|

Marquez'in müsamaha gösterdiği bir biyografi

Yüzyıllık Yalnızlık romanıyla tanıdığımız Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez bu defa yeni bir romanıyla değil ama Gerald Martin'in yazdığı biyografisiyle karşımıza çıkıyor. Martin, biyografisini yazdığı Marquez'in romanlarına konu ettiği büyülü dünyayı ararken 'Yüzyıllık Yalnızlık'ın dehlizlerinde epey malzeme toplamış.

Şahin Torun
00:00 - 25/07/2012 Çarşamba
Güncelleme: 22:17 - 24/07/2012 Salı
Yeni Şafak
Marquez'in müsamaha gösterdiği bir biyografi
Marquez'in müsamaha gösterdiği bir biyografi

İş Bankası Kültür Yayınları, Dünyaya Yön Verenler Dizisinden çıkan G.G.Marquez biyografisini okurken bu uzun ve oylumlu çalışmanın sahibi G.Martin'e üzülmedim desem yalan olur. Zira, biyografinin yerli yabancı bütün tanıtımlarında zavallı G.Martin hakkında hemen hepsi aynı şeylerden söz eden birkaç satır değiniden başka bir şey yer almazken hemen bütün yazılar da sözleşmiş gibi 'Gabo'dan,onun özel ve gizemli hayatından söz ediliyordu.

Ünlü, özel ve gizemli kişiliklerin biyografisini yazan hemen her araştırmacının başına gelecek şey, Martin'in de başına gelmiş belli ki; en iyisi bende bu sessiz konsensüse uyarak onun dolayısıyla kitabından bahsetmek yerine, kitabın içine sığdırılmaya çalıştığı Marquez'den yola çıkarak kitaptan bahsedeyim.

Hemen hiçbir tanıtımda rastlamadığım bir husus; Marquez'in yarı otobiyografisi sayılabilecek 'Anlatmak için Yaşamak'ta en çok etkilendiği, okumaktan geri durmadığı ve bir bakıma yazmayı da ondan öğrendim dediği Aldous Huxley hayranlığına ve Huxley'in 'Ses Sese Karşı' adlı eşsiz başyapıtına ilişkin sözlerinin bu biyografide de yer almamış olması – kitabı hızlıca okuduğum için gözden kaçırmış ta olabilirim- ve hemen hiçbir eleştirmenin buna değinmemiş olması ilginç bir eksiklik sayılsa gerek.

İddialı bir çalışma

Otobiyografiler bir yana, ciddi ve oylumlu biyografik okumalar yapan hemen herkesin malumudur; hazırlanan her biyografi bir bakıma kendinden önce yapılan çalışmaları hedef alan bir aşma girişimi olduğu kadar, kendinden sonra yapılacak çalışmalar için de çıtayı yükselterek zor bir alan bırakmak üzere yazılırlar. Bu yüzden de söz konusu biyografilerin tanıtım, inceleme ve eleştirilerin de bu çalışmaların boş bıraktığı ya da bulup çıkardığı bilgi ve bulgulara yönelik bir tahlil ve eleştiri inceliğinin gösterilmesi gerekir.

G.Martin'in çalışması, bu bakımdan epeyce şanslı bir çalışma, zira Marquez'in kendi kitabını saymazsak, bu kitaba kadar Marquez hakkında yapılmış ve yazardan – müsamaha göstermek derecesinde de olsa- ve yakın çevresinden izin ve destek alınarak yapılmış bir Marquez biyografisi yok. Bu anlamda Martin'in çalışmasını, çıtayı çıkarabildiği kadar yükseğe çıkaran, oylumlu ve başarılı bir ilk çalışma olarak nitelendirebiliriz.

Hem bir ilk hem de biyografi anlayışını Marquez'in eski sevgilisi Tachia Quintana'nın deyimiyle 'kamusal', 'özel' ve 'gizli' olmak üzere üç biçimde incelemeyi hedef alan bir çalışma olmasıyla da oldukça iddialı bir biyografi çıkarmış Martin. Biyografinin ilginç bir başka özelliği ise, İş Bankasının bu kitabı 'Dünyaya Yön Verenler' dizisine dahil etmiş olması. Bir edebiyat adamının hem de henüz yaşarken böylesi bir övgüyle karşılanması şaşırtıcı gibi görünse de, İş Bankası'nın bu tavrı her bakımdan, edebiyatın gücü ve etkisi adına sevindirici bir girişim sayılmalı.

Martin'in biyografisi sanki de Marquez'in bu dünya ölçeğindeki etkisini pekiştirmek istercesine, yazarın romanlarına konu ettiği büyülü dünyayı aramak üzere Kolombiya'da oldukça emek işi bir iz sürücülüğüyle başlamış ve özellikle 'Yüzyıllık Yalnızlık'ın, Marquez'in yaşadığı yerlerdeki izdüşümlerini arayarak bu unutulmaz kitaptaki büyülü gerçekliğin perdelerini sayıp açmaya, aralamaya çalışmış.

Başarısının altındaki gerçek

Bundan da öte, Marquez'in bütün romanlarını hem yazılışına hem de kurgusal anlamdaki sıraya uygun olarak incelemeye, reel hayattaki karşılıklarını bulmaya çalışarak, derli toplu bir Marquez koronolojisi çıkarmaya ve böylece bir yazara en çok yakışacak bir başka tarihlendirmenin- yazının tarihinin- dökümüne ulaşmaya çalışmış.

Biyografinin bir diğer önemli başarılarından biri de, Marquez'in yazarlığının altında atıp duran acar gazeteciliğinin yazarlığına yaptığı katkıyı vurgulamış olması. Bu hususta biyografi de yer almayan bir detay ise oldukça önemli, Marquez'in gazeteciliğinden gelen etkinin salt kendi başarısından kaynaklanmayıp aynı tarihlerde Amerika'da yükselmeye başlayan , N.Mailer'in de dahil olduğu 'Gazeteciler Kuşağı'nın dünya çapındaki yükselişine denk düşüşü. Aynı zamanda Amerikan Romanı'nın dünya ölçeğinde yükselişe geçtiği bu zaman aralığında Amerikan Romanına egemen olan 'fotografik' hatta 'sinematografik' bakış açısının eşzamanlı bir varyantı gibi yükselen Latin Amerika kaynaklı 'Büyülü Gerçeklik' akımının da böylece tam bu zamanlarda bilinir hale gelişini de ekleyelim.

Yüzyıllık Yalnızlık külleri

Aslında daha çok bir yüceltme ve yazar yaşarken kayıt tutma kaygısıyla yazıldığına yönelik örtük bir gayreti de sezinleyeceğimiz bu biyografide olması gerektiğini söylediğimiz bu türden eklemelerin, Martin'in biyografisini zedelemediğini de söylememiz gerekiyor. Çünkü kitabı okudukça çok katmanlı bir Marquez bilgisi vermekten öte –ama yine çok katmanlı- bir başka kaygının – yazının ve edebiyatın sınırlarında kalma kaygısının- öne çıktığını ve Martin'in bu sınıra kadar elde ettiği tüm bilgiyi de ustaca işlediğini görüyoruz.

Sözgelimi, bütün Marquez romanlarında görebileceğimiz Ekim ayı olgusu, her birinden bir büyü yükselen kasabalar, şehirler, unutulmaz büyük baba, anlatırken yüzü usta bir pokerciye benzeyen büyük anne, trajik yaşamlar, beklenmedik ölümler ve anne…gibi her birine yönelik ayrı bir Marquez tarifi verebileceğimiz olguların titizlikle usta işi bir dille anlatılmış olması bile bu biyografiyi okunmaya değer kılıyor.

Evet; Martin'in de söylediği gibi, Marquez Usta, başyapıtı 'Yüzyıllık Yalnızlık'ı bir yıl içinde 30 bin sigara içerek ve 120 bin peso borçlanarak yazmış, notlarını yayınevine postalarken de bunu bir not olarak dosyasına iliştirmiş.

'Yüzyıllık Yalnızlık' ın duman duman tütmesi bundan olmasın…



12 yıl önce