|

Osmanlıların değişim yüzyılı

Dünyaca ünlü Osmanlı tarihçimiz Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, ilk cildinde Osmanlıların uc beyliğinden cihan devletine giden süreci ve devletin kurumlarını ele aldığı serinin devamı olan Devlet-i 'Aliyye: Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-II adlı kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından tarihseverlerle buluşturuldu.

Halil Solak
00:00 - 16/04/2014 Wednesday
Güncelleme: 12:00 - 16/04/2014 Wednesday
Yeni Şafak
Osmanlıların değişim yüzyılı
Osmanlıların değişim yüzyılı

Halil İnalcık yakın bir zamana kadar Osmanlı'nın kurulduğu coğrafyada çeşitli araştırmalar yapmaktaydı, hatta arkeolojik kazıların yapılmasına öncülük ediyordu. Sebebiyse bazı Batılı tarihçilerin Osmanlı'nın kuruluş dönemi için black hole (kara delik) dedikleri bir zaman dilimini tetkik edip hakiki bilgiler ışığında bu devri aydınlatmaya çalışmaktı. Bu çalışmaların sonucunda da Osmanlı tarihinin bu devrindeki aktörleri ve onlar etrafındaki hadiseleri adeta ilmek ilmek işleyerek inşa etti ve kuruluş devrindeki sisleri dağıttı. Tarihî hadiselerin geçtiği mekânları incelemek gerektiğini, sadece 'masa başında' tarih yazılamayacağının en güzel örneğini de böylece vermiş oldu.

Osmanlı'nın ilk dönemine ait keşiflerini ve klasik döneme dair yazdıklarını güncelleyerek derli toplu bir şekilde 2009'da yayınlamıştı. Bu ilk ciltte Osmanlıların uc beyliğinden cihan devletine giden süreci ve devletin kurumlarını ele almıştı İnalcık. Şimdiyse bu serinin devamı olan ikinci kitap tarihseverlerle buluştu: Devlet-i 'Aliyye: Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-II.

TARİHİMİZİN EN KRİTİK DÖNEMLERİNDEN BİRİ

'Tagayyür ve Fesâd (1603-1656): Bozuluş ve Kargaşa Dönemi' alt başlığıyla yayınlanan eser Osmanlı tarihinin diğer devirlerine göre daha az incelendiğini söyleyebileceğimiz 17. yüzyılın ilk yarısını ele alıyor. Bu yüzyılın başında devletin Avusturya ve İran karşısındaki başarısızlığıyla içyapıdaki birtakım değişmeler karşısında çeşitli reaksiyonlar gösterilmişti. Osmanlı'nın önemli ilim ve fikir adamlarından olan ve kaleme aldıkları risalelerle devletin gidişatı hakkında değerlendirmelerde bulunan Kâtib Çelebi ve Koçi Bey bu durumu tagayyür ve fesâd, yani bozuluş ve kargaşa şeklinde ifade etmişlerdi.

İnalcık, 17. yüzyılın ilk yarısında Osmanlıların yaşadığı bu değişimi iki husus ile açıklıyor: Birincisi şehzadeler sancaklara gönderilmek yerine sarayda tutulup kafes hayatı yaşamışlar ve böylece tahta çıktıklarında idare tecrübesinden yoksun kalmışlardı. Bundan dolayı da devlet otoritesi valide sultanların ve darüssaade ağalarının eline geçmiş, padişahların 'vekil-i mutlak'ı olan sadrazamlarda yönetimden uzaklaşmıştır. Akçanın değer kaybetmesiyle ekonomide yaşanan sıkıntılar, savaşların masraflarından dolayı ortaya çıkan bütçe açıkları da ikinci husus olarak karşımıza çıkıyor.

'Otorite boşluğu ve mâlî bunalım, siyasî-sosyal bunalımları körüklemiş, dört kez sultanların tahttan indirilmesi, ikisinin katli (II. Osman ve I. İbrahim) ile sonuçlanmıştır. Bu dönemde haremde çocuk padişahların vâlideleri, özellikle Safiye, Kösem ve bir dereceye kadar Turhan Sultanlar, gerçek otoriteyi üstlenmişler, dönemin gerçek güç kaynağı yeniçerilerle işbirliği yapmak zorunda kalmışlardır' cümleleriyle tarihimizin nasıl da kritik bir dönemini ele aldığını özellikle vurguluyor İnalcık. Osmanlılarda bozuluş ve kargaşanın tarihinin ele alındığı bu cildi, Köprülüler dönemi ve sonrasında gelişen olayların yer aldığı 3. cilt takip edecek.

YÜZLERCE KAYNAK BİR ARADA

Sarayda otorite boşluğundan faydalanarak üst düzey bürokratların, yeniçerilerin, sadrazam ve şeyhülislamların iktidar mücadelesini tüm ayrıntılarıyla anlatan kitapta çağdaş Osmanlı tarihlerinden (vekâyinâmeler) arşiv vesikalarına, elçilik görevlilerinin raporlarından seyyahların anlatılarına kadar yüzlerce kaynak kullanılmış.

Ayrıca eserin sonunda yer alan ekler kısmında vesikaların orijinallerinin yanında metnine ve yorumuna da yer verilmesi kitabı genç tarihçilere yol gösterecek bir 'ders kitabı' hüviyetine de büründürüyor. Kitabın en arkasına eklenen, Osmanlı saray ve gündelik hayatından çeşitli kesitlerin yer aldığı görseller de anlatılan dönemi zihinlerimizde canlandırmamızı sağlıyor.

Serinin devam edeceğini söylemiştik yukarıda. 1916 doğumlu olan İnalcık hala sabahları erkenden uyanıyor, çeşitli konularda evinin her bir köşesinde topladığı malzemelerle yazmayı planladığı makale ve kitapları için çalışmaya devam ediyor.

Umarız en kısa sürede bu serinin diğer cildlerini de okuma fırsatı buluruz. Böylece dünyaca ünlü usta bir tarihçinin kaleminden bir cihan imparatorluğunun geçirdiği tüm safhaları ayrıntılarıyla gözler önüne serilir.

Kitabın künyesi:

Halil İnalcık

Devlet-i 'Aliyye II

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

2014

528 sayfa

10 years ago