|

Ben nereliyim?

Türklerin doğduğu topraklarda kopup çalışmak için Almanya''ya gidişlerinin üzerinden 50 yıl geçti. Ekip HayalET''in "Ben Nereliyim?" oyunu göçün getirdiği yabancılaşmayı Almanya''ya giden ilk kuşaklardan Mehmet''in hikayesi üzerinden anlatıyor.

Harun Karaburç
00:00 - 13/04/2014 Pazar
Güncelleme: 22:23 - 12/04/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Ben  nereliyim?
Ben nereliyim?

Türklerin Almanya''ya bütün hayallerini bir tahta bavula doldurarak gitmelerinin üzerinden 50 yıl geçti. Gidenlerden Almanya''da yapamayıp geri dönenler, memleket hasretlerini bağrına basıp ne pahasına olursa olsun Türkiye''ye dönmeyenler, dönemeyenler, gelmeyi aklından bile geçirmeyenler oldu. Ekip HayalET''in Ben Nereliyim? oyunu da bu hikayelerin birinden kesitler sunuyor bize. Almanya'ya göç eden ilk kuşak Mehmet'in hikayesi anlatılıyor.Başrolde Evrim Doğan var. Oyunun bütün karakterlerini tek başına büyük bir ustalıkla canlandırıyor. ''Ben Nereliyim?''oyununun ortaya çıkış hakeyesini Evrim Doğan şöyle anlatıyor: "2012 yılında Almanya''nın Nürnberg şehrinde düzenlenen İnternationales Jugendtheaterfest''in kapsamında Nürnberg Staatstheater''den gelen davet üzerine doğdu. Bu festivalin gerçekleşmesini sağlayan ''theater ''O''' (Theatre O, Nürnberg›de Türk oyuncuların kurduğu, Türkçe ve Almanca oyunlar oynayan güçlü bir ekip) yönetmenim Ebru Kara'yla bağlantıya geçti. Elimizde Almanya''ya giden ilk kuşak Mehmet''in ve kızı Ayşe''nin yaşananları anlattığı ses kayıtları vardı. Oyunda anlatılan Mehmet gerçekten vardı ve anlattıkları... Bunlardan yola çıkarak oyun yazıldı."

BİR MEDDAH GÖZÜYLE GÖÇ

Oyunda neden meddah kullandıklarını ise Evrim, "Meddah da taklit yaparak hikaye anlatma sanatıdır özünde ve Meddah anlattığı durumu içselleştirmez, tam aksine uzak açıdan bakar. Anlattığı sübjektif değildir. İşte bu yabancılaşma ve taklit durumunu en iyi ''Meddah'' biçeminde anlatacağımızı düşündük" diye açıklıyor.

İSTANBUL BİR GÖÇ CENNETİ

Oyunda sordukları "Ben Nereliyim?" sorusunun sadece Almanya'ya göç edenler için değil İstanbul'a gelenler için de geçerli olduğunu ifade eden Evrim Doğan, kendi kültürlerinden kopup başka bir kültürün içinde var olma sorununun altını önemle çiziyor ve ekliyor: "İstanbul''un şu anda nüfusu 14 milyonun üstünde ve gerçek İstanbullu diyeceğimiz nüfus sadece 2 milyon 170 civarı. Arada korkunç bir fark var. Türkiye''nin 80 ilinden insanlar burada nefes alıp veriyor. ''Çile çekiyor...'' Bazı semtler vardır mesela ''burada hep Sivaslılar yaşar'' deriz ya da Erzurumlu, Adanalı vs. İster istemez kendilerine, doğdukları şehirlerin minyatürlerini yaratıyorlar. Belki de adaptasyon sorununu bu sayede çözüp, öyle bir sorun yokmuş gibi davranıyorlar, davranıyoruz."

Aidiyet duygumuz neden var?

Oyunu izlerken insanın kafasında ister istemez şöyle bir soru oluşuyor: Bir insan neden bir coğrafyaya ait olmak ister? Bu sorunun cevabını oyuncu Evrim Doğan şöyle açıklıyor: "İnsan sadece bir coğrafyaya ait olmak istemez, bir futbol takımına, bir gruba, bazen sadece bir insana. Aslında mesele kendini konumlandırmaktır. Varlığımızı hatırlamak hatırlatmak için ya da tam tersi: Varlığımızı unutmak için."

10 yıl önce