|

Portrelerle hayat bilgisi

Hayat Bilgisi, Aykut Kocaman'dan Hrant Dink'e, Nilüfer Göle'den Ruhat Mengi'ye, Selim İleri'den Kenan Evren'e, birçok önemli isme dair çok çarpıcı 'portre'ler içeriyor

Yusuf Erdem
00:00 - 14/03/2012 Çarşamba
Güncelleme: 22:49 - 13/03/2012 Salı
Yeni Şafak
Portrelerle hayat bilgisi
Portrelerle hayat bilgisi

Alper Görmüş, 2007 yılının puslu aylarında Nokta dergisinin genel yayın yönetmeni olarak yaptığı 'darbe günlükleri' ve 'andıç' kapakları ile Türkiye'nin demokrasi tarihinde iz bırakan haberlere imza atan bir isim. Görmüş'ü ilkeli duruşu, gazetecilik etiği konusundaki hassasiyeti, uzunca bir dönem Yeni Şafak'ta yayınlanan medya eleştirileri ile de tanıyoruz. Mesleğinin yüzakı olmuş usta gazeteci Alper Görmüş aynı zamanda çok başarılı bir 'portre' yazarı. Görmüş'ün yakın zamanda Hayat Bilgisi adında yeni bir portre kitabı yayınlandı. Kitap, Aykut Kocaman'dan Hrant Dink'e, Nilüfer Göle'den Ruhat Mengi'ye, Selim İleri'den Kenan Evren'e, birçok şöhretli isme dair çok çarpıcı 'portre'ler içeriyor.

Sonuca değil çabaya odaklanmak

Hayat Bilgisi, isminin de hissettirdiği gibi, onu diğer portrelerden ayıran bir özelliğe sahip. Görmüş, elliye yakın kişinin 'portre'sini çıkardığı bu kitapta, ele aldığı kişilerin hayatlarına bir bütün olarak odaklanıp, kamuoyuna mal olmamış detaylı bilgiler aktarmayı yahut polemik üretmeye odaklanmış cümlelerle bir 'portre' çıkarmayı tercih etmemiş. Tam aksine, artıları ve eksileri ile ele aldığı hayatları öne çıkan, öğretici belli bir özellik paralelinde irdeliyor ve böylece bu hayatların her birinden hepimiz için önemli bir 'hayat dersi' çıkarmayı hedefliyor. Böyle olunca, spordan siyasete, edebiyat dünyasından medyaya ve akademyaya elliye yakın ismin 'portre'si, gerçekte bizim için tam da kitabın başlığının ifade ettiği şekilde bir 'hayat bilgisi' niteliğine bürünüyor.Örnek mi? Meselâ, Türkiye'ye basketbolda Dünya İkinciliği kazandıran koç Boğdan Tanyeviç'in portresinden, 'sonuca' değil 'çabaya' odaklanma ve asıl onu ödüllendirme dersini alıyoruz. 'Dört Büyükler' dışından bir takıma, Bursaspor'a şampiyonluk kazandıran teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın portresi ise, bize 'yeni Anadolu'nun kimliğini ele veriyor: 'ne ezik, ne hırçın.' Buna karşılık, Mustafa Denizli portresini verirken, yazar, 'erdem'in kurgulanmadan, içten gelerek, sahici bir şekilde benimsenmesi ve yaşanması yolunda öğretici gözlemler aktarıyor. 'Kurgulanmış erdem'in sürdürülebilirliği konusunda da okuyucuyu düşündürüyor. Buna karşılık, Özhan Canaydın portresinden, 'ortam böyle' mazeretine sığınmadan nezaketini ve efendiliğini korumanın dersi çıkıyor. Yakın tarih üzerine önemli isimlerden Mim Kemal Öke, Hayat Bilgisi'nde çok genç yaşta 'profesör' olmuş bir tarihçi olarak değil, 'babalık mesleğinin profesörü' olarak çıkıyor karşımıza.

Alper Görmüş, Hayat Bilgisi'nde, Numan Kurtulmuş, Ahmet Davutoğlu, Osman Baydemir gibi isimlerden olumlu ve önemli hayat dersleri devşirirken, Süleyman Demirel, Süheyl Batum gibi isimlerden ise ilkeleri uğruna 'tek başına kalmayı' göze alamayan insanların nerelere savrulabileceğinin dersini çıkarıyor. Bir yaşından sonra 'evde tavuk beslemeyi' göze almanın da bir 'fazilet' olabileceğini; bunu göze alamayanların hem kendilerine, hem ülkelerine büyük kötülükler edebileceğini öğreniyoruz.

12 yıl önce