|

İsrail zindanlarından Filistinli sesleri

Malezyalı aktivist Norma Hashim''in, İsrail hapishanelerinde tutulan 25 Filistinli mahkumun başından geçenleri anlattığı kitabı Türkçe''ye çevrildi. Kitap, akıl almaz muamelelere maruz kalan, fiziksel ve psikolojik şiddet gören Filistinli mahkumların yaşadıklarını gözler önüne seriyor.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 20/07/2014 Pazar
Güncelleme: 22:05 - 19/07/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
İsrail zindanlarından Filistinli sesleri
İsrail zindanlarından Filistinli sesleri

Malezyalı bir aktivist olan Norma Hashim''in, İsrailliler tarafından hapse atılan, akıl almaz şekilde kötü muameleye maruz kalan 25 Filistinli mahkumun hikayesini kaleme aldığı ''Mahkum Hatıraları İsrail Zindanlarından Filistinli Sesleri'' kitabı Selahattin Aydın tarafından Türkçe''ye çevrildi. Kitapta, 2011 yılında İsrailli asker Gilat Şalit karşılığında serbest bırakılan 1027 Filistinli mahkûmdan 25''i hapiste başından geçenleri anlatıyor.

İSAVİ''YE İTHAF

Mahkum Hatıraları adını taşıyan kitap, İsrail''in Filistin topraklarını işgal ettiği gerçeğine ve Filistinli mahkumların içinde bulunduğu hayal edilmesi zor şartlara dikkat çekmek için 7 ayı aşkın süredir açlık grevinde bulunan Samir İsavî ve Eymen Şerevne''ye ithaf edilmiş.

DUYULMAYAN ÇIĞLIKLAR

''Bu kitapta 25 ses yükseliyor. Sizlerin değil İsrail işgal kuvvetlerinin dahi duymadığı 25 ses. Bu sesler, mahkumiyetlerinin bedenlerinde ve ruhlarında açtığı yaralarla, sessiz kalmayı reddeden Filistinli kadın ve erkeklerin sesi'' diyerek söze başlıyor Norma Hashim. Kitabı yazarken gazetecilerin yaptığı röportajlar ve aktivistlerin anlatımlarından faydalanan Hashim, bu hatıraları 2013 yılı başlarında derleyerek yayınladı. Filistinli mahkumların yaşadığı dramla ilgili farkındalık oluşturmak isteyen Hashim, İsrail hapishanelerinde yaşananları göstermeyi amaçlıyor.

Ailelerinden ve sevdiklerinden uzakta yaşamak zorunda bırakılan bu mahkumlar aynı zamanda gardiyanlar tarafından türlü kötü muameleye maruz kalıyorlar.

PSİKOLOJİLERİ BOZUK

2011 yılında 1027 Filistinli, İsrail esaretinden kurtuluyor ancak yaşadıkları tedavisi mümkün olmayan derin psikolojik hasarlar bırakıyor. Bunlardan çok az bir kısmı sorguları sırasında maruz bırakıldıkları işkencelerden kesitler hatırlayabiliyor. 1 Ocak 2014''ten beri, İsrail hapishanelerinde 5023 mahkum tutuluyor. Bunların 155''i hâlâ ''idari tutuklama emirleri'' ile yani herhangi bir suç isnat edilmeksizin hapsediliyor. Şu ana kadarki en uzun idari tutukluluk süresi ise 4,5 yıl.

HAVASIZ IŞIKSIZ TECRİT

27 İsrail hapishanesinde korkunç şartlar altında mahpus bulunan bütün Filistinli mahkumların son derece küçük bir kısmının yaşadıkları belgelenebiliyor. 18 kişi, mezarı andıran hücrelerde havasız ve ışıksız bir ortamda tecrit altında tutuluyor.

ANNELER YOLDA ÖLÜYOR

Gazze şeridinden gelen mahkumların çoğu son 6 yıldır ailelerini görmemiş. Yahya Suleyh''in annesi, Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı ofisinin önünde kendisini hapishanedeki oğlunu görmeye götürecek otobüsü beklerken ölmüş.

20 yıl bekleyen nişanlılar var

Hapishanede 33 yıl en uzun süre tutuklu kalan Filistinli mahkûm Nail el-Bergusi. Bergusi''nin hikâyesi oldukça dokunaklı. Bergusi 33 yıl sonra hapisten çıktığında ilk gençlik yıllarında sevdiği kızla tekrar buluşuyor. Kendisini bekleyen sevdiğiyle kendisi 54, o 47 yaşındayken evleniyor. Sena Şihade tutuklandığında saatlerce elleri kelepçeli olarak sandalyede oturtulup, böcek dolu bir odada bırakıldığını anlatıyor. Anne babasının evlerini yıkacaklarını söyleyip, çığlıklarını telefondan dinletiyorlar. Hasta olduğu halde revire götürülmeyen, ölümcül bir hastalığa yakalandığına inandırılan Ekrem Mansur, ancak açlık grevi ile revire gitmeyi başarıyor. İbrahim Cündiye hapishanede bacaklarında artan bir ağrıyla karşılaşıyor. Doktor hastaneye sevketmeyi reddediyor. Sonunda yürüme kabiliyetini kaybeden Cündiye, aşağılamalar ve kötü muamele ile hastaneye gönderiliyor. 2 ay süren tedavi sonucu yeniden yürüyebilmeye başlıyor. Yeniden tedavi gerektiğinde reddedilen Cündiye ağrıya rağmen yürümeyi öğreniyor.

10 yıl önce