-Hüseyin b. Muhammed b. el-Mufaddal olduğu, Arapça'yı Ebu Mahsun el-Cebban / Muhammed b. Ali b. Ömer'den okuduğu ileri sürülmüştür. Şiir de yazan Ragıp el-İsfahani özellikle Beyzavi ve Gazali'nin birçok konuda başvuruda bulundukları isimlerden biri olmuştur. Kur'an, şeriat, itikad ve mantık konularında birçok eserler veren Ragıp el-İsfahani'nin 1108 yılında vefat ettiği sanılmaktadır.

Müfredat'ın sahibi el-İsfahani için Zehebi "Hünerli bir bilgin, kusursuz bir muhakkiktir. Kelamcıların zekilerindendir" derken, Beyhaki ile Şehrezuri de onu İslam hükemasından, şeriatla hikmeti kendinde toplamış, akli konulardaki nasibi daha fazla olan bir alim olarak tanımlamışlardır. Müfrerat'ın yakından incelenmesiyle bu tanımların haklılığı hemen ortaya çıkmaktadır.

Müfredat'ta, 28 harf altında, Kur'an'da yer alan sözcükler kökleri, ilk anlamları, deyim olarak kullanılışları, ayetlerdeki karşılıkları ve yerleriyle birlikte verilmiştir. Ragıp el-İsfahani de Müfredat'na yazdığı önsözde, amacını, izlediği bu yöntemin gerekçelerini şöyle belirtmiştir: "Kur'an ilimleri içinde, kendisiyle meşgul olunması gerekenlerin başında lafızla ilgili ilimlerin geldiğini ve lafızla ilgili ilimlerden de tek tek lafızların gerçek, hakiki anlamı üzerinde duran (ilmin) geldiğini zikretmiştim. Bu bakımdan tek tek Kur'an lafızlarına ulaşmak isteyen kimsenin ilk yardımcısı olması yönüyle kişinin (inşa etmeyi) arzuladığı bir binayı inşa edebilmesi için yardımına ilk başta başvurması gereken tuğlaları elde etmesine benzer. Bu (bilgiler ve onların öğrenilmesi) yalnızca Kur'an ilimlerinde faydalı değildir. Bilakis şeri ilimlerden her birinde faydalıdır. Kur'an lafızları Arap dilinin özü ve zübdesidir. Onun merkezinde yer alan cevheri ve değerli taşlarıdır. Fakihler ve hükema (çıkardıkları, dile getirdikleri) hükümlerinde ve hikmetlerinde onlara dayanır. Hünerli şairler ve edebiyatçılar nazımlarında ve nesirlerinde onlara dayanır. Onların dışında kalan lafızlar ve onlardan dallara ayrılmış ve(ya) onlardan türemiş lafızlar, onlara nispetle yemişlerin en lezzetli kısımlarına nispetle kabukların ve çekirdeklerin durumu gibidir ve buğdayın özüne nispetle çöpün ve samanın durumu gibidir."

Yusuf Türker tarafından çevrilen Müfredat, yine onun tarafından notlandırılmıştır. Notlandırmayı özellikle vurgulayışımız Türker'in çeviriyi yaparken Müfredat'ın çeşitli yazma ve baskı nüshalarını da inceleyerek sözcüklerle ilgili hataları, bazı nüshalardaki ilaveleri, genel okuma ve ifade yanlışlarını da gözetmiş, kitaba işlemiş ve mümkün olabildiğince hatasız bir Müfredat'ın ortaya çıkması için büyük çaba sarfetmiş olmasındandır. Ragıp el-İsfahani ve eserleri başlığı altında 26 sayfalık bir incelemenin de yeraldığı Müfredat Kur'an Kavramı Sözlüğü, önemli bir boşluğu doldurduğu kadar, Kur'ani dil ve kültürün zenginleşmesi, yaygınlaşması açısından da büyük bir öneme sahip bulunmaktadır. Nitekim Yusuf Türker de Müfredat'a mütercim sıfatıyla yazdığı önsözde "Kur'an'ı anlama ve yaşama çabası Allah Resulünün vefatından sonra artarak devam etmiş ve zaman ilerledikçe, mekanlar genişledikçe, kültürler farklılaştıkça buna ihtayaç çok daha fazla hale gelmiştir. Bunu gören ilim adamları Kur'an'ın en doğru şekilde anlaşılmasına yönelik çok büyük gayretler göstermişler, bir bölümü Kur'an'ın anlaşılmasına yönelik tefsir ilimleri üzerinde yoğunlaşıp bu çerçevede binlerce kitap kaleme alırken, bir bölümü Kur'an'ın yaşam aktarılmış halini ifade eden sünnetin zihinlerde unutulup kaybolmasına, yanlış fikirlerin bu kanal üzerinden müslümanların düşünce dünyalarına ve hayatlarına girmemesine yönelik olarak ülke ülke dolaşmış, bütün ömürlerini buna vermişlerdir. Özetle İslami ilimler dediğimiz ilimler Kur'an'ın doğru bir şekilde anlaşılmasına ve hayata aktarılmasına yönelik olarak doğmuştur. İşte bu noktada Ragıp el-İsfahani'nin de buna yönelik yani Kur'an'ın anlaşılmasına yönelik el-Mufredat'ı kaleme aldığını görmekteyiz." demektedir.

Müfredat İslami ilim ve kültür hayatının tem taşlarından biridir. Bu büyük kitabın dilimize kazandırılmasına sebep olan Yusuf Türker ve Pınar Yayınları her türlü teşekkürü haketmektedir.



16 yıl önce