|

Viyana'yı da kar yağdı alamadık

00:00 - 7/05/2008 الأربعاء
Güncelleme: 21:02 - 6/05/2008 الثلاثاء
Yeni Şafak
Viyana'yı da kar yağdı alamadık
Viyana'yı da kar yağdı alamadık

“Ben sokaktan gelmiş bir yazarım. Sokağın dilini konuşur, kavgasından anlarım. Ülkesini ve insanın gereksiz yere öven herkesin karşısında oldum.” diyen Bülent Akyürek'in Yılgın Türkler kitabı genişletilmiş 'mahalle baskısı'yla raflardaki yerini aldı. Türklerin hayat karşısındaki enteresan tutumlarını eğlenceli bir dille anlatan yazar, mizah dozunu seviyede tutup, toplumsal bir eleştiri yapıyor. Kitapta geçen ilk bahis Ayaktayken Bir Bardak Su Getirsene. Bu sözü şöyle açıklıyor Akyürek: "Yatay olan her şey, dikey olana gıcık olur! Üç kıtaya nam salmış, onlarca ülkeyi vergiye bağlayarak geçinmiş şanlı milletimizin genlerinde başkasına iş buyurmak, terk edilmesi zor bir zaaftır." Türkler'in yenilince söyledikleri sözlerin bazıları da kitapta şöyle sıralanıyor: • Zaten, Viyana'yı kar yağdığı için alamamıştık. • Katerina'nın yüzünden Rusya gitti. • Son dönem padişahları çocuk yaşta ve deli olmasalardı. • Fizikçi bana takmasaydı. • Sınav tercihlerini kaydırmasaydım. Osmanlı medeniyetinin söğüt kasabasında başlaması ve ilk ağacının söğüt olmasından yola çıkan Akyürek, Türklerin psikolojisi ile ilgili ilginç çıkarımlarda bulunuyor: “Söğüt, su kenarında kolayca yetişen bir ağaçtır. Hızla büyümesi ve gölge verme özelliği tembel millet için bir ihsandır.” Güçlü rüzgarlar karşısında dallarını eğen söğütün, tedirginliğimizi yansıttığını belirten yazar, ruh halimizin fotoğrafını çekiyor.

٪d سنوات قبل