|

"Osmanlı saray çalgısı" santur

Osmanlı sarayında 16. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanan İran kökenli çalgı santurun, 20. yüzyılın başında yapısından kaynaklı zorluk nedeniyle Türk Sanat Müziği orkestralarında yerini uda bırakmasıyla unutulmasının ardından sokak müzisyenlerin aracılığıyla yeniden tanınırlığını artırdığı bildirildi.

Aa
00:00 - 21/06/2014 Cumartesi
Güncelleme: 13:33 - 21/06/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
"Osmanlı saray çalgısı" santur
"Osmanlı saray çalgısı" santur

Santuri ve çalgı yapımcısı Ozan Özdemir, İran çıkışlı olarak bilinen santurun, 1600'lerde Osmanlı sarayına girip, icra edilmeye başlandığını belirtti.

İlk icracılarından biri Ali Ufki Bey olan santurun, 1900'lerin başında ara sesleri bulunmadığı için Türk Sanat Müziği orkestralarında yerini perdesiz ve geniş ses aralığına sahip uda bıraktığını anlatan Özdemir, kullanımının azalmasıyla santurun sesinin zamanla unutulduğunu ifade etti.

Özdemir, yaklaşık 20 yıl önce İstanbul'da sokak müzisyenlerinin kullanımıyla santur sesinin yeniden ilgi odağı olmaya başladığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Santur, Osmanlı zamanında saray çalgısı olarak geçiyordu. Ama günümüzde bunun tam tersi olarak halk arasında, pazarda, yolda ve caddede santuru görebilirsiniz. Daha çok sokaklarda icra edilen santurun sesi, insanlara ilginç geliyor. Alışık olmadığımız bir ses. Santurun rahatlatıcı etkisi var. Her dinleyenin çok hoşuna gidiyor. Dinleyenlerden müzikle ilgilenenler alıp çalmak istiyor. Alanlar da santurla sokakta müzik yapmaya başladı. Santura ilgi, her geçen gün artıyor."

Santuru geliştiren de bir Türk

Dr. Ümit Mutlu'nun geliştirdiği mandallı sistemle, santurla icra edilemeyecek eser kalmadığına değinen Özdemir, "Santur, artık her tür müzikte kullanılabiliyor. Ümit Mutlu'nun santuruyla icra edemeyeceğiniz eser yok. Böylece santurla Türk müziği de icra edilebiliyor" diye konuştu.

"Kullanımın artmasıyla öğrenmek kolaylaştı"

Ozan Özdemir, kendisinin de 2002 yılında sokak müzisyenlerinin performansı sırasında santurla tanıştığını belirterek, santuri olma sürecini şu sözlerle anlattı:

"Sesi beni çok etkiledi. Kendi santurumu alıp İzmir'e yerleştim, sokakta müzik yaptım. O zaman çalan çok olmadığı için öğrenebileceğim kişi de yoktu, kendi kendime öğrendim. Kullanımın artmasıyla artık öğretenler de oluyor, santur çalmayı öğrenmek kolaylaştı. Zamanla santur yapmayı öğrendim. İstanbul'da birinden Osmanlı döneminde kullanılan santur buldum ve bire bir kopyasını yaptım. Zamanla da mesleğim haline geldi."

Özdemir, santurun bin liradan başlayan fiyatlarla satın alınabileceğini sözlerine ekledi.

10 yıl önce