|

Özel'in ben'indeki kamaşma

İsmet Özel'in hem düşünce, hem de şiir dünyasının duraklarının ayrıntılarıyla ele alındığı Ben İsmet Özel Şair adlı kitapta , sadece bir İsmet Özel fotoğrafı çekiliyor. Tahlil ve eleştiri okura bırakılıyor

Cemal Şakar
00:00 - 12/01/2011 Çarşamba
Güncelleme: 23:26 - 11/01/2011 Salı
Yeni Şafak
Özel'in ben'indeki kamaşma
Özel'in ben'indeki kamaşma

Bizde biyografi çalışmaları yaygın bir tür değil. Bunda birçok sebep olmakla birlikte; biyografisi çalışılmaya değer abilerimizin buna pek sıcak bakmamaları, çalışana yeterli moral desteği vermemeleri, hatta zaman zaman men etmeye çalışmaları belirleyici sebeplerden biri gibi.

Reşit Güngör Kalkan bu güçlükleri göze alarak, Ben İsmet Özel Şair adlı çalışmaya imza atmış. Çalışmasını; “İsmet Özel etrafında oluşturulmuş bu çalışma, onun, şimdiye kadar Türk edebiyatı ve Türk düşüncesi olarak geçirdiği evreleri bütünüyle anlatmaktan ziyade, kişisel çabalarının vardığı sonuçları ve bu sonuçların etkilerini incelemek olacaktır” diye takdim ediyor.

Yedi bölümden oluşan kitabın birinci bölümü Kayseri-1944, son bölümüyse Bilgeliği Bekleyen Olmak.

Kitap İsmet Özel'in aile çevresinin anlatılmasıyla başlar ve biz, altı kardeşin en küçüğü olarak dünyaya gelmenin anlamını öğreniriz. Maksim Gorki'yle Mayk Hammer'in yan yana durduğu bir evde İsmet Özel, dünyaya bakmanın kendisi için insanların neler yaptığını öğrenmek anlamına geldiğini söyler. Lise eğitimi için Ankara'ya gelirler: “Taşrada kısa pantolonlu, dizinde kabuk bağlamış yaranın hiç eksik olmadığı, bir memur ailesinin son çocuğu olarak o zamana kadar gördüğü ve tanıdığı dünyanın yeni bir yüzüne dokunmak üzeredir.”

Lanet olası bir yoksulluk yakasını hiç bırakmazken, o, kendini kendine göstermenin, dünyayla bağını açığa çıkarmanın derdindedir. “Özellikle üniversitenin ilk yıllarında içten içe hep duyduğu yalnızlıkla birlikte toplumsal ilişkilere dair imgeler, korkular onu berkitilmiş bir korunağa bilinçli bir düşünce eşliğinde itiverecektir: Sosyalizm.”

Kitapta, 1963 yılında Yelken dergisinde Yorgun adlı ilk şiiri yayınlanan İsmet Özel'in edebiyat hayatına dair detaylar atlanmadan işlenir ve biz Özel'in düşünsel hayatıyla edebiyat anlayışının iç içe şekillendiğini öğreniriz. Kalkan özellikle Dönüşüm dergisini önemli bulur. Türkiye'de ilk kez sağ-sol ayrımının bu dergiden sonra şekillendiğini belirtir.

Halkın Dostları'nın sekizinci sayısında yayınlanan Barikatlara! yazısını bir kült yazı olarak değerlendiren Kalkan'a göre, bu yazı paralelinde İsmet Özel'in sosyalist hareket içinde kalışını anlamak mümkündür. Yazar bu imzasız yazıyla Waldo Sen Neden Burada Değilsin? adlı kitaptaki düşünceler arasında ilişki kurar: “Sosyalist mücadele içinde olmak bana kendi exotisme'imi keşfetme fırsatı vermişti.” Ancak derginin kapanmasından sonra Özel “inziva sayılabilecek bir tutum içinde insanlarla ilişkilerini ve düşüncelerini yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissetmiştir.”

12 Mart'la birlikte Özel'in “düşüncemi bulanıklaştıracak, düşünmekte olduklarımı kesintiye uğratacak ilişkiler ortadan kalktı. Bu süreç içinde beni Müslüman olmaya götüren belirgin bir olay, bir kişi veya belirgin bir iç aydınlanma yok” açıklamasını öne çıkaran Kalkan'a göre; geçmişini hatırlamak benliğini acıtsa da, yalnızlığın verdiği dinç duygularla yaşamaya kararlı olan Özel'in hangi ahlak sorusu önemlidir. Kalkan, “Yaratılışı, varlığı mümkün kılan ahlak” cevabıyla Özel'in Müslümanlığı seçtiğini tespit eder.

12 Mart 1971 Şakağa İnen Balyozun Sesi bölümünde Özel'in Müslümanlığı seçmesi ve sonraki yıllardaki yazı, şiir ve yeni ilişkileri irdelenir. Sosyalizm-İslâm-Türkçülük bölümünde daha çok Özel'in düşünsel arayışlarının peşine düşülür. Kâfirle Çatışmayı Göze Alan Müslüman: Türk ara başlığı İsmet Özel'in düşünsel duraklarından biri olarak işaretlenir. Şairliğim Maliyet Meselesidir bölümündeyse Özel'in şiir macerası ele alınır. Yelken dergisiyle başlayan şiir macerası İsmet Özel'in son şiir kitabım olacak dediği Of Not Being A Jew adlı kitabına kadar değerlendirilir; şairin, kaotik bir merkez etrafında algıladığı dünya tasavvurunun ve ben'indeki kamaşmanın, ontolojik kaygılara ve tedirginliğe evrildiği saptamasına yer verilir.

Bilgeliği Bekleyen Olmak adlı son bölümde bir entelektüel olarak İsmet Özel ele alınır ve şairin temel mesnedinin ahlak olduğu iddia edilir: “günümüzde İslâm, bir fırsattan yararlanma çabası gösterenlerin değil, hayatları hakkında temelli kararlar alma cesaretini gösterenlerin tercihi olmaktadır.”

R. Güngör Kalkan'ın oldukça geniş bir bibliyografyaya yaslanan çalışması, daha çok betimleyici bir dille kaleme alınmıştır. İsmet Özel'in hem düşünce, hem de şiir dünyasının duraklarının ayrıntılarıyla ele alındığı kitapta çok fazla değerlendirme, tahlil ya da kritik etme gibi yöntemlere başvurulmamıştır. Kalkan sadece bir İsmet Özel fotoğrafı çekmiş, tahlil ve eleştiriyi okura bırakmıştır.

13 yıl önce