|

Büyük Türk bilgini: İmam Maturidi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kartal, "İmam Maturidi, kaleme aldığı eserlerinde yer alan görüş ve düşünceleriyle, geçmişte olduğu gibi bugün hatta gelecekte bile insanımızın inancını, kimliğini ve benliğini muhafaza etmek ve korumak için rehber edineceği önemli bir ilim ve fikir adamıdır" dedi.

Aa
00:00 - 24/06/2014 Salı
Güncelleme: 12:18 - 24/06/2014 Salı
Yeni Şafak
Büyük Türk bilgini: İmam Maturidi
Büyük Türk bilgini: İmam Maturidi

Prof. Dr. Kartal, yaptığı açıklamada, Türk milletinin İslam dünyasına, Ebu Hanife, İmam Buhari, Zemahşeri, Farabi, İbni Sina, Uluğbey, İmam Maturidi gibi birçok büyük ilim ve felsefe adamı kazandırdığını belirtti.

"Kadim bir geçmişe sahip olan Türkler, gerek İslam'dan önce gerekse İslam'dan sonra bulundukları coğrafyalarda büyük ve özgün bir kültür ile medeniyet teşekkül etmeyi başarmış milletlerdendir" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Kartal, Türk kültür ve medeniyetinin teşekkül ettiği coğrafi mekanlardan birisinin de Maveraünnehir ve Türkistan bölgesi olduğunu vurguladı.

Söz konusu bölgelerin, ilme ve sanata sempatiyle yaklaşıp önem veren Türk asıllı sultanlar tarafından çeşitli mimari yapılarla tezyin edildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Kartal, şöyle konuştu:

"Bu yapılar içerisinde hassaten ilmin simgesi konumundaki medreselerin önemli bir yeri ve konumu vardır. Özellikle ilim ve kültür merkezi hüviyetindeki Semerkand, Buhara, Herat, Kaşgar gibi yerleşim yerleri medreselerle donatılmış ve bu medreselerde, hem madde hem de mana yönünden yüksek karakter ve şahsiyet sahibi önemli birçok alim ve bilge, neşv-ü nema bulmuş, ortaya koydukları düşünce ve eserlerle de bütün dünyaya takdim ve armağan edilmişlerdir. Türkistan'ın son derece münbit topraklarında yetişen bu alim ve bilgeler, oluşturulmaya çalışılan Türk medeniyet hamlesinin teşekkülünde, ilmek ilmek işlenmesinde ve gelişiminde gerek hayatları, gerek görüşleri gerekse çalışma ve gayretleriyle önemli katkılar sağlamışlardır."

"Türk kültür ve medeniyetinin oluşumuna ve gelişimine katkısı olan alim"

"Türk kültür ve medeniyetinin bu oluşum ve gelişim sürecinde önemli katkısı olan alim ve bilgelerden birisi hiç şüphesiz İmam Maturidi Hazretleridir" diyen Prof. Dr. Kartal, İmamı Azam Ebu Hanife tarafından teşekkül edilen Hanefi mezhebinin üçüncü kuşak önemli mütefekkiri olan Maturidi'nin 870 yılında Semerkand yakınlarındaki Maturid köyünde doğduğunu ve büyüdüğünü söyledi.

Prof. Dr. Kartal, İmam Maturidi'nin, tam adının Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud el-Maturidi es-Semerkandi olduğuna işaret etti.

İmam Maturidi'nin, özellikle İslam düşüncesinin etkisiyle birlikte Türk kültür ve tefekküründe ortaya çıkan farklı İslami yorumlar arasında, temelleri Ebu Hanife tarafından atılan akılcı-hadari din anlayışının en önemli şahsiyet ve mümessillerinden olduğunu anımsatan Prof. Dr. Kartal, şunları kaydetti:

"Her Türk evladı, ortaya koyduğu prensiplerle inanç dünyamızın hüviyetinin şekillenmesinde önemli etkisi olan bu örnek ve müstesna ismi, ilk olarak çocukken kendisine 'İslam' ve 'İslam prensipleri'ne dair büyükleri tarafından yöneltilen 'İtikatta mezhep imamın kim?' sorusuna mukabil olarak söylenen 'İtikattaki mezhep imamım, İmam Maturi'dir' cevabıyla duymuştur. Özellikle Türk milletinin dini, ahlaki, ilmi, irfani ve kültürel birikimini, zenginliğini, tefekkürünü, hayat görüşünü oluşturma ve belirlemede önemli yeri olan şahsiyetlerden biri olan bu ulu Türk bilgini, ortaya koyduğu birçok görüşünde, Ebu Hanife'yi takip edip ona tabi olan İmam Maturidi'nin ilmi ve kültürel çevresinde ağırlıklı olarak Hanefiler bulunduğu için hocaları da doğal olarak Hanefi okuluna mensup olan ilim adamları olmuştur."

En önemli 15 eseri bulunuyor

Ayrıca Semerkand'da arazi sahibi de olan İmam Muridi'nin, ziraatla da uğraştığının bilindiğine değinen Prof. Dr. Kartal, şöyle devam etti:

"İmam Maturidi'nin kendisine nisbet edilenlerin dışında yaklaşık 15 eseri bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden olan Te'vilatü'l-Kur'an'da, Kur'an-ı Kerim tefsir edilmiş, Kitabu't-tevhid'de ise kelam ilminin en temel konuları ele alınıp değerlendirilmiştir. İmam Maturidi, hem bunlar hem de kaleme aldığı diğer eserlerinde yer alan görüş ve düşünceleriyle, geçmişte olduğu gibi bugün hatta gelecekte bile insanımızın inancını, kimliğini ve benliğini muhafaza etmek ve korumak için rehber edineceği önemli bir ilim ve fikir adamıdır."

"İslam dünyasında büyük kabul görmüştür"

"Kelamda Maturidi insan iradesine önem vermiş, insanın gerçek anlamda işinde, düşüncesinde hür, özgür ve sorumlu olduğu hususunu Kur'an ve sünnete dayalı olarak ortaya koymuş ve bunu öğretmiştir" açıklamasında bulunan Prof. Dr. Kartal, şunları söyledi:

"İmam-ı Azam tarafından oluşturulan kelami-itikadi hususlara sadık kalarak ehl-i sünnetin kelam akidesini tesis etmiş ve prensiplerini ortaya koyarak belirlemiş olan, ayrıca aklı ve akılcılığı ön planda tutan İmam Maturidi'nin en önemli özelliği ve büyüklüğü Kur'an-ı Kerim'e bakış açısıyla getirmiş olduğu yeni yorumlar ve değerlendirmelerdir. Onu orijinal yapan hususlardan biri de aklı ve akılcılığı esas alarak tamamen kendine has düşünce ve görüş ortaya koymayı başarmasıdır. Nitekim bu düşünce ve görüşler sayesinde kendi döneminden önceki ve kendi dönemindeki İslam alimleri ve filozoflarıyla ayrılmış ve kendi varlığını ortaya koymayı başarmıştır. Maturidi, hassaten neşv ü nema bulduğu toplumun temel değerleriyle çatışmayan, bilakis onlarla barışık olan bir inanç sistemi kurduğu için hem bulunduğu çevrede hem de İslam dünyasında büyük kabul görmüştür."

"Tarihi ve güncel tecrübeye ışık tutan"

İmam Maturidi'nin, Özbekistan'ın Semerkand şehrinde bulunan türbesini ziyaret ettiğini anımsatan Prof. Dr. Kartal, şu ifadelere yer verdi:

"Burada türbedar Mahmud Bey'in verdiği bilgiye göre, 944 tarihinde Semerkand'da vefat eden İmam Maturidi, vasiyeti üzerine Çakerdize Kabristanı'na defnedilmiştir. Bu kabristan, İslam dünyasında Mekke-i Mükerreme'deki Cennetü'l-mu'alla ve Medine-i Münevvere'deki Cennetü'l-baki kabristanlarından sonra en meşhur kabristandır. Nitekim bu kabristanda ismi sadece Muhammed olan yaklaşık 400 evliya, müctehid, muhaddis ve alimin kabri bulunmaktadır. Ebu'l-leys Semerkandi ve onun soyundan gelip Uluğ Bey, Ali Şir Nevai ve Molla Cami'nin üstadı olan Şeyh Celaleddin Fazlullah burada kabri bulunan önemli Türk-İslam alimlerinden sadece ikisidir. Burada medfun olan alim ve din ulularının dil şeklinde olup kufi yazıyla yazılan mezar taşlarının büyük bir kısmı bin-bin 200 yıllıktır. Maalesef tarihimizin önemli verileri olan bu mezar taşlarının bir kısmı kabirler tahrip edilirken bir kısmı da inşa edilen evlerin duvarlarında kullanılarak yok edilmiştir. Bu mezar taşlarının bir kısmı, İmam Maturidi'nin türbesi içindeki kabrinin etrafına dizili şekilde bulunmaktadır. İmam Maturidi'nin burada bulunan türbesi ve kabirler, Sovyetler Birliği döneminde yıkılarak iskana açıldığı için türbenin bulunduğu yer bir evin bahçesi içinde kalmıştır. Ancak kabirlerin ve İmam Maturidi'nin türbesinin bulunduğu arsa ve bina daha sonra alınmıştır. Hüviyet itibarıyla İmam Buhari türbesinden aşağı olmamasını isteyen Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov'un talimatıyla İmam Maturidi'nin yıkılan türbesinin yerine, İmam Maturidi Külliyesi'nin birinci aşaması olarak, aynısı inşa edilmiş ve 2000 yılının kasım ayında açılışı yapılmıştır. Ayrıca tahrip edilen kabirler onarılmış ve kabristanın çevre düzenlemesi yapılmıştır. İmam Maturidi Külliyesi'nin tamamlanması için ikinci aşama olarak ise cami, medrese, müze ve otel yapılacaktır."

Maturidi'nin ortaya koyduğu fikirlerle tanınması ve tanıtılmasının, söz konusu süreçte hem kimliğin hem de kültürel ve fikri mirasların korunabilmesi açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kartal, "Çünkü tarihi ve güncel tecrübeye ışık tutan İmam Maturidi, küresel sürecin en önemli bazı kavramlarının her birine ayrı ayrı yer verip dillendiren, ayrıca kendine has bakış açısıyla dini problemlere de çözümler üretebilen önemli bir şahsiyettir" dedi.

10 yıl önce