|

Sezai Karakoç okuma kılavuzu

Sezai Karakoç'un eserleri, okuyanı büyütüp olgunlaştırır. Sorumluluk duygusuyla tanıştırır ama aynı zamanda 'yetki' de verir. Sizi İslam dünyasının ve insanlığın kurtuluşu için kutlu bir davanın sorumlusu yapar ama bir yandan da sizin bu göreve zaten layık, bu hizmeti yerine getirmeye yetkili olduğunuzu hissettirir. Büyük bir özgüven kazandırır okuruna.

Şaban Abak
00:00 - 14/02/2013 Perşembe
Güncelleme: 16:58 - 13/02/2013 Çarşamba
Yeni Şafak
Sezai Karakoç okuma kılavuzu
Sezai Karakoç okuma kılavuzu

Sezai Karakoç, büyük bir düşünür ve modern şiirimizin zirve ismi olduğu halde dilindeki sadelik, üslubundaki akıcılık ve içlilik sebebiyle okunması son derece kolay bir yazardır. Daha açık söylemek gerekirse O'nun eserlerini okumak için kılavuza ihtiyaç yoktur. Yazının başlığını, 'bu kadar büyük bir fikir ve sanat adamını okumak için herhalde bir kılavuza ihtiyaç vardır' diye düşünen genç okuyucuları rahatlatmak için öyle seçtim.

Çocuklar hariç, her seviyeden okur Karakoç'un düşünce eserlerini de sanat eserlerini de rahatça ve anlayarak, kavrayarak okuyabilir. Lise öğrencileri dahil. Sözlük kullanmanız gerekmez.

Karakoç'un yazılarında büyük bir bilgi birikimi, yüksek bir sezgi gücü ve ahlak mükemmel bir Türkçe ile birleşmiştir. Bu sayede olsa gerek en karmaşık meseleler ve büyük fikirler bile açık, anlaşılır ve çarpıcı bir tarzda ele alınmıştır. Büyük bir iman, gerçek ihlas ve samimiyet ilk cümleden itibaren okura güven verir. Sayfalar ilerledikçe okuyucu yazara olduğu gibi kendine de saygı duymaya başlar. Çünkü yaptığı işin sıradan bir 'kitap okuma' olmayıp; daha büyük ve soylu bir eylem olduğunu fark eder.

OKUR DEĞİL DAVA ARKADAŞI

Sezai Karakoç'un eserleri, okuyanı büyütüp olgunlaştırır. Sorumluluk duygusuyla tanıştırır ama aynı zamanda 'yetki' de verir. Sizi İslam dünyasının ve insanlığın kurtuluşu için kutlu bir davanın sorumlusu yapar ama bir yandan da sizin bu göreve zaten layık, bu hizmeti yerine getirmeye yetkili olduğunuzu hissettirir. Büyük bir özgüven kazandırır okuruna.

Karakoç, kitaplarını okuyanları veya yıllardır her cumartesi sürdürdüğü sohbetlerini dinleyenleri 'okur' olarak görmez, yol ve dava arkadaşları olarak görür.

Karakoç'u okumadan önceki insanla, kitabı bitirdikten sonraki insan iki ayrı kişi gibidir. Bütün büyük şahsiyetler gibi olağanüstü bir dönüştürücüdür. En ham kişilikler, en kaba saba zihinler bile onun tezgâhından ipek atlas gibi çıkar.

Eserleri, yanlış bilgilerimizi düzelten, eksiklerimizi tamamlayan, düşünmemizi ve hissetmemizi engelleyici taşları temizleyen, yolumuzu ve ufkumuzu aydınlatıcı bir etkiye sahiptir. Diyelim ki zihnî hastalıklar diyebileceğimiz yanlış ve ezber bilgilerimiz, basmakalıp; slogandan ibaret fikirlerimiz, ırkçılık yahut başka yanlış ideolojik saplantılarımız var. Karakoç, okurunu asla aşağılamadan, hakaret etmeden, kendinden emin bir şekilde ve elbet büyük bir yetkinlikle meselenin 'doğrusunu' koyar ortaya. Bunu o kadar açık, anlaşılır, temellendirmiş olarak ve o kadar ısrarla yapar ki 'büyük dönüşüm' sessizce gerçekleşir.

Manevi yönümüzü kuvvetlendirir, duyuş ve düşünüşümüzün metafizik kanallarını açar. Adata ihlasla kılınmış namaz etkisi yaparak insanı günah duygusundan uzaklaştırır.

Kimi yazarlar, yazdıklarıyla adeta bir hapishane örer okuyucuya. Okur, o kötü yazarın ağdalı, baskın üslubunun veya diyelim şiirde söyleyiş tarzının, mısra anlayışının içine bir tür hapsolur.

Karakoç'un eseri ise okuyanı ruhen ve zihnen özgürleştirici; insan ruhunun gücünü ve zenginliğini açığa çıkartıcı bir etkiye sahiptir. Sizin kendi yeteneğinizi keşfetmenizi sağlar, hatta onu tetikler ve kendi cevherinizi bulup zengin bir maden gibi açığa çıkarıp işlemeyi öğrenirsiniz.

Kılavuza ihtiyaç yoktur dedik ama kitaplarını okurken belki bir sıralamadan sözedilebilir. Hiç okumamış olanların 'Diriliş Neslinin Amentüsü' ile başlamalarını, 'İslam'ın Dirilişi', 'İslam' ve 'Günlük Yazılar'la devam etmelerini önerebiliriz.

Uluslararası İlişkiler, Hukuk, Siyasal Bilgiler, İktisat gibi alanlarda eğitim görenlerin ise yukarıdakilere ek olarak 'İslam Toplumunun Ekonomik Stürktürü', 'Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı', 'Çıkış Yolu' ve 'Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi' gibi eserleri mutlaka okumaları gerekiyor. Çünkü Karakoç'u (özellikle bu eserlerini) anlamadan, çağımızı anlamak mümkün değildir. Anlamak için olduğu kadar, ne yapılması gerektiği konusunda aydınlık bir zihin ve ayrıntılı bir yol haritası için de Karakoç külliyatı, bulunmaz bir üniversitedir.

KARAKOÇ'LA YENİ BİR DÖNEM

Karakoç hakkında çok sayıda kitap yazılmış, pek çok dergi tarafından içinde yüzlerce kıymetli yazı bulunan özel sayılar çıkarılmış, sempozyumlar düzenlenmiştir. Karakoç'un eserlerini okurken arada veya sonrasında bu eserlere de bakmakta büyük yarar var.

Şiir, şiir çevirisi, öykü, piyes gibi edebiyat eserlerini herkesin okuması, asrımızın bu büyük şairinin ilhamından herkesin nasiplenmesi beklenir. Moda tabirle söylersek, kendinizi Karakoç'un eserlerinden mahrum bırakmayın, payınıza düşeni koşup alın. 80 yaşını geride bırakmış, 9'u şiir 60 civarında esere imza atmış bir dâhiden, payınıza bir tek şiirin düşmesine ise asla razı olmayın! Yalnızca üç ay çalışırsanız 60 yıl boyunca tüm yazdıkları sizin olabilir.

Bulunduğunuz şehirde Sezai Karakoç'un Diriliş Yayınları'ndan çıkmış eserlerini eksiksiz bulunduran en az bir kitapçı mutlaka vardır. Yoksa bile kitapçınızdan talep etmeniz veya sipariş vermeniz üzerine mutlaka getirecektir. 'Kitapçınızdan ısrarla isteyiniz' sözü işte böyle eserler için söylenmiştir asıl.

O'nu okurken insanı aşağılayan, ona tepeden bakan, ıkınıp sıkınarak garip cümlelerle adeta anlaşılmamaya çalışan, fuarlarda, medyalarda türlü artistlikler yapan tipleri unutun. Büyük bir mütefekkirle, has ve soy bir şairle karşı karşıya olduğunuzu hatırlayın, abdest alın ve başlayın okumaya. Kitabınızı daima çantanızda, cebinizde taşıyın, duraklarda, otobüslerde bir dakikanızı boşa geçirmeden okuyun. Kendinize yepyeni bir sayfa açın, hayatınız yeni bir döneme girsin.

11 yıl önce