|

Sanat bu kez iyilik için

Deniz Feneri Derneği'nin gerçekleştirdiği, Enderun Sanat'ın destek verdiği ‘Sanat İyilik İçin Klasik Türk Sanatları Sergisi’ Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde bu kez Filistin için kapılarını açıyor. Sergisinin geliri, İsrail saldırıları nedeniyle zor günler yaşayan Filistinli mazlumlara ulaştırılacak.

Nuriye Çakmak
00:00 - 26/07/2014 Cumartesi
Güncelleme: 22:05 - 7/09/2015 Pazartesi
Yeni Şafak

Deniz Feneri Derneğinin ev sahipliği yaptığı 'Sanat İyilik İçin' sergisinin ilki Üsküdar Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezi'nde açılmış, sergi geliri savaş mağdurlarına adanmıştı. Serginin ikinci ayağı geçtiğimiz günlerde Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde açıldı. Moritanya'da 5 bin kişiye hizmet vermesi planlanan bir sağlık merkezi kurmak için kolları sıvayan dernek yetkilileri, İsrail'in saldırıları sonrası büyük bir dramın yaşandığı Filistin için yardımda bulunma kararı aldı. 'Sanat İyilik İçin' sergisinin geliri bu kez Filistinli mazlumlara ulaşacak.


Sergi fikrinin nasıl doğduğunu, hangi aşamalardan geçildiğini ve yardım temasının ayrıntılarını serginin koordinatörlüğünü yapan İsmail Hakkı Gurbetçi ve her iki serginin de en büyük eser bağışçısı olan Hattat Mahmut Şahin ile konuştuk.



Her şey infak edilen tablolarla başladı

Sergi koordinatörü İsmail Hakkı Gurbetçi, geçen yıl Enderun Sanat'ın sahibi, iş adamı ve koleksiyoner Yusuf İyilik'in klasik el sanatlarıyla ilgili koleksiyonuna koyacağı eserleri elemesiyle ilk adımın atıldığını söylüyor. Koleksiyonundan çıkardığı değerli sanat eserlerini Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz'e göndermiş Yusuf bey. Dernek yetkilileri de yüklü miktarda bağış yapan bağışçılarına bu özel tabloları hediye ederek bu eser bağışlarını değerlendirmeye başlamış.


Daha sonra Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz, sergi koordinatörü İsmail Hakkı Gurbetçi ve tabloların sahibi hayırsever iş adamı Yusuf İyilik bir araya gelip iyilik temalı bir sergi açılıp, gelirinin hayırda kullanılması yönünde bir karar almışlar. Sanatkarlara ulaşmak için planlar, iş bölümleri yapılmış, vakıflara, özel toplantılara destek beklendiğine dair haberler uçurulmuş. Ancak dönüşler istedikleri ölçüde gerçekleşmemiş.



"Allah için verirken sevmediğimizden mi vereceğiz"

İsmail Hakkı Gurbetçi, “Fikir doğduğunda yakaladığımız heyecanı birkaç hafta içinde yitirmeye başladık" diyor ve serginin oluşumunu şöyle açıklıyor: “Sanatçılardan istediğimiz ilgiyi göremedik. Kara kara düşünürken, büyük bir alış veriş merkezinde açtığımız sergiye ziyarete gelen Hattat Mahmut Şahin hocamızla karşılaştık. Bu fikrimizden ona da bahsettim. Ama dediğim gibi geri dönüşler istediğimiz ölçüde olmayınca umutsuzdum ben. Kıyıda köşede kalmış çalışmalarına taliptim açıkçası. Mahmut hoca noktayı koydu, 'Allah için verirken sevmediğimizden mi vereceğiz? İki ayda ne istiyorsanız en özelinden hazırlarız' dedi. Belli etmemeye çalıştım ama bu bana hiç mümkün gelmemişti."



Sözün buradan sonrasını bu güne dek yüzlerce öğrenci yetiştiren usta hattat Mahmut Şahin alıyor. “Sergi fikrinden haberim olmamıştı, duyunca çok sevindim" açıklamasında bulunan usta hattat, tek başına konuya özel hazırlanmış 30 eserle destek vermeyi teklif etmiş. Bu eserlerin tümü iyilikle, yardımlaşmayla ilgili ayetlerden, hadislerden, güzel sözlerden oluşuyor. Mahmut Şahin ve öğrencileri, düşündüklerinden de büyük bir destek sağlamış. “Geçen Ramazan ayını sadece istifle geçirdik öğrencilerimle birlikte. 3 buçuk ay gibi bir zamanda iyilik temalı ilk sergimizin tüm içeriğini tamamlamış olduk. 110 eserle sergiye destek verdik. Sergide toplam 160 eser vardı."



İlmin zekatı yüzde yüzdür

Bu kadar kısa sürede, böylesi bir rakam ve emekle sergiye destek verilmesini şu sözlerle açıklıyor Mahmut Şahin; “Ben Hüseyin Kutlu hocanın öğrencisiydim, onun bir tabiri vardır çok hoşuma gider ve bizim çıkış noktamız da odur. Der ki, 'Malın zekatı kırkta birdir, ilmin zekatı yüzde yüzdür'. Bu bir ilim, bir sanat. Bunun yüzde yüzünü bu şekilde değerlendirmemiz lazım düşüncesiyle yola çıktık. Yıllardır böyle bir yardım projesine katılma isteğim vardı. 160 eserin 140 tanesinin satışı gerçekleşti ve Deniz Feneri Derneği ile 3 bin 500 Suriyeli aileye ulaştık bu ilk serginin gelirleriyle. İstanbul'da bazı sergilerin 30 - 35 eserle açıldığını düşünürseniz müthiş bir rakam kesinlikle."



Bir buçuk ayda 125 eser infak edildi

Serginin ikinci kez, bu defa Filistin yararına düzenlenmesi konusunda ise şunları söylüyor hattat Mustafa Şahin; “İlk sergide ulaştığımız rakamlar bana ve katılan, destek veren öğrencilerime büyük bir şevk verdi. Emek verdiğiniz bir eserin, bir mazlumun yarasını kapatması, bu duyguyla hazırlanması, hem de böyle bir sergiyle genişleyerek o insanlara ulaşması bizim için çok önemli. Deniz Feneri Genel Başkanı Mehmet bey Moritanya'da bir sağlık merkezi yapmak için tekrar bir sergi açma fikrinden bahsetti. Kendi adıma sevinerek kabul ettim ve öğrencilerime de haber verdim. Duyurusunu yaptıktan birkaç dakika sonra öğrencim Taliha Sonsaat, Alvarlı Efe hazretlerinin torunudur aynı zamanda, hocam 3 eser benden bağış olsun dedi. Daha birkaç dakika içinde eserler gelmeye başladı. Sayı üçle başladı ama çoğaldı, Taliha hanımın 12 eseri var bu sergide. Biz 50 eser için söz vermiştik öğrencilerimizle beraber. 125 eser teslim etmek nasip oldu. Diğer sergi konu temalı olduğu için 3 aylık süre almıştı. Şuan açık olan ikinci hayır sergisine bir buçuk ay gibi bir sürede hazırlanmış olduk."



"Biz İsrail gibi basit düşünüp silah kullanmıyoruz, biz büyük düşünüp kalem kullanıyoruz"

Serginin gelirinin Filistin'e gidecek olması Hattat Mahmut Şahin için ayrıca önemli. “Biz yüz yıllarca İslam dünyasına önderlik yapmış bir milletiz" diyor Mahmut hoca. “Filistin'de Yahudilere zulmediliyor olsaydı onlara sahip çıkardık. Arakan'da Budistlere saldırılıyor olsaydı onun da karşısında olurduk. Esed Suriye'de zulmediyor, sözde Müslüman. Biz onun da karşısındayız. Her türlü zulme karşı durmak bizim vazifemiz. Herkesin elinden bir şey gelebilir, zalimi durdurmak, mazlumun yanında olmak adına" diyerek herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor.



Fiyatlar hayırda acele edilsin diye makul tutuldu

Sergideki eserler 300 liradan başlıyor, 3 bin – 3 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Mahmut Şahin, bu miktarların sergilenen eserlerin eder değeri olmadığının altını çiziyor. “İstanbul piyasasında bir hilyenin 75 bin lira 150 bin lira civarında bir rakama alıcı bulduğunu düşünürseniz fiyatların makul olduğu daha rahat anlaşılabilir" diyor. Fiyatların makul tutulmasının sebebi ise tamamı infak olan bu eserlerin makul fiyatlar sayesinde biran önce paraya dönüşüp Filistin'e ulaşması.


Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde devam eden sergi, 28 Temmuz 2014 Bayram günü haricinde 21– 31 Temmuz 2014 tarihleri arasında 09.00 – 18.00 saatleri arasında sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.


#İsmail Hakkı Gurbetçi
#Yusuf İyilik
#Sanat İyilik İçin Sergisi
#Deniz Feneri Derneği
10 yıl önce