|

Gassan Kanafani''nin Filistin''i

Filistinli yazar Gassan Kanafani, dünyanın geri kalanında çokça ve yalnızca rakamlarla anlaşılmaya çalışılan Filistin''in hikayesini anlatan sahici bir ayna. Neslihan Demirci, Kanafani''nin hem yazdığı hem de bizzat yaşadığı hikayeyi etkileyici bir dille anlatıyor.

Neslihan Demirci
00:00 - 1/09/2014 Pazartesi
Güncelleme: 21:14 - 1/09/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Gassan Kanafani''nin Filistin''i
Gassan Kanafani''nin Filistin''i

''Koca kamyon, yolcuları ile beraber onların hayallerini, zihinlerinden atamadıkları ailelerini, umutlarını ve hırslarını, sefaletlerini ve umutsuzluklarını, güçlerini ve zaaflarını, geçmişlerini ve geleceklerini de taşıyordu; müphem bir kadere açılan devasa bir kapıya doğru itiliyorlarmış gibiydiler.'' (G. Kanafani, Men in the Sun''dan)

Filistinli yazar Gassan Kanafani''nin 1962''de kaleme aldığı Ricalü''ş- Şems adlı uzun hikayesinden alındı bu satırlar. Vicdan sahibi tüm gözlerin Filistin''e çevrildiği şu günlerde o topraklarda yetişmiş bir yazardan sayfalar aralamak, yürek ağrımızı teskin etmek bir yana, ''görünmez ellerin'' ne çok ''değer''i gaddarca çaldığını tekrar hatırlatarak bütün şiddetiyle bizi sarsıyor, silkeliyor.

Dilimize Güneşteki Adamlar diye aktarabileceğimiz eseri, 6 kısa hikayeyle beraber Men in the Sun and Other Palestinian Stories başlığı altında İngilizceye Hilary Kilpatrick çevirmiş, kitap İngiltere''de 1998''de, Amerika''da 1999''da basılmıştı.

1936''da Filistin''de doğan Gassan Kanafani, ülkesinden uzakta geçen ve genç yaşta bir suikastla noktalanan hayatında çok sayıda eser vermiş, Arap edebiyatının öncü kalemlerinden bir aktivist ve yazar. İsrail''in kurulduğu ve Filistinliler için ''En-Nekbe'' (felaket) günü kabul edilen 15 Mayıs 1948''den itibaren yüzbinlerce Filistinli''nin mülteci durumuna düştüğü dönemde ailesiyle beraber önce Lübnan''a, sonra Suriye''ye göç ederler; yazar, lise ve üniversite eğitimini Şam''da tamamlar. İşgal altındaki ülkelerinden sürülerek mülteciliğe mecbur edilmiş bir milletin travmasını hissederek geçen çocukluğunun sonrasında, insanlarının özgürlüğü için kalemiyle savaşmaya adar kendisini. Şam, Beyrut ve Kuveyt''te üniversitelerde hocalık ve gazetecilik yapar. 1967''de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi''nin kurucuları arasında yer alır. İlkin Arap Milliyetçi Hareketi''nin aktif bir üyesiyken Marksizme ve George Habaş''ın sosyal devrimci görüşlerine dümen kırar. Kanafani 1972''de henüz 36 yaşındayken Beyrut''ta arabasına konulan bombayla öldürülür.

Romanları, hikayeleri ve tiyatro metinleriyle Arap edebiyatına modern kimlik kazandıran bir kilometre taşı kabul edilen yazarın dilimize çevrilen tek eseri, Filistin''in Çocukları, Hayfa''ya Dönüş ve Diğer Hikayeler başlığıyla yayınlandı. (Otonom Yayıncılık, 2010)

Kitaba ismini veren Güneşteki Adamlar, buruk bir yol hikayesi, bir novella. Filistin''in işgalinden sonra kendi topraklarında nefes alma hakkı gaspedilmiş insanların daha yaşanabilir bir hayat umuduyla kaçak göçmen olarak Kuveyt''e ulaşma çabasını konu ediniyor. 1958 yılında Basra''da geçen hikayede ikisi genç, biri yaşlı üç kişinin, bir su tankerinin boş su tankı içinde, Ağustos güneşi altında çölden geçmeye çalışırlarken yaşadıkları trajedi dile getiriliyor.

Kanafani''nin eserlerinde, farklı Arap ülkelerinde sürgünlerle geçen hayatının izleri sürülebilir. Güneşteki Adamlar da Lübnan''da haftalarca evden çıkamadığı bir dönemin meyvesi. Hikayedeki sahici klostrofobik atmosferi bu mecburi ev hapsinin yansıması olarak okumak mümkün.

Kanafani, eserlerinde çoğunlukla Filistin''de sürgit yaşananları bir varlık sorunu düzleminde ele alıyor. Mevzunun ağırlığı nispetinde gerçekçi bir yaklaşım sergilerken, bir milletin yaşadığı bunalımın kendi muhayyilesinde bıraktığı tortuyu siyasi malzeme yaparak heba etmiyor, estetik düzlemde ebedileştiriyor. Yazarın birçok hikayesinde iki ucu da zehir tadındaki kalmakla gitmek ihtimalleri arasında salınan karakterlere rastlıyoruz. Kendilerine sil baştan bir gelecek kurmak için mücadele veren üç Filistinli''nin hikayesi de diyebileceğimiz metin, iki katmanlı bir okumaya tabi tutulabilir: Kitabın çevirmeni H. Kilpatrick''in tespitleriyle, bir yandan ''vatanlarını geri kazanmak yerine maddi anlamda kendi güvenliklerinin peşine düşmek şeklindeki zaaflarının tezahürü'', öte yandan ''bu mağdur halkın mülteci kamplarının tahammülü aşan havasızlığında boğulmalarına göz yuman Arap liderlerinin gamsızlıklarına yönelik bir taşlama''.

İNSANI GÖREN HİKAYELER

Yazar, hikayesi ilk yayınlandığında kendi halkını temsil eden karakterlerin trajik sonu sebebiyle pekçok eleştiriye maruz kalmış. Halbuki hikaye, Filistin meselesiyle ilgili politik bir söyleme saplanıp kalan kuru bir edebiyattan çok daha ötesini va''dediyor. Her bir karakterin, canları pahasına da olsa, mütevazı hayallerinin peşinde yol alırken geçmişleriyle hesaplaşmaları usta-işi bir teknikle okurun kucağına bırakılmış. Yol, çöl, toprak, su, su tankı yazarın elinde paha biçilmez sembol, metafor ve imgelere dönüştürülmüş. Çöl, sürgüne hüküm giyen Filistinlilerin her daim geçmek zorunda bırakıldıkları ateş çemberi, hikayede geçtiği şekliyle, sonunda ya cennete ya cehenneme ulaştıran sırat köprüsü.

Güneşteki Adamlar, bir sınır hikayesi aynı zamanda. Orta Doğu edebiyatında sınır mefhumunun çok hayati bir anlam dairesi var. Sınır, arada kalmışlığın sembolü. Kavuşma çizgisi değil, ayrılığın işareti. Sınırın gerisinde kalan sefalet, aşağılanma; ötesinde de değişmiyor çoğu kez, bu sefer sürgünlüğün utancı ve ezikliğine geliyor sıra. Mülteciler için hayat döngüsü sınırda devam ediyor; doğuyorlar, evleniyorlar, ölüyorlar.

Eser, 1973''de Suriye''de Al- Makhdu''un (The Dupes) ismiyle beyazperdeye aktarılmış. Direniş hareketinin ivme kazanmasıyla esen umut rüzgarlarından nasibini alan film, kitaptaki olay örgüsünden farklı, umuda göz kırpan bir sonla bitiyor.

Kitapta yer alan Hüzünlü Portakallar Ülkesi, Mezardaki El, Ümmü Sa''d, Şahin ve en sonundaki Gazze''den Mektup, yazarın kısa hikayedeki maharetinin en iyi örnekleri olarak ilgiyi hak eden metinler. Kanafani kitaptaki bütün hikayelerinde Filistin''in rakamlara hapsedilmiş gerçekliğinin insan teki üzerinde bıraktığı etkileri sağlam metinlerle okuruna aktarıyor. Önümüzde duran, Zarifoğlu''nun şiirindeki imtihan kağıdımız: Filistin. Okunmayı bekliyor.

Kitabın künyesi:

Filistin''in Çocukları

Gassan Kanafani

Otonom Yayıncılık

2010

221 Sayfa

10 yıl önce