|

Tüm sembolleriyle Sezai Karakoç şiiri

Yrd. Doç. Münire Kevser Baş, Sezai Karakoç Şiirinde Metafizik Vurgu isimli kitabında, usta şairin şiirlerindeki ölüm, teslimiyet, ilahi aşk gibi kavramları irdeliyor

Yusuf Atlıhan
00:00 - 13/07/2011 الأربعاء
Güncelleme: 21:44 - 12/07/2011 الثلاثاء
Yeni Şafak
Tüm sembolleriyle Sezai Karakoç şiiri
Tüm sembolleriyle Sezai Karakoç şiiri

"Karakoç, günümüz şiirinde İslami düşünceyi modern şiirdeki gerçek üstücülükle kaynaştıran; mistisizmden, enbiya-evliya kıssalarından yararlanan, çarpıcı benzetme ve imgelerle denenmemiş sentezlere ulaşan, bağımsız sayfalar açtı." diyor Behçet Necatigil usta kalem Sezai Karakoç için. Uhrevi bir dünyadan sezdiklerini modern hayatın bilgisiyle harmanlayarak bize sunan, ilahi bir ses tonuyla ikinci yeni modernizminin pekâlâ buluşabileceğini kanıtlayan bir usta şairdir o. Bu sebeple Karakoç ve şiiri hakkında yazılanlar da satır satır okunur. İşte onlardan biri: Sezai Karakoç Şiirinde Metafizik Vurgu. Münire Kevser Baş'ın Karakoç'un şiirlerindeki anlam derinliğini ele aldığı kitabı İnsan Yayınları arasından çıktı. Baş, çalışmasının önsözünde usta şair için şunları söylüyor: Sezai Karakoç denince şüphesiz diriliş, medeniyet, metafizik gibi kavramlar öncelikli olarak belirir zihnimizde. Karakoç için şiir, rüyası görülen bir gerçekliğin eskiz alanıdır. Söz konusu eskiz alanında Sezai Karakoç, rüyayı somut gerçekliğe dönüştürmüş, şah anıtlar yükseltmiştir.

Teslimiyet, ölüm ve ilahi aşk

Yazar, kitabın ilk bölümünde, Karakoç şiirinde metafizik vurguyu belirleyen temel kavramları irdeliyor. Burada karşımıza çıkan öncelikli kavramlar, Sezai Karakoç'un gerek şiirsel gerek düşünsel planda metafizik anlayışının temelini oluşturan teslimiyet duygusu ve ilahi aşk. Nitekim o 'Kalbimde Allah'ın elleri durur' diyen bir şair-insan. Yazara göre; “Bir zindana ışıklı kapılar açan/ Kuran'dı tek avunuş, tek umut, tek düşünce” mısraları onun tek mihenk noktası tanıdığını açıkça belirtmektedir. Çünkü İslam bağlısı olmak, yaşama sevincine eşdeğerdir.

Bu bölümde ele alınan bir diğer kavram ölüm. Ölüm bizatihi kelime ya da anlam ve çağrışım olarak Karakoç'un şiirlerinde vardır. Hatta şairin tüm şiirlerini bir arada yayımladığı eseri Gün Doğmadan'ın “Alınyazısı Saati” kısmı, “Onüçüncü Sağanak: kış sağanağı, Monna Rosa'nın ikinci kısmı olan 'Ölüm ve Çerçeveler' gibi çalışmalarında ölüm ve ölüm ötesi kavramları tüm boyutlarıyla okuyucuyu kuşatır. Nitekim Sezai Karakoç'a göre ölümün en önemli niteliği, insanı günlük olandan koparıp, ebediliğin karşısında çıkaran belki de en önemli olay olmasıdır. Karakoç'un şiirlerinde ölüme; sonsuzluk, diriliş, gül gibi kavramlar eşlik eder.

Hızır, sofra ve bengisu

Kitabın ikinci bölümünde ise Karakoç'un şiirlerindeki metafizik vurguları destekleyen hızır, sofra, bengisu ve kavis kavramları üzerinde duruluyor. Baş'a göre şair Hızır'ı özel bir kavrayışa tabi tutma gayretindedir. Klasik tasavvuf anlayışındaki gibi Karakoç şiirinde de Hızır'ın en önemli özelliği, ilm-i ledünni öğreten olmasıdır. Hızır'n ölümsüzlüğü, şifa veren olması, bolluk-bereket getirmesi gibi özellikler Karakoç'un şiirlerinde sık sık kendine yer bulan kavramlardır.

Yrd. Doç. Dr. Münire Kevser Baş, çok değerli bir çalışmaya imza atmış. Usta şairi ve şiirlerindeki sembolleri daha iyi anlamak isteyenler için önemli bir başvuru kaynağı.



٪d سنوات قبل