|

Yeni Dünyanın yaşlı türküsü

Washington Irving, Amerikan yazılı edebiyatının hem temel taşlarından, hem de başlangıç noktalarından biri. Yazar, Yeni Dünya'nın ilk masallarını anlatıyor bizlere. Bu öyküleri sadece bizlere sunmuyor, o kıtadaki ardıllarının kulağına da üflüyor kurgunun büyüsünü.

Sedat Demir
00:00 - 5/09/2007 Çarşamba
Güncelleme: 12:54 - 3/10/2007 Çarşamba
Yeni Şafak
Yeni Dünyanın yaşlı türküsü
Yeni Dünyanın yaşlı türküsü

Aslına bakarsanız Washington Irwing'in yazar olması için tüm koşullar hazırdı. İlk arkadaşları Robinson Cruose ve Sinbad, mistisizmle efsunlanmış bir vaiz olan babası, çevresinde anlatılan peri masalları, on yedi yaşında kaybedilen dünyalar güzeli bir eş, bugün Manhattan gökdelenlerinin gölgeleri yüzünden hayalini asla kuramayacağımız Hudson Körfezinin iki yanındaki bakir topraklar, kendisine George Washington'un taktığı isim, İngiltere'de Charles Dickens edindiği edebi dostluk ve Avrupa'nın göçmenleriyle kendisine gönderilen anlatı geleneği. Bütün bu nedenler bize Amerika'nın oldukça kısa edebiyat tarihinin ilk büyük ismini karşımıza çıkarıyor. Washington Irving, kendisinin bile inanmakta güçlük yaşadığı 'gerçek' kadar ürpertici hikayeler anlatıyor.

Karanlık metinlerin kalemşoru E. A. Poe'nun ışığını aldığı Irving, Mark Twain, H.B. Stowe ve R. W. Emerson gibi Amerika'nın ilk klasiklerini veren sanatçılardan daha önce yazmış. Belirli bir geleneğe, söylencelere dayanıyor Irving'in yazdıkları. Mizah-gerilim kahramanı olarak akıllardan çıkmayan Rip Van Winkle'ın büstünü dikerek, onun edebi bir kanona dönüşmesini sağlamış.


Rip Van Winkle'ın Derin Uykusu


Yazarın hikayeleri Geoffrey Crayon'un Karalama Defteri adlı hacimli yapıtta toplanmış. Bu hikayelerin ikisi ve en önemlileri yakın zamanda Merkez Kitaplar'dan 'Başsız Süvari' ismiyle yayımlandı. İlk öykü, eski bir Alman kıssası ve Grimm literatürüyle benzerlik gösteren, hatta Çin'de bile benzeri bulunan Rip Van Winkle'ın öyküsü. Uyku olgusu hali hazırda her ulusta varolan bir mit.

Amerikan İç Savaşı her ne kadar yirmi yıldan az sürse de, ülkenin yeniden çatılması için İngiltere Kraliçesi ve yeni Amerikan hükümetinin birlikte halktan çaldıkları zaman yirmi yıl tutar; yani tam bir Rip Van Winkle uykusu kadar. Halkımızın arasında Allah'ın adamı dedikleri türden bir öykü kahramanı olan Rip Van Winkle da dillere destan bir uyku uyur, tam yirmi yıl. Öykünün kahramanı bu can yakıcı zamanı hiç görmeyeyim diyor ve cinlerden aldığı likörle derin bir uykuya yatıyor. Uyandığında yeni bir toplumla karşılaşıyor; kral Washington'un resmi demokrat-asker kıyafetiyle her yerde, herkes heyecanla ortalıkta koşuşturuyor. Bıraktığında küçük bir çocuk olan oğlu koca bir adam olmuş mesela. Kendisi gibi.

İnce bir mizah anlayışıyla anlattığı her iki öyküde de Irving, esas anlatıcı olarak başka bir ismi hedef gösteriyor: Diedrich Knickerbocker. Tamamıyla kurgulanmış bir anlatıcı olan bu kişinin özelliklerinden bahsetmiyor ve esinlenme eğer bir özürse, bu özrü bu ismin üzerine yıkıyor öykünün sonunda.

Kitaba da adını veren ikinci öykü, Ichabod Crane'nin hüzünlü yaşamı oldukça gergin bir anlatı. Görsel unsurların çokça kullanıldığı bu öykünün sahneleri bir film oluşuyor zihnimizde ve biz bu filmi daha önce görmüştük. Kendi rüya aleminden bazen yeryüzüne inip bizim için filmler çekme lütfunu gösteren Tim Burton'un 1999 yapımlı bu öykünün işlendiği 'Sleepy Hollow'un sisli ve pastoral sahnelerini bilirsiniz. Filmi gibi koyu bir öykü 'Başsız Süvari', diğer adıyla 'Sleepy Hollow'.

Etrafı kocakarı masallarıyla sarılmış bir köy öğretmeninin aşkını dillendiren öykü insanların küçük heveslerinin yani küçük günahlarının nasıl önemli acılarla sonuçlanabileceğini anlatıyor, okuru içine alarak.

Her iki öyküye de yeni yerleşimci olan Amerikalı Hollandalıların yıldızsız gecelerde birbirlerine anlattıkları hikayelerin uğultusu karışıyor. Washington Irving'in İngiltere'de edindiği dostlarından olan Mary Shelley'nin kurguları kadar dişli aynı zamanda. Ancak, yazar, hâlâ eğlenceli biçimde, bütün payeyi hayali arkadaş olan Diedrich Knickerbocker'a veriyor payeyi kitabının başında. Şöyle diyor: "(...) Anısı, eleştirmenlerce nasıl görülürse görülsün, görüşleri değerli olan pek çok kişi tarafından el üstünde tutulur; özellikle de işi iyice abartıp resmini basmaya vardıran bazı bisküvi imalatçıları tarafından; böylece onu ölümsüz olma şansı vermişlerdir, bu da neredeyse bir Waterloo madalyası ya da Kraliçe Anne Çeyreği üstüne resminin basılmasına eşittir." Diedrich Knickerbocker nitelemesi yıllar sonra o kadar yaygınlaştı ki, Amerika'da 'Knickerbocker Yazı Çalışmaları' grupları oluşturuldu, gotik edebiyatı ve halk hikayelerini modern biçimlere yakınlaştırmak için. Washington Irving, Amerikan yazılı edebiyatının hem temel taşlarından, hem de başlangıç noktalarından birisi. Yazar, Yeni Dünya'nın ilk masallarını anlatıyor bizlere. Bu öyküleri sadece bizlere sunmuyor, o kıtadaki ardıllarının kulağına da üflüyor kurgunun büyüsünü.

17 yıl önce