|

Arap Baharı kışa döndürüldü

Nobel Barış Ödülü'nün sahibi gazeteci ve aktivist Tevekkül Karman, Mısır ve Suriye'den sonra Arap Baharı'nın sekteye uğradığını söylüyor. Herşeye rağmen umudunu hiç yitirmediğini dile getiren Karman, 'Darbeye ve haksızlığa karşı mücadele hiç bitmeyecektir. Demokrasiye inanan bu halklar elbette kazanacaklar' şeklinde konuşuyor.

Aysel Yaşa
00:00 - 9/02/2014 Pazar
Güncelleme: 17:46 - 8/02/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Arap Baharı kışa döndürüldü
Arap Baharı kışa döndürüldü

Aktivist, muhalif, gazeteci, kadın, 3 çocuk annesi, Yemen'de yaşıyor. İlk bakışta zor görünen bir hayatın baş aktörü o. İsmine çoğumuz aşinayız. Nobel ödülü kazanan en genç kişi aynı zamanda. İsmi Tevekkül Karman. Yemen'de Arap Baharı'nın başlamasında aktif rol oynadı. 20011 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen ve aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanlığı'nı da yürüten Tevekkül Karman, şimdilerde Arap Baharı'nı yaşayan ülkelerde yeni bir çalışma yapmak için kolları sıvadı. Bu vesileyle vatandaşı olduğu Türkiye'ye gelen Karman'la Arap Baharı'nın geldiği son noktayı konuştuk. Suriye ve Mısır'da yaşananlardan sonra akıllara 'Arap Baharı, Arap Hazanı mı oldu' sorusu geldi. Özellikle Mursi'nin tutuklanıp yargılanması, Suriye'de biten savaş, Arap halklarının dolmayan çilesinin en önemli göstergesi aslında. Devrim ateşinin fitillendiği Tunus haricinde tam anlamıyla demokratikleşme adımları atan Arap ülkesi yok. Yemen'de halen çalışmalar devam ediyor.

DEVRİM TAMAMLANMADI

Rüyaları gerçekleştirmek için çok çalışmak gerektiğini vurgulayan Karman, Yemen'de anayasa yapma hazırlığında olduklarını belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: 'Şu an Yemen'de ulusal diyalog konferansı bitti. Ki bu çok önemli bir konferanstı. Partisiyle, bölge yetkilileriyle tüm tarafların katıldığı on aylık bir diyalog aşamasıydı bu. Burada, Yemen'in geleceği, anayasası, çözülemeyen davaları konuşuldu, tartışıldı. Bunlara ek olarak da 11 Şubat'ta devrimi tamamlayıcı nitelikte olacak olan bir atılım yapılacak, çünkü devrim yapıldı ancak tamamlanmadı. Devlet içindeki çeşitli çete ve örgütlerin yargılanması için bunun yapılması gerekiyordu. Daha sonra halka iyi bir diyalog kurarak, yeni bir devlet kuracağız. Anayasanın Yemen'de yaşayan herkesi kapsaması için titizlikle çalışıyoruz. Güzel günler bizi bekliyor.' Karman, yaşanan devrimi 'barış devrimi' olarak adlandırıyor. Ona göre, Tunus, Yemen, Mısır, Libya ve Suriye halkları, adalet ve barış hayalini paylaşarak harekete geçti. Karman 'Mısır ve Suriye de Tunus ve Yemen gibi devrimi kazanacak. Suriye'de yaşanan katliam, devrimin çok kötü bir yüzü ve Suriyeliler ne yazık ki bu katliamla yüzleşiyorlar' diyor.

BİLANÇO NE OLURSA OLSUN…

Aktivist Karman, bir açıdan Arap Baharı'nın kötüye gittiğini de kabul ediyor: 'Evet, gerçekten Arap baharı üzücü bir noktaya doğru gitti, özellikle Suriye, Mısır darbesinden sonra sekteye uğradı. Mursi'nin yargılanması, Sisi'nin başkan adayı olması da bunun göstergesi oldu. Ancak ben Mısır halkının bu olanlar karşısında pes etmeyeceklerine inanıyorum. Arap Baharı, demokrasi ve özgürlük için yola çıktı ancak maalesef kötü sonuçlar doğurdu bu gerçek. Yine de inancımızı yitirmeyerek gerçek amacına ulaşacağına inanıyorum.' Suriye'de özellikle Özgür Suriye Ordusu'nu eleştirenlere de sert tepki gösteren Karman 'Bence Suriye'de en büyük sıkıntı, Esad'ın yaptığı bu insanlık suçu binlerce insanın hayatına mal oldu. Şüphesiz bir suçlu varsa o da Esad'dır. Muhaliflerle hiç masaya oturmaya yanaşmadı, onların isteklerine hiç kulak vermedi. Onlar da silahlandılar ve çatışmaya başladılar. Çünkü başka seçenek yoktu' şeklinde konuşuyor. Aynı zamanda gazetecilik de yapan Karman, ne kadar kan akarsa aksın, bilanço ne olursa olsun, dünyanın Esad'a yardımına rağmen kazananın yine halk olacağının altını çiziyor: 'Çünkü bu kararı özgürlük için canlarını feda etmeye hazır olan bu halk almıştır.'Arap halklarına olan inancını her fırsatta dile getiriyor başarılı gazeteci. Darbeler ve haksızlıklarla mücadeleden vazgeçmeyen halkların, diktatörlerle mücadele konusunda da istikrarlı olacağını ve kazanacaklarını söylüyor: 'Arap baharı başlayalı 3 yıl oldu henüz. Bakın devrim bitmedi, henüz devam ediyor.'

Demokrasi raporları yazacağız

Tevekkül Karman Barış ve Demokrasi Merkezi'nde çalışmaları sürdüren Karman, bu merkezde Ortadoğu'daki çatışma bölgelerinde barışın hakim olması için çalışacaklarını söylüyor. Aktivist, sözlerine şöyle devam ediyor: 'Hedeflerimiz doğrultusunda, insan haklarına, demokrasiye bağlı kalmaya ve daha sağlıklı bir yönetim şeklini korumaya çalışan Arap ülkeleri de barış içinde yaşayacak. Bu merkez aracılığıyla konferans, panel, kişisel gelişim ve bazı eğitim bursları gibi planladığımız faaliyetler var. Bildiğiniz gibi 2011 yılı Dünya Barış gününde Nobel ödülü almıştık; biz de ödül aldığımız bu günde diğer insanları ödüllendirmeyi hedefliyoruz. Bu saydıklarımız bizim etkinliklerimizden sadece bazıları. Henüz başlangıç aşamasında olan merkeze ek faaliyetler de yapacağız.' Ortadoğu halkları adına barış ve demokrasiyi desteklemeye devam edeceklerini de ekliyor. Demokrasiye geçiş konusunda bilgilendirici çalışmaları da olacağını söyleyen Karman 'Bu ülkelerde çeşitli seminer, konferans ve panellerle gençlerin ve kadınların güçlenmesini sağlayacağız. Ve en önemlisi de devrimi destekleyen gözlemciler olarak bölgedeki insan hakları ve demokrasi konusunda yıllık rapor hazırlayacağız.'

Başbakan bu günleri de atlatır

Tevekkül Karman, Türkiye'nin Arap Baharı'nı yaşayan ülkeler için model teşkil ettiğini söylüyor. Başbakan'a methiyeler düzüyor, bütün Ortadoğu'nun başbakanının Erdoğan olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Türk vatandaşı olan Karman, kendi topraklarında olmanın mutluluğuyla 'Ben Türkiye'yle övünüyorum. Türklerin demokrasi uğruna birbirine nasıl kenetlendiğini görüyorum. Tekrar tekrar söylüyorum, halkıyla, taraflarıyla, hükümetiyle, konumuyla her şeyiyle Türkiye ile iftihar ediyorum' diyor. Karman, Türkiye'nin Arap Baharı'na verdiği destekten de son derece memnun. Türkiye'nin teşvik edici duruşunun önemine de değinerek 'Türkiye Arap Baharı'nda halkın yanında durarak teşvik edici bir rol oynamıştır. Halkı önemsemiş, onun isteklerini dikkate almış ve onlara yardım etmiştir' diye de belirtiyor. Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin de sancılı olduğunu söyleyen Karman, son dönemdeki olaylara ilişkin de 'Türkiye, Ortadoğu halklarının hep yanında oldu. Türkiye'yi susturmak istemelerinin sebebi budur. Karıştırmak isteyenler amacına ulaşamayacaklar, çünkü halk Başbakan'ı seçtiği için asla pişman değil. Böyle olaylar olabilir, ama eminim bu aşamadan da güçlü bir şekilde çıkılacak. Bu tür olaylar olabilir ve eminim Erdoğan bu aşamayı geçerek daha da güçlü olacak' diyor.

10 yıl önce