|

''Köprü edebiyatına'' iki yakadan bakmak

Bu yıl Tüyap Kitap Fuarı''nın ana teması olan çocuk ve gençlik edebiyatının ardından yerli ve yabancı yazarların bir araya gelerek gerçekleştirdiği atölye çalışmasında dünyayı kasıp kavuran gençlik edebiyatının ürünleri masaya yatırıldı.

Adnan Özer
00:00 - 19/12/2012 Çarşamba
Güncelleme: 16:39 - 19/12/2012 Çarşamba
Yeni Şafak
''Köprü edebiyatına'' iki yakadan bakmak
''Köprü edebiyatına'' iki yakadan bakmak

Gençlik Edebiyatı temel olarak iki düzlemde tartışılıyor. Birincisi onun ''varlığı'' ile ilgili. Bu şekilde kavramlaştırılacak bir edebiyat var mıdır, yoksa bu, kavramlaştırmaya ve kategorileştirmeye düşkün eleştirmenlerin, bunun yanında, modern dönem itibariyle editör ve yayıncıların bir icadı mıdır? Her ne kadar klasikleri ve de çağdaş seçkin eserleri belirlenmiş olsa da halen tartışılıyor. Kent ve Köpekler adlı romanı ''çağdaş gençlik edebiyatı''nın seçkin eserleri arasına sokulan Mario Vargas Llosa, illa bir tanımlama gerekiyorsa buna ''geçiş edebiyatı'' denilmesi gerektiği yolunda beyanlar verdi. Daha basit bir tanımlamayla ''köprü edebiyatı'' diyenler de var. Almanlar öteden beri ''Bildungsroman'' kavramını kullanıyorlardı, gençlerin yetişme maceralarını anlatan edebi eserler anlamında.

İkincisi, tür (genre) bakımından bir tartışma. Yani ne''ye gençlik edebiyatı denileceği; gençlerin okuması için mi, gençler tarafından da okunabilecek olan mı, kahramanları gençler olan mı, gençler tarafından yazılan mı?

İkinci düzlem haliyle sınırları (boundaries) gündeme getiriyor. Bu sefer de ''çocuk edebiyatından hangi noktada ayrıldığı'', ''yetişkin edebiyatına karışmadan uzandığı son noktanın neresi olduğu'' tartışılıyor. Aslında bu tartışmanın da iki düzlemi var; konu-dil-tema-kurgu-anlatım yoğunluğu vb. bakımından da sınırların neler olabileceği.

Yeni bir tarz ortaya çıktı

Bütün bunların ötesinde, edebiyatın kaostan beslendiği gözönüne alındığında, ''onun kimi seçeceği, kimin de onda neyi seçeceğine kim karar verebilir?'' sorusunu soranlar var. Charles Dickens''in çocuk klasiklerinin demirbaş eserlerinden olan Oliver Twist dışındaki öbür romanlarını, Dostoyevski''nin Suç ve Ceza''sını. Karamamazof Kardeşleri''ni; daha yakından Yaşar Kemal''in İnce Memed''ini, Yılanı Öldürseler''ini, Willam Golding''in Sineklerin Tanrısı''nı falan düşünelim. Jack London da bu anlamda başlıbaşına bir örnek, belki tüm eserleriyle. Kaos, tür ve sınırları pek dinlemiyor olsa gerek...

Günümüzün aşırı profesyonelmiş bazı yazarları bu kaosu ayrı bir dinamik olarak kullandılar ve ''türlerin türü'' denilebilecek, sınır ihlallerinden yeni bir ''yazınsal ülke'' oluşturarak günümüz ''popüler gençlik edebiyatı'' diye bir tarz ortaya koydular. Fantastik, romantik, gotik, gerilim, korku, gizem... polisiyeye varıncaya. Chic-lit, mumyporn gibi daha alt kategoriler de var. Ve şimdi bu kitaplar satılıyor. Ülkemizde de satışları on binleri, yüz binleri bulmakta. Büyük dilim de genç okurlar.

Geçtiğimiz 24-27 Kasım günleri arasında düzenlediğimiz ''Çağdaş Çocuk ve Gençlik Edebiyatı İstanbul Forumu 2012'' etkinliğinin fikir aşamasında bu konuları düşünüyorduk.

Ayrıca Türkiye''de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı konusundaki akademik çalışmalarda artış vardı. Yazarlarımızın deneme türündeki çalışmalarında da. O zaman Çocuk ve Gençlik Edebiyatı''ndaki gelişmelere ve sorunlara Türkiye tarafından da bir bakış getirilmesi gerektiği kanaatine vardık.Kurucu nitelikteki bu ilk forumumuzda, Çocuk Edebiyatı ve Yetişkin Edebiyatı ile bakışımlı olarak, Dünya Gençlik Edebiyatı''nın ''günümüzdeki durumu'' ve ''yeni sınırları'' ele alınacak; ''yeni teknolojiler'' bakımından imkanlar ve sorunlar çerçevesinde tartışmalar yapılacaktı.

Forumun ardından

Forumun.24 Kasım günü Tüyap''ta yapılan açılış toplantısında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Kütüphaneler Ve Yayımlar Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) temsilcisi Marius Tukaj ve Uluslararası Gençlik Kütüphanesi (Internationale Jugendbibliothek) Başkanı Christiane Raabe ve Ankara Üniversitesi bünyesinde kurulmuş olan Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOGEM) Başkanı Prof. Dr. Sedat Sever konuştular.

Forum, 26 Kasım günü Sultanahmet merkezindeki İstanbul Old City Otel''de ''Atölye Çalışması'' ile devam etti ve yine aynı yerde ''Değerlendirme Toplantısı'' ile son buldu.

''Atölye Çalışması''nın başlığı ''Gençlik edebiyatının sınırları ve günümüzde dünya gençlik edebiyatı'' olarak belirlenmişti. Yapılan iki oturumda tartışmalar şu alt başlıklarda yoğunlaştı:

. Ana Çizgileriyle Gençlik Edebiyatı''nın Kavramsal Açılımı, Sınırları ve Kriterleri (çocuk ile yetişkin edebiyatından ayrıldığı çizgiler). Gençlik edebiyatı''nın tarihçesi.

. Gençlik Edebiyatı''nın günümüzdeki durumu. Gençlik Edebiyatı''nın çağdaş klasikleri nelerdir?

. Yeni teknolojiler karşısında Gençlik Edebiyatı.

. Gençlik Edebiyatı: Sanat mı, Pedagoji mi?

. Yazarların sanat ve eğitim denklemi arasında karşılaştığı deneyimler, zorluklar.

. Gençlik edebiyatı verimini edebiyat coğrafyaları bakımından değerlendirmeler.

Moderatörlüğünü Dr. Fatih Erdoğan''ın''nin üstlendiği atölyeye, forumun yabancı davetlileri Birgitta Wallin (İsveç. Karavan Dergisi editörü), Catherine Butler (İngilere. University of the West of England), Christiane Raabe (Almanya), Joan Portel Rifa (İspanya. Araştırmacı, yazar) Juan Jose Lage Fernandez (İspanya. Oviedo Üni. Platero Dergisi Gn. Yay. Yönetmeni) ve Marina Markovic (Sırbistan. Yazar) tartışmacı olarak katıldı.. Tüyap''ın bu yılki onur yazarı Gülten Dayıoğlu da forum kapsamındaki atölyenin son oturumuna katıldı.

Çocuk edebiyatımızın önemli isimlerinden, yazar ve aynı zamanda akademisyen Prof. Dr. Gülçin Alpöge, son yılların üretken yazarları Ayşe Yamaç ve Filiz Tosyalı, sinemadaki başarısıyla da öne çıkan genç yazar Görkem Yeltan''ın katıldığı atölye çalışması, Türkçe, İngilizce ve İspanyolca dillerinde yapıldı.

İki raportörün İngilizce ve Türkçe olarak kayıt altına aldığı ''Atölye Çalışması''nın konuşma metinleri önümüzdeki günlerde kitaplaştırılacak.

Atölye Çalışması''nın özet raporu

Çağdaş Dünya Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Forumu''nda öncelikle ''çocuk ve gençlik edebiyatının tanımı üzerinde duruldu. Genel olarak 12-18 yaş arası okuyuculara yönelik edebiyat tanımı üzerinde uzlaşıldı.

Çocuklara yönelik edebiyatla gençlere yönelik edebiyatın sınırlarının çok keskin olmadığı belirtildi.

Gençlerin çocukluktan çıktıklarında yaşadıkları fiziki ve ruhsal değişimler karşısındaki çaresizliklerini paylaşacak bir edebiyat gereksiniminden bahsedildi. Gençlerin yaşadığı sorunlara çözüm üretmek ile edebiyatın çözüm arayışlarının dışında kalması gerektiğini vurgulayan yaklaşımlar sergilendi.

Gençlerin kendilerine sunulan edebiyat ile ilgili görüşleri dile getirildi. Bu konuda yapılan anket ve araştırmaların sonuçları paylaşıldı. Gençlerin ille de sorunlarından uzak bir edebiyat beklemedikleri, sadece kendilerini daha iyi anlayan metinler bekledikleri görüşü ifade edildi.

Teknolojik gelişmelerin etkisi üzerinde duruldu. Gençlerin sosyal medya ile kurduğu canlı ilişkinin, kitaplarla olan ilişkilerini nasıl etkiliyor olabileceği konuşuldu. Dolayısıyla, yazarların gençlerin bu eğilimine kulak vermeleri ve sosyal medya ile daha yakın bir ilişki kurmaları gerekliliği vurgulandı. Sanal ortamdaki değeri düşük içeriklere karşılık olarak gençlik edebiyatının kullanılabileceği hatırlatıldı.

Gençlerin sosyal sorunlarını çözmenin edebiyatın görevi mi yoksa, örneğin Sivil Toplum Kuruluşlarının görevi mi olduğu tartışıldı. Edebiyatın da bir şekilde bu sorunlara değinebileceği söylendi.

Yayın üretiminde fantastik türünün, Alacakaranlık ve Açlık Oyunları dizilerinin simgelediği eğilimlerin yavaş yavaş güncelliğini yitirmeye başladığı, yayıncıların bir sonraki akımın ne olacağını merak ettiği dile getirildi. Tarihi romanlar ve çağdaş gerçekçilik konularının popülerlik kazanabileceği öngörüldü.

Çocukların edebiyatla ilişkilerinin önünde bir engel olarak da eğitimleri (çalışma saatleri, ödevler, etüdler) ve edebiyattan uzak yetişkinler ve öğretmenlerin de olumsuz etki yaratabildiği belirtildi.

Edebiyatın eğlendirmesi esas olmak koşuluyla bir mesajı olması-ancak bunun bir alt metin olarak sunulması konuşuldu.

Sansür ve otosansür üzerine konuşuldu. Yazara dışarıdan dayatılan gizli ya da açık hiçbir sansürün kabul edilemeyeceği konusunda uzlaşıldı.


11 yıl önce
default-profile-img