|

Üç ayrı yol da aşka çıkar

Aşkına Giden Yollar adlı kitapta Rıza Şah Kazımi, tasavvuf, mistizim ve hikmeti sorguluyor. Geleneksel ekolün önemli kitaplarından biri olan ve İnsan yayınları arasında okuyucuya ulaşan bu eserde üç büyük gelenek üç büyük düşünce adamının etrafından ele alınıyor.

Vedat Aydın
00:00 - 17/10/2012 Çarşamba
Güncelleme: 22:45 - 17/10/2012 Çarşamba
Yeni Şafak
Üç ayrı yol da aşka çıkar
Üç ayrı yol da aşka çıkar

Aşkına Giden Yollar Rıza Şah-Kazımî'nin üç büyük geleneğin manevi seçkininin düşüncelerini incelediği bir kitap. Tasavvuf, mistisizm, hikmet konularına ilgi duyanların okumaları gereken bu kitap, İnsan yayınları tarafından neşredildi.

Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; Hinduizm'den Şankara, ikinci bölümde; İslam'dan İbn Arabî, üçüncü bölümde; Hristiyanlıktan Eckhart'ın fikri ve manevi görüşleri incelenmektedir. Dördüncü bölümde; Aşkınlığın Gerçekleşmesi başlığıyla adı geçen zatların düşünce yakınlıkları ile ayrıldıkları hususlar ele alınmıştır. Son olarak bir Ek bölüm açan yazar, 'aşkınlığın indirgenmesine karşı: mistik tecrübeye dair son zamanlardaki akademik yaklaşımlara ilişkin eleştirel bir değerlendirme' yapıyor.

Velilik ve nebilik meselesi

Aşkına Giden Yollar, büyük dinlerin ve geleneklerin ortaya koydukları mesajların aslında tek ilah düşüncesine dayalı olduğunu, bunu bu dinlerin takipçilerinin zenginleştirerek çeşitli fikir ve düşünce bağlamında yorumladıklarını ele almaktadır. Örneğin, İslam düşünce hayatında en çok tartışılan isimlerin başında gelen İbn Arabî'nin düşüncesini La İlahe İllallah başlığı altında incelemesi de bunu gösteriyor. İbn Arabî'nin düşüncelerinin tarihte çokça tartışılmasının sebebi aslında, onun düşüncelerini aşkın bir boyutta ele almasından kaynaklanmaktadır. Bu tartışmalar yapılırken İbn Arabî'nin 'ontolojisi, kozmolojisi ve manevî pisikolojisi' göz ardı edilmektedir çoğu kere. İşte Kazımî bu kitapta işin bu boyutuna dikkat çekerek, Arabî'nin temel düşüncelerini anlamak için bu anahtar kavramların izahının yapılması gerektiğini dile getiriyor. İbn Arabî'nin çokça tartışılan Varlığın birliği ilkesi, yazarımızın basit ve anlaşılır bir cümleyle ifade ettiği şeyden başkası değil aslında: 'Yaratıklar var olduğundan, varlık da bir olduğundan, yaratıklar öz itibarı ile aşkın Bir'den ayrı ve başkası olamaz. Bu da Varlığı birliği ilkesinden taşan metafizik mantıktır.'

İbn Arabî'de en çok tartışılan meselelerden birisi de Velîlik ve Nebîlik meselesidir. Yazar bu konuyu: '(i) Velîlere ve nebîlere has bilinç arasındaki ilişki. Bu bağlamda anahtar soru bu ikisinden hangisinin üstün olduğu ve iki bilinç türünün Varlık mertebeleri ile nasıl bir ilişkiye sahip olduğudur. (ii) Allah'ın tecellisini müşahedenin tabiatı ve ontolojik statüsü. (iii) Fenâ' halinin, yani Hak ile olan birlik halinin aslî anlamı; fenâ'nın şer'î, ahlâkî ve tasavvufî/riyazî şartları; fenâ'nın metafizik, manevî ve varoluşsal sonuçları' çerçevesinde ele alıp inceliyor. Yazar, Velîlik ile nebîlik arasındaki ilişkiyi şu şekilde izah ediyor: '...peygamberin velilik bilinci peygamber olarak sahip olduğu bilincin spesifik içeriklerinden ayırt edilmelidir. Zira nebevî görev/makama ait olan "fethler" ve "keşfler" sadece peygambere has olan imtiyazlardır. Buna karşılık peygamberliğin veliliği evrensel tabiatlıdır ve bu yüzden ilkece, kendi ümmetine miras bıraktığı örnek manevî biras biçiminde "tâbiler"i ve "tasdikleyiciler"i tarafından da elde edilmesi mümkündür. (...) Doğru akideye bağlılık, peygamberlerin btün velîlerden üstün ve yüce olduklarının İslâm peygamberi Hz. Muhammed'in en yüce peygamber olduğunun vurgulanması ile sürdürülmektedir...'

Geleneksel ekolün el kitabı

Hinduizmin büyük filozofu Şankara'nın düşüncelerini de etraflıca ele alan Rıza Şah-Kazımî dikkat çeken tespitler yapıyor. 'Aşkın Mutlak Doktrini' adlı birinci kısımda, aşkın Mutlak'ın temel kavramsal yönlerini inceliyor. 'Manevi Yükseliş' adlı ikinci kısımda ise 'Kurtuluş' yolunun safhaları Şankara'nın görüşleri ışığında değerlendiriliyor: 'Nihâî birleştirici bakış, her şeyi aşkın 'Bir' de ve Bir'i her şeyde görmekte yatar. Bu bakış bütün kemâli ile ancak jivan-mutka tarafından yani "bu hayatta kurtulmuş olan", "Zât'ı... her şeyde gören ve Yaratıcı Brahma'yı ve diğer bütün varlıkları Zât'ta gören" tarafından gerçekleştirecektir. (Gita,VI, 30)' Kitabın üçüncü bölümünde Aşkın Mutlak Öğretisi başlığıyla Meister Eckhart'ın görüşleri inceleniyor. 'Tanrı tasavvurunun ötesi, Tanrı'dan İlahî Zat'a, Erdem ve aşkınlık, Birlikçi yoğunlaşma, istiğrak ve doğuş, Akıl ve inayet... gibi başlıklar altında Eckhart'ın temel düşünceleri ele alınıyor.

Gelenekselci ekol içerisinde önemli kabul edilen Aşkına Giden Yol adlı kitap, üç büyük geleneğin üç büyük düşünce adamını bir kitapta ele alıp incelemesi konuya ilgi duyanlar bakımından güzel bir çalışma.

Aşkına Giden Yollar
Rıza Şah-Kazımî

İnsan Yayınları

Eylül 2012

409 sayfa

11 yıl önce