|

Şeyh Galip tavla bilir miydi?

00:00 - 13/07/2011 Çarşamba
Güncelleme: 21:37 - 12/07/2011 Salı
Yeni Şafak
Şeyh Galip tavla bilir miydi?
Şeyh Galip tavla bilir miydi?

Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim görevlisi olan ve Kuşlar Divanı ve Tasavvufî Şiir Şerhleri gibi önemli çalışmalara imza atan Prof. Ömür Ceylan'ın son kitabı Yitik Düşler Kervanı Şiirin Aynasında Osmanlı Kültürü Üzerine Denemeler Kapı Yayınları arasından çıktı. Prof. Ömür Ceylan'ın şiire yansıyan Osmanlı kültürünü irdelediği çalışması, 'Kün Düşleri', 'Dün Düşleri' ve 'Gün Düşleri' olmak üzere üç bölümden oluşuyor.

Yazar Ömür Ceylan, Doğu edebiyatının vazgeçilmez hikâyesi olan, Mecnun'un uğruna çöllere düştüğü Leyla ile başlamış çalışmasına. Leyla için “Kays'tan beri mecnundur onun âşıkları. Nice hicrandan arta kalan bir alay divane… Gözlerinin ferini gecenin nuruna kurban ettikleri andan itibaren rüyaları Leyla, Leyla'ları rüya olmuştur onların. Her biri, anılarını aynaların hafızalarında yitirmiş hayran olunası bir meczuptur. Tarumar olmuş bütün dikkatlerini, Leyla'nın darmadağınık saçlarında toplayabilirler ancak. Aşk pazarında kanlı gözyaşlarından gayrı sermayeleri yoktur ama:Leylim için Leylim için ben beni mecnun edeyim/Gözlerimin kan yaşını yoluna Ceyhun edeyim (K. Burhaneddin) diyecek kadar da cömerttirler.” diyen Ceylan, Galip Dede ile ilgili çok ilginç bir noktaya temas ediyor. Yazar Galip Dede'nin Dilim azade kayd-ı şeş cihetden çar unsurdan/Beni ey derbeder zannetme tıfl-ı ma'il-i nerdim dizelerine yer veriyor ve şunları ekliyor “Şeyh Galib'in kaleminden çıktığına şüphe olmayan ve bir bakıma onun 'çar'la, 'şeş'le uğraşan tavlacı çocuk olmadığını açıkça ortaya koyan bu beyitten sonra hala neyi merak ediyorsun diyenler olabilir. Fakat mesele o kadar basit değil. İlk dizede anılan 'şeş cihet' ve 'çar unsur' terimleri, öncelikle altı adet yüzeye sahip tavla zarlarını ve tavla tahtasının, her birinde altışar kapı bulunan dört temel bölmesini hatırlatıyor. Hâlbuki ikinci dizede geçen ve 'kapı kapı dolaşan düşkün' anlamına gelen derbeder sözcüğü, içerisinde bir değil tam iki 'der', yani iki 'kapı' barındırıyor ve Şeyh Galip, bu kelime ile aslında aramamız gereken unsuru da haber veriyor; Kapı!”

13 yıl önce