|

Osmanlı siyasetinde Anadolu'nun doğusu

Ramazan Balcı yeni kitabında Türkiye'nin hiç değişmeyen gündemini, Kürt sorununu Osmanlı'dan bugüne uzanan süreç merkezinde ele alıyor

Sevgi Dereli
00:00 - 18/08/2010 Çarşamba
Güncelleme: 22:47 - 18/08/2010 Çarşamba
Yeni Şafak
Osmanlı siyasetinde Anadolu'nun doğusu
Osmanlı siyasetinde Anadolu'nun doğusu

Osmanlının yıkılış dönemi ile ilgili çalışmaları ile tanınan Ramazan Balcı, yeni kitabında Türkiye'nin hiç değişmeyen gündemini ele almış. Osmanlı'nın Doğu Siyaseti, yenileşme döneminden itibaren özerk Kürt bölgeleri ve aşiretlere karşı uygulanan Osmanlı siyasetini inceleyen bir çalışma. Kitap giriş bölümünde Kürtlerin ve Türklerin İslamiyet'le tanışma yıllarından itibaren yenileşme dönemine kadar, birlikte yaşanan devirlerin kısa bir özetini vermiş. Osmanlı klasik döneminde özerk Kürt beyliklerinin merkezle ilişkilerini anlatan belgeler dikkate değer ve yerleşik kanaatleri değiştirecek kadar önemli.


Islah için denenen yöntemler

Tanzimat ve Islahat layihaları sadece imparatorluk merkezini ilgilendiren gelişmeler olmamış. Balcı'nın bu çalışması ile imparatorluğun uzak beldelerinde yeniliklerin hayatı nasıl etkilediğini gözlemek mümkün. Kürt beylikleri Sultan Abdülmecid'in döneminde ortadan kaldırılmışlar. Bu dönemde, eski varlıklarını kaybeden beylerin kışkırtmaları sonucunda vergi vermek istemeyen ve askerlikten korkan aşiretler sık sık isyana sürüklenmiş. İsyan eden aşiretlerin ıslahı için çeşitli yöntemler denenmiş: Aşiret mektepleri, Hamidiye alayları, ıslahat layihaları ve nasihat heyetleri kitapta ele alınan konulardan bazıları.

Bu çalışmaların her biri günümüzde yaşanan problemlere karşı üretilecek formüller için ilham verici kuşkusuz. Ama kuşkusuz Balcı'nın bu çalışmasının en önemli kısmı, “Çözümü Dersim Üzerinde Tartışmak “ başlığını verdiği bölüm. Bu bölümde Sultan Abdülhamid dönemi bürokratlarının Kürt meselesinin sebepleri ve çözüm yolları üzerinde yaptıkları tartışmalar oldukça dikkat çekici. Günümüzde yaşanan problemler için yol gösterici. Esas sorunların yaklaşık 150 yıldır hiç değişmeden devam ettiğini görmek hüzün verici olsa gerek.


Bavi Kürdan

Sultan Abdülhamid'in 33 yıl süren uygulamaları sonrasında kendisine “Bavi Kürdan/ Kürtlerin Babası” ünvanı verildiğine dikkat çeken kitap, ıslahat hareketlerinde halkın kalbini kazanmanın başarı sansını yükselttiği tespitini yapmış. Helal kazanma yollarının gösterilmesi, isyanlarla mücadele edecek jandarmanın mülkî amirlerin emrine verilmesi, çıkarılan kanunların bölgede uygulanıp uygulanmadığını teftiş edecek müfettişlik sisteminin kurulması, eğitim ve ulaşım sorunlarının çözülmesi diğer önemli tespitlerden bazıları. Meşrutiyet dönemi ve Cihan harbinden Cumhuriyete uzanan dönemde Kürt hareketlerini ayrı ayrı ele alan Balcı ilginç sonuçlara ulaşmış.

İki milletin bin yıl süren kardeşlik serüveninde olumsuz sahnelerin yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken çalışma, tarihin en zor döneminde tarafların yine kardeşlikten yana tavır aldıklarını ve Cumhuriyetin şehitlerin kardeşlik iradesi üzerine kurulduğu tespitini yaptıktan sonra bu iradeye saygı duyulması gerektiğine dikkat çekmiş.

Amasya tamiminde Kürtlerin sosyo kültürel haklarının geliştirilmesi için tedbirler alınacağı taahhüdünü hatırlatan Balcı, kitabını “Bediüzzaman'ın Osmanlı toplumunu modernleştirme projesi” adını verdiği bir bölümle tamamlamış. Bediüzzaman, daha 1908'li yıllarda Kürdlerin kazanılması gerektiğini, ırkçı politikaların Osmanlı vahdetine zarar vereceğini dile getirmiş. Balcı'nın kitaptaki iki önerisi dikkate alınmalı. Yazara göre bölgede bin yıldır geleneksel olarak devam eden medreseler eğitim sistemine dahil edilmelidir. Kürt meselesinde Kürtler kadar Türkler de eğitilmeye muhtaçtır. Risale-i Nur'ların ders kitabı olarak okutulması durumunda bir çıkış yolu bulunacaktır.


14 yıl önce