|

Türk fikir dünyasının anahtarı: Nurettin Topçu

İki cilt olarak tasarlanan Nurettin Topçu'nun 'entelektüel biyografisi'nin ilk cildi Dergah yayınları arasında çıktı. Kitap, Topçu'nun 'isyan ahlakı''na giden yolunu inşa eden unsurları tek tek ele alarak yazarın yazı ve düşünce hayatına ayna tutuyor.

Ercan Yıldırım
00:00 - 18/08/2013 Pazar
Güncelleme: 14:54 - 18/08/2013 Pazar
Yeni Şafak
Türk fikir dünyasının anahtarı: Nurettin Topçu
Türk fikir dünyasının anahtarı: Nurettin Topçu

Bir yazarın anlaşılmasında kendi yazdığı eserler kadar onun üzerine yazılmış yazıların, biyografilerin ve hatıraların etkisi büyüktür. Çünkü fikir adamı, sanatçı ve yazarlar kendi kabuklarında sıkışarak, dışarıyla bağlantı kurmadan yetişmezler. Bir sanatçının ve fikir adamının birincil kaynağı, beslendiği ortam, içinde bulunduğu toplum, millet hayatıdır. İster müspet ister menfi tesirde bulunsun, millet hayatı, mahalle atmosferi, aile çevresi, kültür öğeleri fikir adamının kanaatlerinin ilk elden oluşmasını sağlar. Belki ondan sonra okudukları ve haricen gördüklerinin etkisi görülür.

Bir fikir adamının özel hayatı, fikirlerini besleyen kaynaklar, okumaları ve görüp geçirdikleri bilinmeden o yazarın ilmi dünyasına, düşünce hayatına nüfuz etmek neredeyse imkansızdır. Bu yüzden biyografilerde yazara bütüncül bir bakış geliştirmek gerek. Türk düşüncesinde biyografilerin çoğunluğunda fikir adamlarının özel hayatlarının zengin olmasına rağmen bunların tam olarak işlenemediği görülür.

Mehmet Birgül'ün Dergah Yayınları'ndan çıkan ve Nurettin Topçu'nun 'entelektüel biyografisi'nin ele alındığı İrade Hürriyet İsyan, bir biyografide olması gereken özelliklerin hemen tümünü ihtiva ediyor. Kitap iki cilt olmasına rağmen ilk etapta birinci cildi yayınlanmış. Kısa sürede de ikinci cildi okuyucunun karşısına çıkacak. Son dönem mütefekkirlerinden Topçu'nun fikir hayatını ele alan kitabın en bariz özelliği, onun 'isyan ahlakı' sistemine giden yolu, bu yolu inşa etmesini sağlayan unsurlarla birlikte ele almasıdır. Birgül emek vererek, Topçu ile ilgili tüm kaynakları elden geçirmiş, onun talebeleriyle görüşmeler yapmış, eserlerini titizlikle incelemiş ve ortaya bir fikir adamının, bir dava adamının entelektüel serüvenini çıkarmış. Fakat bu esere sadece entelektüel boyutuyla, Topçu'nun eserlerini merkeze alarak yaklaşmak yanlış. Topçu'nun zaten çok kısır olan özel hayatıyla ilgili bilgiler de toparlanarak, fikir hayatındaki yeri ortaya konmuş.

FİKİRLERİNİN KAYNAĞI

Mehmet Birgül'ün kitabındaki en göze çarpan hususların başında Topçu'nun beslendiği kaynakların çok sistematik olarak verilmesi. Entelektüel biyografinin temel vasıfları arasında yer alan bu husus eserde iki başlık altında yer bulmuş. Topçu'nun özel hayatı, aile çevresi ve kişiliğinin eserlerine yansıma biçimi ile fikir hayatında katkısı bulunan kişiler, eğitimi, okumaları, bir arada ve sistemli şekilde sunulmuş. Bu manada kendisini oldukça etkileyen Remzi Oğuz Arık, Blondel, Massignon, Corbin, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Hüseyin Avni Ulaş isimleri detaylı incelemeye tabi tutulmuş. Remzi Oğuz Arık ve hususen Hüseyin Avni Ulaş bölümleri bile kendi başına biyografi olabilecek denli geniş şekilde işlenmiş. Birgül bilhassa, Topçu'nun kayınpederi de olan Hüseyin Avni Ulaş'tan sadece fikri bakımdan değil, karakter olarak ve olaylara verilecek tepkiler bakımından da hayli etkilendiğini; Remzi Oğuz Arık'ın Anadolu ile ilgili fikirlerinin, coğrafya ve vatan kavramlarının Nurettin Topçu'nun eserlere yansımalarını aktarmış. Dolayısıyla okur bu kitapta yeni düşünme yolları, yeni fikri kanallar ve yeni isimlere yönelecek bir meraka yönlendirilmiş. Başka biyografilerde, yazarın etkilendiği isimler çok kısa şekilde verilirken, Birgül'ün kitabında iki yazar arasındaki 'ünsiyet' ve 'mensubiyet' bağı azami derecede gözetilmeye çalışılmış.

Topçu Avrupa'ya çok erken yaşlarda gitmiş, Fransa denklik vermediği için liseyi orada bitirmiştir. Doktorasını vermiş olmasına, önemli fikir adamları ve ortamları içinde bulunmasına rağmen Avrupa'nın Topçu'daki etkisi bilindik Türk aydını çerçevesinde olmamıştır. Topçu, Avrupa'daki düzen, intizam ve disiplin kavramlarını alıp bunun ahlaki yorumunu getirirken, geri kalan tüm özelliklerini adeta yermiştir. Bu bakımdan Avrupa'yı klasik aydınlarımız gibi yüceltmemiş hatta temelli döndükten sonra bir daha Avrupa'ya adım atmamıştır.

ANNE VE TABİAT SEVGİSİ

Nurettin Topçu'nun fikir hayatını doğrudan etkilemese de, düşüncelerini, yaşayışını, gündelik hayatını belirleyen bazı temel hususlar var. Anne ve tabiat sevgisi bunların başında gelir. Topçu sık sık bazen tek başına bazen talebeleriyle su başlarına gider ve su sesini dinleyerek düşüncelere dalar. Çünkü tabiat onun temel amacı olan Allah'a yaklaştırmakta önemli bir basamaktır. Babasını erken kaybettiği için tüm sevgisini annesine vermiştir. Topçu'nun anne sevgisi, normal bir sevginin ötesine geçmiş, bebeğin anne karnındaki bağımlılığının ölünceye kadar sürmesi şeklinde tezahür etmiştir. Herhangi bir şey, köfte mesela, içinde annesi varsa güzeldir! Topçu, bu uğurda, annesiyle arasını iyi tutmadığı için eşinden çok erken bir dönemde ayrılmıştır.

Merak ederiz, idealize ettiğimiz fikir adamları, sanatçılar, gündelik hayatlarında nasıldır, nasıl çalışırlar, diye. Topçu ketum olduğu kadar, titiz ve hassas bir insandır: 'Ben uyandığımdan beri çalışmak için masamın başında oturuyor ve mahalle çocuklarının her günkü deliyi kovalayıp taşladıktan sonra tekrar bizim sokağa dönüp evleri taşlamaları (…) bitsin diye bekliyordum. Bu şamata biraz dinince (…) kör dilenci kız ve kızkardeşi beni çalışmaya bırakmadılar.' Topçu için cemiyet birinci önemdedir, fikir hayatını cemiyetin, milletimizin selametine hasretmiştir. Kendi özel sıkıntılarını, cemiyet hayatının üzerine çıkarmayan bir fikir adamıdır Topçu: 'Ama bunları dava edemezdim ki. Cemiyetin nizamı böyle. Bu tecavüzler onların hakkı idi.'

Mehmet Birgül'ün biyografisi, bir mütefekkirin, fikir hayatında geçirdiği evreleri, düşüncesinin arka planındaki isimleri, ortamları gayet vasıflı şekilde anlatmasıyla dikkat çekiyor.

Kitabın Künyesi:

İrade Hareket İsyan, Nurettin Topçu'nun Entelektüel Biyografisi

Mehmet Birgül

Dergah Yayınları

2013

451 sayfa

11 yıl önce