|

Fatih Sultan Mehmet Roma'da gönülleri fethetti

Barış Seçkin - İtalyan besteci Gioachino Rossini'nin İstanbul'u fetheden Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet'in adını verdiği operası, ilk kez sahnelendiği Roma'da başkentli sanatseverlerin büyük beğenisini topladı.

Aa
00:00 - 7/04/2014 Pazartesi
Güncelleme: 11:52 - 7/04/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Fatih Sultan Mehmet Roma'da gönülleri fethetti
Fatih Sultan Mehmet Roma'da gönülleri fethetti

Besteci Rossini'nin tarihsel gerçeklere bağlı kalmadan devrin hakim akımlarından romantizmin etkisiyle hazırladığı, 1820 yılında Napoli'nin ünlü San Carlo Tiyatrosu'nda oynanan eserinde, 1400'lü yıllarda Osmanlı'nın Venedik Cumhuriyeti toprağı olan Mora yarımadasındaki fetih seferleri sırasında Sultan II. Mehmet'in kentin valisinin kızına aşık olması ve ikilinin aşklarıyla ülkeleri arasındaki savaş arasında kalması konu ediliyor.

Türkiye'de daha önce İstanbul'da birkaç kez sahnelenen II. Mehmet operasının Roma'daki gösteriminde yönetmenliği, operanın kostüm ve dekorunu da yapan, aynı zamanda Rossini operalarının uzman ismi Pier Luigi Pizzi üstleniyor, orkestra şefliğini ise Roberto Abbado yapıyor.

İtalyan başkentinin ünlü Teatro dell'Opera binasında ilk gösterimi 28 Mart'ta yapılan "II. Mehmet (II. Maometto)" operasında Fatih Sultan Mehmet rolünü bas-bariton solist Roberto Tagliavini, II. Mehmet'in gönlünü kaptırdığı Anna rolünü ise Letonyalı soprano Marina Rebeka canlandırıyor. Başroldeki iki isim gösterime ilişkin soruları yanıtladı.

Fatih rolüne nasıl hazırlandığını anlatan solist Roberto Tagliavini, şunları anlattı:

"Bu role hazırlanırken tarih çalıştım ve Fatih'in büyük bir karakter olduğunu keşfettim. Büyük bir fetihçi görüyorsunuz, büyük toprakları, İstanbul'u fetheden biri... Çok güçlü bir hükümdar ama burada hikaye oldukça enteresan çünkü farklı noktaları da gösteriyor. Orkestra şefi de yönetmen de farklı bir karakter olduğunu düşünmeye itti beni. Onun biraz daha insani yönünü ortaya çıkardık."

Tagliavini, eserde Fatih'in ikinci perdede "güzeller güzeli Anna ile birbirlerini bulduğunu ve büyük hükümdarın tek korkusunun bu genç ve güzel kadın karşısındaki kırılganlığı olduğunu, bunun da halkıyla arasında bilinmezlik yarattığını" söyledi.

Daha önce İstanbul'a hiç gitmediğini belirten Tagliavini, "Zamanın Türk kostümlerini de tam tanımamam temelde benim için belki bir eksiklik ama bu benim iyi araştırmam için, fikir vermesi için bir fırsat olabilir" dedi. Roberto Tagliavini, İstanbul'a gitmeyi düşündüğünü ancak bugüne kadar fırsat bulamadığını, Türkiye'yi ziyaret etmenin kendisi için ilginç bir deneyim olacağını dile getirdi.

Soprana Rebeka

Eserde Fatih'in gönlünü kaptırdığı genç ve güzel Anna karakterini canlandıran Letonyalı sanatçı Marina Rebeka ise Anna'yı canlandırmanın zor olduğunu belirterek, "Çok güçlü bir karakter. Büyük bir aşık. Tüm siyasi şeylerin üstünde yaşıyor. Onun için çok zor olan bir seçim yapması gerekiyor. Her şeyin sonunda diyor ki 'Ben bu adamı kalbimden söküp atamıyorum, doğru bir aşk olmamasına rağmen onu seviyorum. Beni sadece ölüm kurtarabilir çünkü aşk ölümden daha kuvvetli'. Bu güzel bir şey " diye konuştu.

Bir diğer zorluğun ise bu rolde bölümlerin uzunluğu olduğunu belirten başarılı soprano, "Bölüm hem uzun hem de çok zor. Büyük bir kısmı Napoliten şekilde yazılmış. Vokale zor gelebilecek kısımları var, hepsi de operanın final kısmında geliyor. Soprano düetler söylemiş oluyor. Final sahnesi çok güzel. Koro söylüyor. Dua bölümü. Bir tür delilik ve ölüm geliyor. Finalde sahneyi göğüslemek gerekiyor" dedi.

Operada hikayenin geçtiği kültüre ilişkin en önemli unsurlardan olan kostümleri konusunda konuşan Rebeka, kostümlerin La Traviata'da olduğu şekilde sıkan korseler gibi olmadığını, konforlu ve sahnede rahat hareket etmeyi sağlayacak türden olduğunu belirtti.

Soprano Rebeka, operanın Roma'daki gösterimine ilgiyi anlatınken şunları söyledi:

"Çok tanınmayan bir opera buna hak veriyorum. Çok nadir yapılan bir eser. Bizim üstümüzde bu eseri daha inandırıcı hale getirmenin ve güzel yapmanın sorumluluğu var. Aslında yine de gayet iyi gitti."

Türkiye'de daha önce Mersin'de bir konser verdiğini ve Türkiye'ye saygı duyduğunu kaydeden Marina Rebeka, Anna rolünü İstanbul'da ya da Türkiye'nin başka bir yerinde de oynayabileceğini, dile getirdi ve "Önemli olan o rolü nerede yaptığınız değil, kalpten oynamanızdır" dedi.

Romalı operaseverlerin beğeniyle izlediği ve finalinde alkış yağmuruna tuttuğu "II. Mehmet" operası, yarın akşam Teatro dell'Opera'da son kez sahnelenecek.

10 yıl önce