"Benim için yazmak dünya ile yüz yüze gelmenin şiddetli bir biçimidir. Dünya ile yüz yüze gelmek, yalnızca okuyucuya açılmak anlamını taşımıyor. Yazmak, kazanılmış bir şuurun açık bir belgesi durumundadır. Yaşadıklarının, düşündüklerinin, hesabını vermek tasarılarını tartmak insan olarak kendi varlığını bir tartışmaya konu yapmak demektir. Bilerek ve isteyerek girişilen her insan faaliyeti bu bakımdan bir yüzleşmedir." demiş İsmet Özel 20 Nisan 1977 yılında Yeni Devir Gazetesi'nde kaleme aldığı Yazmanın Vebali isimli yazısında. Köşe yazarlığına Yeni Devir gazetesiyle başlayan Özel, uzun yıllar düşünür kimliğini bu yazılarda yansıttı. Şair, 1977 yılında Yeni Devir gazetesine yazmaya başlamasının tek nedenin para kazanmak olduğunu söylüyor. Özel, böyle bir sebeple yazılar kaleme almasının yazdıklarının değerini etkilemeyeceğinin altını çiziyor: "Bu metinleri para kazanmak için kaleme aldım. Yıllar sonra kitaplaştırılmasına da telif alacağım için razı oldum. Ekonomik zorluklar beni gazete yazarı yaptı, yazı yazdırdı." Kendisine hiç bir zaman gazeteci denmesini istemeyen Özel, sırf bu yüzden basın kartı almadığını ifade ediyor: "Sanatçı kimliğimin içinde gazete yazarlığını iyi bir yere koyamadım. Ben aslında şairim. Şairliğimi öne çıkartırım ve önemserim. Çünkü bana göre şairlik Türkiye'de herkesin yapabileceği bir iş değildi. Şairliği yapacak başka bir işim olmadığı için değil, yapacak en iyi iş olduğu için seçtim"
Kitapta, son dönemde İstiklal Marşı derneğiyle sık sık gündeme geldiği Türkçülük meselesiyle ilgili o yıllarda kaleme aldığı yazılar da yer alıyor. Şair, Türk- İslam sentezi hakkında ise şunları söylüyor: "Türk-İslam sentezi diye bir şey söz konusu olmaz çünkü Türk zaten başlı başına sentezdir. Sentezin sentezi olmaz. Bizim Türklük kavramımız Ahmet Yesevi'den daha çok Yunus Emre'yi temel alır. Türkçe yoksa Türklükten de söz edilemez. Türklüğün sınırlarını Türk şiiri çizer. Türk şiiri adına kaygı duymayan adama biz hain gözü ile bakarız. "
İsmet Özel'in Tok Kurda Puslu Hava kitabındaki yazıların çoğunda Müslümanların 1970'li yıllarda sıkça dillendirdiği 'cihat', 'dayanışma' ve cemaat şuuru' kavramlarının arka planı ele alınıyor. Kitapta ayrıca, şairin Türk olmak ile ilgili o yıllarda yaptığı çarpıcı tespitler de yer alıyor. Şule Yayınları, Tok Kurda Puslu Hava'dan sonra her ay bir cilt yayınlanarak 12 ciltlik seriyi tamamlayacak.
