|

Kültür Bakanlığı'ndan Risale-i Nur açıklaması

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Risale-i Nur Külliyatı'nın basımına ilişkin yapılan düzenlemeyle iddia edildiğinin aksine eserlerin devletleştirilmeyeceği, bilakis bu eserlerin topluma kazandırılarak gelecek nesillere aktarılması ve yaşatılmasının güvence altına alınacağı bildirildi.

Aa
00:00 - 17/07/2014 Perşembe
Güncelleme: 15:49 - 17/07/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Kültür Bakanlığı'ndan Risale-i Nur açıklaması
Kültür Bakanlığı'ndan Risale-i Nur açıklaması

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, çeşitli basın yayın organlarında kamuoyunu yanıltan gerçek dışı haberler yapıldığı belirtildi.

Bu nedenle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin gerekli görüldüğü ifade edilen açıklamada, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, eserler üzerindeki mali hakların kullanılabilmesinin, eser sahibinin, eser sahibi ölmüş ise mirasçılarının iznine bağlı olduğu hatırlatıldı.

Kanun uyarınca, esere ilişkin koruma süresi, eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam ettiği anımsatılan açıklamada, bu itibarla eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl geçmemesi halinde eserlerin kullanımına ilişkin olarak mirasçılarından izin alınmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Eser sahibinin mirasçısının tespit edilememesi, tespit edilse dahi mirasçıya ulaşılamaması ya da mirasçılar arasındaki ihtilaflar dolayısıyla mirasçıların birlikte hareket edememeleri sebepleriyle Türkiye'nin kültür hazinesini oluşturan birçok kitabın, beste, güfte ve benzeri eserin topluma sunulamadığının altı çizildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun yürürlükte bulunan 47. maddesi gereğince, memleket kültürü açısından önemli görülen eserler bir kararnameyle kamuya mal edilebilmektedir ancak mezkur maddenin daha işlevsel hale getirilerek kültür hayatının temel yapıtları arasında yer alan eserlerin topluma kazandırılması amacıyla maddenin yeniden düzenlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 47. maddesinde değişiklik öngören yasa teklifi hazırlanmıştır. Yeni düzenlemede; yürürlükteki maddeden farklı olarak eserlerin kamuya mal edilebilmesi için eser sahibinin vefat etmiş olması ön şart olarak getirilmiştir. Kamuya mal edilen eserin hak sahiplerine ulaşılması halinde ise bu kişilere ayrıca telif ücreti ödenecektir.

Yeni düzenlemede yer alan en önemli husus ise kamuya mal edilen eserlerin topluma ulaşması sağlanacak şekilde yayınlanmasının zorunlu hale getirilmiş olmasıdır. Bu itibarla söz konusu düzenleme ile bazı yayın organlarınca iddia edildiğinin aksine eserler devletleştirilmeyecek bilakis bu eserlerin topluma kazandırılarak gelecek nesillere aktarılması ve yaşatılması güvence altına alınmış olacaktır. Diğer taraftan Merhum Said Nursi'nin eser sahibi olduğu Risale- i Nur Külliyatı'nın hak sahiplerinden izin alınmaksızın yayımlandığı ve bu eserler üzerinde tahrifat yapıldığına ilişkin Bakanlığımıza çok sayıda yazılı şikayet ve başvuruda bulunulmuştur. Bakanlığımıza iletilen şikayetler üzerine yapılan incelemede; söz konusu eserlere ilişkin daha önce yapılan bandrol başvurularında, eserlerin koruma dışı (70 yıllık koruma süresi dolmuş) eser olarak beyan edildiği ve bu sebeple yayınevlerince mirasçılarının iznini gösterir sözleşmeler ibraz edilmeksizin bandrol temin edildiği tespit edilmiştir."

"Tüm iş ve işlemler mevzuatın emrettiği şekilde sunulmaktadır"

Said Nursi'nin 1960 yılında vefat etmiş olması nedeniyle, eserlerine ilişkin koruma süresinin halen devam ettiği ancak koruma süresi henüz dolmamış eserlere ilişkin bandrol başvurularında, Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereğince, mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgelerinin ibrazının zorunlu olduğuna değinildi.

Söz konusu kanun gereğince bir eserin çoğaltılıp, yayımlanması için eser sahibinin yazılı izin vermiş olmasının şart olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Ayrıca Türk Medeni Kanunu'nda mirasçıların terekeye el birliğiyle sahip oldukları ve terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf etmeleri gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla Risale- i Nur Külliyatı'na ilişkin bandrol başvurusunda bulunan yayınevlerinden tüm hak sahiplerinin iznini gösterir sözleşme/muvafakatname talep edilmiş ancak bu belgeler yayınevlerince sunulamadığı için halihazırda yayınevlerinin bandrol talepleri karşılanamamaktadır. Bakanlığımızca gerçekleştirilen tüm iş ve işlemler, '4721 sayılı Türk Medeni Kanunu', '5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu' ve 'Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'e uygun olarak ve anılan mevzuatın emrettiği şekilde yürütülmektedir" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, diğer taraftan 5846 sayılı Kanun'un 47. maddesinde yapılacak değişiklikle muris Merhum Said Nursi'nin eserlerinin de gerekli görülmesi halinde Bakanlar Kurulu kararı ile kamuya mal edilmesi, böylece eserlerde gerçekleştirilen tahrifatların önüne geçilerek eserlerin aslına uygun olarak toplumun tüm kesimlerine ulaştırılmasının mümkün kılınacağının altı çizildi.

10 yıl önce
default-profile-img