|

Sovyetler'de iktidardan Büyükada'ya sürgüne

Ekim devriminin mimarlarından Lev Troçki'nin Türkiye'de geçirdiği sürgün yıllarında neler yaşadığını anlatan Troçki İstanbul'da adlı kitap okurla buluştu

Gülden Tümer
00:00 - 9/06/2010 Çarşamba
Güncelleme: 22:26 - 8/06/2010 Salı
Yeni Şafak
Sovyetler'de iktidardan Büyükada'ya sürgüne
Sovyetler'de iktidardan Büyükada'ya sürgüne

Ekim devriminin mimarlarından Lev Troçki'nin, Stalin döneminde sürgüne gönderilişini ve geldiği Büyükada'da geçirdiği dört buçuk yılını anlatan Troçki İstanbul'da adlı kitap İş Bankası Kültür Yayınları tarafından okurla buluşturuldu. Ömer Sami Coşar'ın kaleme aldığı ve ilk defa 1969 yılında basılan kitapta, Troçki'nin hangi koşullarda Türkiye'ye geldiği, burada neler yaşadığı ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Stalin, 1927 yılından beri sürgünde tuttuğu baş rakibini taraftarlarından çekindiği için öldürememiş ve sınır dışı etmeye karar vermişti. Hiçbir Avrupa devletinin barındırmaya yanaşmadığı Troçki'yi kabul eden ülke Türkiye oldu. O ise, 22 Ocak 1929'da sürgünde bulunduğu Alma Ata'dan otobüse bindirilince öğrendi Türkiye'ye gönderildiğini ve hemen itiraz etti. Kitapta, İstanbul'da büyükelçilikten çıkmayan sabık liderin, bir Avrupa ülkesine gönderilmek için gösterdiği çaba detaylarıyla anlatılıyor.

MUSTAFA KEMAL'E MEKTUP YAZMIŞ

Troçki, devrime direndiği için Sovyetlerce sürülen ve Türkiye'ye gelen Beyaz Ruslar'ın suikastine kurban gideceğini düşünüyor ya da Stalin'in ajanlarının. Bu uğurda Mustafa Kemal'e mektup yazmak da dahil tüm çabaları sonuçsuz kalıyor.

Ve Büyükada'da korunaklı bir konağa yerleşiyor. Burada dünyanın pek çok ülkesinden gelen yoldaşlarıyla birlikte stratejiler geliştiriyor. Öte yanda Stalin de boş durmuyor. Devrim tarihini yeniden yazdırmaya kadar vardırıyor işi. Amaç büyük rakibin tüm izlerini yok etmek. Troçki buna karşı Büyükada'da büyük bir mücadele veriyor. Kitap, sürgündeki liderin hem siyasal faaliyetlerini hem de İstanbul'da günlerini nasıl geçirdiğini anlatıyor. Önceleri balıkçılığa merak sarıyor örneğin. Adadaki balıkçılarla uzun balık avlarına çıkıyor. Daha sonra yerleştiği Moda'da av partileri düzenliyor.

Avrupa'daki hareketin başına geçmek için uğraşan Troçki sonunda Türkiyede'den ayrılıyor. 24 Temmuz 1932 tarihinde Fransa'ya varıyor. Ancak Moskova Duruşmaları, Sovyetler'deki Troçkistlerin kurşuna dizilmesiyle sonuçlanırken Avrupa'nın kapıları kendisine bir kez daha kapanıyor. Son çare olarak 1937'de Meksika'ya yerleşiyor. Ancak burada da Stalin'in gölgesinden kurtulamıyor ve hayatı, 21 Ağustos 1940'ta Frank Jacson adlı bir Sovyet ajanının kazma darbeleriyle son buluyor. Ajanı öldürmek için yetişen muhafızlarından ise tek ve son bir isteği oluyor; “Öldürmeyin. Konuşmalı… Konuşmalı.. GPU'nun (Sovyet Gizli Polis Örgütü) adamı mı sormalı...”

14 yıl önce