Nida Dergisi 164. sayısında "Değerli İslâm araştırıcısı Montgomery Watt ''Endülüs'' isimli kitabında, Arapların Avrupa''nın göbeğinde kurduğu büyük devletin en önemli başarısını ''özgün şehir''lere bağlıyordu. Şehir size anlam katan, sizi kendiniz kılan, kendinizden, canınızdan, kokunuzdan ve renginizden bir şeyler kattığınız mekânın adıdır. Kur''ân-ı Mübîn, kimi yerlerde mekâna özel vurgu yaparak, insana kimlik katan unsurlardan biri olarak tanımlamıştır mekânı. İsrâ sûresinde Resulü''nün hicretini iki secde mekânı arasında tanımlayarak o kutlu diriliş gününe mekânla anlam katmakta. Hz. Peygamber''i Mekke oligarşisinin tahakkümünden kurtarırken de yine, O''nu kabul edecek bir şehrin zeminini, Rabbimiz kalplere hidayeti ilham ederek hazırlamakta. Daha da önemlisi Allah Resulü ve mü''minlerin teşrifinden sonra o mekânın adı ''Yesrib'' yerine ''Medine'' olarak değiştirilmiştir. O halde mekâna isim veren şey, içinde bulunan insanların kimliğidir. Başıboşluktan bir hukuk düzenine giren şehir, artık ''Medine'' adını almış ve yeni kimliğine göre inşa edilmiştir. İlk yapılan inşa, kalplerini ve evlerini Muhacir kardeşlerine açan Ensar''ın ihyâsıdır. Daha sonraki ihyâ ise bir mescid inşasıyla şehrin rengini değiştirmiştir. O halde şehir duvarlar yığını değildir. Şehir, bir anlam arayışıdır. Mekân, âfâkta ve enfûste sizin inşa edilme sürecinizin aşamalarından biridir. İnsan ufku, insanın gözünü diktiği yerden ötesini görebilme becerisi ile gelişir. Dikeyden gelen bir sözün (vahiy) bir insan dili ile yatay olarak yayılması, sözün, keskin sınırlar yerine oval/kuşatıcı bir estetiğe sahip olması mekâna aksettirilen bir durumdur" açıklamasına yer veriyor.
Nusret Altundağ
Şehri Düşünceye Çağırmanın İmkanı Üzerine
Mehmet Ulukütük
Altan Murat Ünal
Mücahid Sağman
Arif Arcan
Hüseyin Karatay
Ömer Karataş
Röportaj: Mücahid Sağman
Bilal Sürgeç
Söyleşen: Burak Ayçiçek
Mahmud Derviş Çeviri: Sümeyye Hamarat
Hazırlayan: Mücahid Sağman
Nida Dergisi raflardaki yerini aldı.