Son zamanlarda özel hayatın kayıt altına alındığı, mektuplar, hatıralar, günlük birbiri ardınca yayınlanıyor. Bunlardan biri de YKY tarafından yayınlanan Albay Nuri Pamir'in Kore Savaşı esnasında tuttuğu günlüğü ve gönderdiği mektupları içeren 316 Gün: Küçük Kartal'ın Kore Günlüğü adlı kitap.
Kitabın yayınlanış hikâyesi de bir hayli ilginç: Harp akademileri öğrencisi Erhan Çifci bir gün Askerî Müze'de Nuri Pamir'in anısına oluşturulan bölümü gezerken merak saikiyle Nuri Pamir'in kızı Puna Pamir'i bulmuş, Puna Hanım da 60 yıldır sandıkta duran günlük ve mektupları tozlu yuvalarından çıkarıp okuyucuyla buluşturmaya karar vermiş.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kore'de yaşananlara kayıtsız kalmayan Türkiye Kore'ye asker göndermişti. 1. Kore Türk Tugayı 18, 19, 20 Ekim 1950'de Kore'ye ayak basmışlardı. Ancak günlükleri yayınlanan Nuri Pamir, 5 Eylül 1951 tarihinde Tugay'a katılmıştı. 7 Eylül'de günlüğüne şöyle bir not düşmüştü: 'Alay komutanlığını Albay Celal Dora'dan teslim aldım. Allah muvaffak etsin.'
Görevi devraldığı tarihten itibaren kahramanca mücadele eden Pamir, bir denetleme sırasında 5 Haziran 1952 tarihinde yakın çevreye düşen bir top mermisi şarapnelinin başına isabet etmesi nedeniyle şehit düşmüş. O sırada Pamir'in yanında olan Tugay Komutanı Namık Argüç olayı şöyle anlatıyor: 'Ben yere yatın diye bağırdım. Albay Pamir, bana bir şey olmaz komutanım, dedi ve o an yanımızda patlayan bir topla her yer toz duman oldu. Birden üstümün kan içinde olduğunu fark ettim. Aynı anda yanı başımda Albay Nuri Pamir'in yere yıkılmış olduğunu gördüm. Miğferini delerek başına giren ve gözünden çıkan bir şarapnel parçasıyla şehit düşmüştü.'
'Küçük Kartal' kod adlı Nuri Pamir, günlüğünde genellikle cephedeki hareketliliklere, askerlerin durumuna, savaş ile ilgili gelişmelere ve gündelik rutin işlerine yer vermiş. Bir albayın notları olması hasebiyle Kore Savaşı hakkında önemli kaynaklardan biri olmaya aday eserin yürek burkan yanı ise mektuplar! Kendisinin ve eşi Meliha Hanım'ın mektuplarının yer aldığı kitapta karısını ve çocuklarını özleyen bir baba ile 1950'li yılların Ankara'sında çocuklarıyla yalnız başına mücadele eden ve Kore'de gelen haberleri bekleyen bir kadının kalp atışlarını duyuyoruz.
'Şükür Allah'a üzülecek bir hal yok. Şimdi başlıca temennimiz Puna'nın eski sıhhatini ve sağlık durumunu bulması. Üzüntülü günlerde resim çıkartmak canım istemiyor, onun için bana gücenme. Gelince beraber çıkartırız. Tekrar selam, sevgi ve sağlık temennisi ile yüz aklığı ile kavuşmak dilerim canım Nuri'ciğim.' Okuduğunuz bu satırlar bir mektubun son cümleleri. Bu mektubu Kore'de savaşan eşi Nuri Bey'e gönderen Meliha Hanım, mektubun hiç açılmadan kendisine iade edileceğini nereden bilebilirdi ki…
316 Gün: Küçük Kartal'ın Kore Günlüğü
Haz: Puna
Pamir- Erhan Çifci
Yapı Kredi Yayınları
2014
322 sayfa
