|

Göçle giden yaralarını da taşır

Asuman Güzelce, “Annem, Ben ve Maria”, “Dolunay” gibi ödüllü kitaplarının ardından yeni uzun hikâye kitabı Sessiz Göç'le okurlarının karşısında

Muhammet Safa
00:00 - 2/09/2011 Cuma
Güncelleme: 22:16 - 1/09/2011 Perşembe
Yeni Şafak
Göçle giden yaralarını da taşır
Göçle giden yaralarını da taşır

Asuman Güzelce'nin yeni kitabı Sessiz Göç, Ötüken Neşriyat tarafından yayınlandı. Yazarın “Doğu Türkistan'da dini milli değerler uğruna şehid olan kardeşlerimizin aziz ruhlarına” ithaf ettiği kitap, Çin'in baskıları sonucu evini barkını bırakarak yollara düşenlerin öyküsüne odaklanıyor. Tek amaçları Türkiye'ye, ana yurtları olmasa da kardeş topraklarına ulaşmak olan kahramanların, Himayalar'da doğaya karşı verdikleri savaş da kitapta etkileyici olarak veriliyor.

“Bir ülkeden bir başkasına taşıdık yaralarımızı, anılarımızı” diyerek belki de kitabın özetini yapıyor Asuman Güzelce hikâyesinin bir bölümünde. Öykü, bu minvalde şekillense de, satır araları o kadar dolu ki, hayata, insana dair çokça anekdot bulabiliyoruz Sessiz Göç'ü izlerken. Evet, izliyoruz. Çünkü o kadar gerçekçi bir anlatımı var ki Güzelce'nin okurun gözlerinin önünden geçiriyor hayatları.

BİR MİLLETİ YOK ETME İNSAFSIZLIĞI

Yazar hikâyesini bazı kaygılarla oluşturuyor. Güzelce, Çin yönetiminin bölgedeki Müslümanlara nasıl acımasız davrandığını vurguluyor birçok bölümde. Uzaktaki kardeşlermizden bihaber geçirdiğimiz onca zamandan sonra onların çektiği sıkıntıları unutmamamızı istiyor. Bir milleti yok etmeyi kafa koymuş vicdansızları affetmememiz gerektiğini hatırlatıyor. "Müslümanlar bir yandan sistemli olarak katledilirken, bir yandan da onların yerlerine Çinliler yerleştirilmekte, böylece Müslümanların kendi toprakları üzerinde hak iddia etmeleri engellenmekteydi. Doğu Türkistan'ı bir Çin eyaleti haline getirmek isteyen Maoist rejimin bir diğer yöntemi ise zorunlu kürtajla aile planlamasıydı."

Manevi farkındalığın birçok yazarın hayatından çıktığı zamanlarda böyle sıcak ve içten, çarpıcı ve hüzünlü, anlamlı ve vefalı söz söyleyen kalem erbabının bulunması okuyucuya umut veriyor.



13 yıl önce