|

Pakistan'daki son Osmanlı fotoğrafları

Osmanlı'nın son dönemine ait fotoğraflar ve o dönemi yansıtan kartpostallar Pakistan'da gün yüzüne çıktı.

Aa
00:00 - 17/03/2013 Pazar
Güncelleme: 13:54 - 17/03/2013 Pazar
Yeni Şafak
Pakistan'daki son Osmanlı fotoğrafları
Pakistan'daki son Osmanlı fotoğrafları

Pakistan'ın kurulmasına öncülük eden ve ülkenin bağımsızlığının kazanmasında önemli mücadeleleri bulunan Muhammed Ali Jahar'ın Karaçi kentinde yaşayan torunu Aziz Fatıma Sıddık'ta, Filistin, Balkanlar ve Çanakkale cephesinden çekilmiş fotoğraflar, dönemin asker ve paşalarına ait kartpostallar ile dedesi ve babasından aktarılan onlarca hatıra bulunuyor.

Hint Müslümanları tarafından Osmanlı devletine ve halifeye siyasi ve maddi destek için kurulan Hilafet Hareketi'nin öncülerinden Jahar'ın torunu Fatıma Sıddık, çocuklarıyla Karaçi kentinde yaşamını sürdürüyor. 

Sıddık'ın sıhhiye memuru babası ile amcası 1911 ile 1915 yılları arasında gönüllü olarak Osmanlı topraklarında bulunmuş. Fatıma Sıddık, babası ve amcasının İstanbul'daki Hilal-i Ahmer Cemiyeti'ne geldikten sonra Filistin ve Baklan cephesi ile Çanakkale savaşlarının bir kısmında bulunduğunu söylüyor.

Sıddık'ın anlattıklarına göre, dedesi Muhammed Ali Jahar, İstanbul'daki halifeye bağlı, Osmanlı ve Türkiye hayranı bir Hint Müslüman aydınıydı.

Jahar, İngilizlerin işgali altındaki Hindistan'da Urduca gazete çıkararak hem İngilizlere karşı mücadele veriyor hem de hilafet merkezi Osmanlı'dan gelen haberleri yayımlayarak Hintli Müslümanları bilgilendiriyordu.

Tarihi kayıtlar, Jahar'ın Urduca Hamdart ve İngilizce Comrade isimli gazeteler çıkardığı, bu gazetelerde kaleme aldığı makalelerde, İngiliz ordusundaki Hintli Müslümanlarının Türklere karşı savaşmasına karşı çıkması gerekçesiyle İngilizler tarafından yargılanarak dört yıl hapis cezasına çarptırıldığından bahsediyor.

Türk dostu Jahar'ın, Osmanlı'daki gelişmeleri yakından izlediği Trablusgarp ve Balkan savaşları nedeniyle zor durumda kalan Osmanlı devletinden gelen haberleri gazetesinde neşrettiği, esaret altındaki yoksul Müslüman Hindistanlıları Osmanlı'ya ve hilafete desteğe çağırdığı biliniyor.

Jahar'ın gazetelerinde, Türk askerlerinin savaştığı cephelerden gelen haberler yayımlanıyor, bu haberler Müslümanların yaşadığı kent ve kasabalara gönderilerek yüksek bir yerden sesli okunuyor ve halkın bilgilendirilmesi sağlanıyordu.

Hindistanlı Müslümanlarda Osmanlı'ya karşı oluşan duyarlılık sayesinde kentlerde kurulan yardım sandıklarında toplanan paralar gönüllü yardım ekipleriyle İstanbul'a gönderiliyordu.

Sıddık, 1911'de Doktor Muhtar Ahmed Ensari başkanlığında oluşturulan 25 kişilik tıbbı yardım ekibinde, babası Abdurrahman Sıddık ile amcası Şuayb Kureyşi'nin de bulunduğunu aktarıyor.

Fatıma Sıddık, babaları gazeteci olan iki kardeşin, bir fotoğraf makinesi temin edip İstanbul'a Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin Ömerli'de bulunan merkezine ulaştığını anlatıyor.

Amca Şuayb'ın çektiği fotoğrafları, elde ettiği kartpostalları toplayıp Hindistan'a gönderdiğini, dedesinin de Osmanlı'dan gelen fotoğraf ve bilgileri gazetelerinde yayımladığını belirtiyor.

Fatıma Sıddık, Hindistan'dan Osmanlı topraklarına giden yardım ekibinin 1911 ile 1915 yılları arasında Filistin cephesi, Balkan Harbi ve kısa bir süre Çanakkale Savaşı'nda gönüllü olarak bulunduğunu, amcası Şuayb'ın cephelerde ve sıhhiye çadırlarında çektikleri fotoğraflar ile topladıkları kartpostalları görevleri sona erdiğinde getirdiğini kaydediyor.

Osmanlı'nın son döneminden hatıralar

Abdurrahman ve Şuayb kardeşler, Osmanlı topraklarında kaldıkları zaman içinde bulundukları cepheleri ve İstanbul'da tanıklık ettikleri olayları da kaydetmiş.

Fatıma Sıddık, Balkan Savaşı'nda askerlerin çok kötü şartlarda savaştığını, şiddetli soğuklar altında devam eden savaşta sıhhi amaçlı kurulan beş çadırın sadece birinde ısıtıcı bulunduğunu babasından öğrendiğini, babasının yaralı askerlerin acı içinde kıvranmalarından, üşümesinden ve öğünlerini peynir ekmekle geçiştirmelerinden çok etkilendiğini naklediyor.

Balkan Savası sırasında Bulgar milislerin Çatalca'ya baskınına şahitlik eden iki kardeş, baskında hayatını kaybeden üst düzey bir Türk askerlerinin fotoğrafını da çekmiş.

Babasının İstanbul'da kaldığı döneminde meydana gelen bir olayı anlatan Sıddık, Enver Paşa'nın, İngilizlere casusuluk yapmakla suçlanan Nazım Paşa'nın Bab-ı Ali'deki bürosuna geldiğini, sonra beş el silah sesi duyulduğunu, Enver Paşa'nın bürodan ayrıldıktan sonra hayatını kaybeden Nazım Paşa'nın cenazesinin çıkartıldığını söylüyor.

Abdurrahman ve Şuayb kardeşler, o dönemde İstanbul'da anlatılan bir olayı da Hindistan'daki gazetelere taşımış. Yahudilere Filistin'de toprak istemek amacıyla Sultan 2. Abdülhamid ile görüşmeye giden Theodor Herzl'in Osmanlı sultanıyla arasında geçen görüşmede 2. Abdülhamid'in Herzl'e "Hayatta olduğum sürece Filistin toprağından Yahudiler için yer vermemem söz konusu olamaz, ben öldükten sonra İngilizler Filistin topraklarını Yahudilere ücretsiz verecek" demesi, Hindistan'daki Müslümanlar tarafından sevinçle karşılanmış.

   

Rauf Orbay ile dostluk

Osmanlının son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında önemli roller üstlenen Rauf Orbay ile Balkan Savaşı sırasında tanışan Abdurrahman ve Şuayb kardeşler, Orbay ile ilişkilerini ülkelerine döndükten sonra da devam ettirmiş.

Kurtuluş Savaşı sırasında Hindistanlı Müslümanların siyasi desteğini almak ve toplanan yardım paralarını Anadolu'ya getirmek için görevlendirilen Rauf Orbay, Hindistan'a gittiğinde Jahar'ın evinde misafir edilmiş. Fatıma Sıddık, aile fertleriyle çok sayıda fotoğrafı bulunan Orbay'ın kendisini "kızım" diye sevdiğinden söz ediyor.

Sıddık'ın fotoğraf albümünde, Orbay'ın Hamidiye Gemisi komutanıyken kaydedilmiş fotoğrafı, İsmet İnönü'nün Lozan Anlaşması'nı imzalarken ve kabine üyeleriyle çekilmiş fotoğrafları ile Enver Paşa'nın çok sayıda fotoğrafı bulunuyor.

Son Halife Abdülmecid Efendi'nin kızlarının düğünü

Fatıma Sıddık'ın evinin duvarında son Halife Abdülmecid Efendi'nin kızının düğününde çekilmiş bir fotoğraf bulunuyor.

Fransa'nın Nice kentinde kaydedilen fotoğrafta Abdülmecid Efendi, büyük kızı Dürrişehvar Sultan'ın Hindistan Haydarabad Nizamı Muazzam Şah'ın oğlu Azam Şah ile düğününde görülüyor. Fotoğrafta Sultan 5. Murat'ın kızı Nilüfer Sultan da bulunuyor.

Fotoğrafın hikayesini anlatan Fatıma Sıddık, son Halife Abdülmecid Efendi ve ailesinin Fransa'da zor günler geçirdiğini, bu durumdan haberdar olan Haydarabad Nazımı Muazzam Şah'ın, Hindistan'da Hilafet Hareketi'nin liderlerinden Şevket Ali Han'ı aracı yaparak, oğlu Azam'ı Dürrişehvar Sultan ile evlendirdiğini ve Osmanlı döneminde prenses olan Dürrişehvar'ın evlendikten sonra Hindistan'da da prenses olarak hayatını sürdürdüğü belirtiyor.


11 yıl önce