|

Mendil kapmaca "subway surf"e karşı

Çocukluk hatıralarından yola çıkan yazar Erol Erdoğan, 15 yılda derlediği yaklaşık 700 oyun içinden 100'ünü resimli ve anlatımlı olarak yayımladı.

Aa
00:00 - 2/04/2014 Çarşamba
Güncelleme: 14:11 - 2/04/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Mendil kapmaca "subway surf"e karşı
Mendil kapmaca "subway surf"e karşı

"Mendil kapmaca", "sos", "adam asmaca", "cızır bızır", "ipli top", "dokuz kiremit", "üç taş", "ortada sıçan", "lastik atlama" ve kum sekseği" gibi herkesin çocukluğunda oynadığı ama günümüz koşullarında "subway surf", "su ve ateş", "league of legends", "loft saga", "Angry Birds", "Futbol Manager", Fifa", "candy crush", "flappy bird" ve "real racing" gibi internet oyunlarının ön plana çıkmasıyla unutulmaya yüz tutan geleneksel çocuk oyunları kitapta toplandı.

Çocukluk hatıralarından yola çıkan yazar Erol Erdoğan, büyüklerini dinleyerek, akademik araştırmaları ve hemşehri derneklerindeki kaynakları inceleyerek, 15 yılda yaklaşık 700 geleneksel çocuk oyununu derledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, Erdoğan'a çalışmasını kitaplaştırmayı teklif etti. Erdoğan'ın çalışması içinden 100 oyun "Top Oyunları", "Taş Oyunları", "Kumsal Oyunları", "İp-mendil Oyunları", "Kelime Oyunları" olarak yayımlandı.

Erdoğan muhabirin sorularını, çocukların geleneksel oyunları oynadığı Büyük Reşit Paşa İlkokulu'nun bahçesinde cevapladı.

Çocukluk hatıralarındaki ve çocuklarıyla oynadığı oyunları anlatan Erdoğan, kitabı yazma nedenini, "Bir baba olarak çocuklarımla oyun oynayarak güzel vakit geçiriyordum. Çevreden de 'çocuk oyunları unutuluyor' şeklinde yakınmalar geliyordu. Bu nedenle geleneksel çocuk oyunlarını derlemeye karar verdim" ifadeleriyle açıkladı.

Sorumluluk duygusuyla başlayan bu çabasının, toplumsal sorumluluğa dönüştüğünü dile getiren Erdoğan, geleneksel çocuk oyunlarının unutulmaması, topluma ve çocuklara kazandırılması amacıyla çalışmasını genişlettiğini, yaklaşık 700 oyunu arşivine aldığını, nasıl oynandığına ilişkin metinler yazdığını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ'den bu çalışmasını kitaplaştırma teklifi gelince çok sevindiğini ifade eden Erdoğan, arşivindeki 700 çocuk oyundan 100'ünü kitaplaştırdığını belirtti. Erdoğan, diğer oyunları da peyderpey kitaplaştıracağını kaydetti.

"Günümüzün oyunları bireysel"

Geleneksel çocuk oyunlarıyla günümüzün modern oyunları arasındaki farklara dikkati çeken Erol Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çocukluğumuzun oyunları daha toplumsal, bugünkü oyunlar ise daha bireysel. Çocukluğumuzun oyunları daha dayanışmacı, esnek kurallara tabii, bugünkü daha yarışmacı ve keskin kurallara tabii, şiddete dönük ve savaşımcı. Ayrıca geleneksel çocuk oyunlarında çevremizdeki her nesne oyun aracına dönüşebiliyor ve ailecek oynanabiliyor. Yoldaki bir taş, ağacın bir dalı, yaprak, iplik, halat, bir mendil... Modern oyunlarda ise oyunların aracının özel olarak imal edilmesi gerekiyor. Geleneksel çocuk oyunları çocuğa dayanışmayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, arkadaşlığı, dostluğu, çevreyle temas kurmayı öğrettiği için pedolojik, eğitim ve kültürel anlamda değerlidir. Binlerce yıllık miras olarak günümüze ulaşan geleneksel çocuk oyunları kültüre, folklora, dine, çevre ve doğaya ait birçok unsuru barındırmaktadır."

Geleneksel oyunlar internete yenildi mi?

Yazar Erol Erdoğan, günümüzdeki internet oyunlarının çocuklar için tehlike oluşturmadığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:

"Çocuklara internetten vazgeçme çağrısı yapmak başarılı bir girişim değildir. Çocuklara 'bırak interneti sokağa çık' demek yerine, çocuğun internette vakit geçirmesini sağlıklı şekilde sağlamak lazım. Ancak çocuğun sokağa çıkarak oyun oynamasını da başarmamız lazım. Anne, baba ve öğretmen, çocuğa birlikte oyun oynama istediğini dile getirerek yaklaşmalı. Bunu da eski ve geleneksel oyunlarla modern oyunları karşı karşıya koymadan başarmak gerekiyor. Yoksa çocuğa, 'İnternetten sıkılmadın mı?' diye sorduğumuzda 'hayır" diyecektir. İnternet ve televizyonda çocuğun sevdikleriyle bizim onlarda görmek istediklerimizi, birbirinin düşmanı gibi karşı karşıya koymadan bu işi başarmalıyız. Ebeveynler ve öğretmenler çocukları, 'Oyun oynamıyorsun' diyerek suçlamak yerine, bu işleri birlikte yapmalı. O zaman bu oyunlar, geleneksel ve eski olmaktan çıkıp, güncel ve yaşayan oyunlar haline gelip, topluma kazandırılmış olacak."

10 yıl önce