İsrail''in Ramazan ayı boyunca Gazze''ye olan saldırısı İsrail mallarını boykot kararını yeniden gündemimize taşıdı. Hem sosyal medyada paylaşılan hashtagler hem de STK''lar tarafından hareket başlatıldı. Kısa süre içinde giderek yayılan bu boykot çağrısı sayesinde 12 belediye boykot kararına destek verdi. Bunun üzerine bazı firmalar basına açıklama yapmak zorunda kaldı. Türkiye''deki boykot kararından sonra İsrail''deki bazı market sahipleri de Türk mallarını raftan indireceklerini açıkladılar. Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Osman Öztürk''le boykotu, etkili olup olmadığını, nasıl uygulanması gerektiği üzerine konuştuk.
Ekonominin getirdiği piyasa şartları ve politikacıların politik şartlar meseleyi farklı yönde ele alınmasını sağlıyor. Hali hazırda işleyen prosedürler var. Hukuki anlamda anayasanın bile üzerindedir uluslararası anlaşmalar. Bu tür durumlarda sizin yanlış bir beyanınız uluslararası bir krize neden olabilir.
Ama biz bu boykotların sivil toplum düzeyinde kalması taraftarıyız. Siyasetçilerin, uluslararası firmaların veya kurumların bizim ayak izimizi takip etmesi için biraz süreye ihtiyacımız var.
Belediyeleri genel siyasetten ayırmamız gerekiyor. STK ''ya en yakın olan siyaset kurumları belediyelerdir. Dolayısıyla oradaki reaksiyonun gelişmesi şu demek; belediyelerde artık bu mesajı vermekten çekinmiyorlar. Bu önemli bir gelişme. Sebebi de sosyal medyadır. Hızlı bir şekilde yayılmasını sağlıyor.
Siyaset iki yönlü yapılır. Onlardan biri pragmatiktir. Halkın talebi neyse siz de kararlarınızı ona göre belirlersiniz. İdeolojik olanlar zaten bellidir, kökleri vardır ve çoğunlukla onlar savrulurlar. Halkın istediği olur.
Kanıksama söz konusu. Uluslararası bir takım manevralar var. Bunlar yapıldığı takdirde ortaya bir takım şeyler çıkacak. Yeni argümanlar ve bu argümanlara odaklanacağız. Mesela Mısır''ın öne çıkardığı bir anlaşma trafiği var şu anda. ''Türkiye karışmasın, Mısır ilgilensin'' diyorlar. Amerika, Gazze''ye 47 milyon dolarlık bir yardım yapacağını söylüyor. Biz bu tip konulara girip yavaş yavaş angaje olacağız. Bu İsrail''in hegemonyasındaki dünya medyası çok güzel bizi farklı noktalara çekecek. Biz bu olayı, ölmüş sivilleri resimlerde bırakacağız. Bayram sonrası, yaz tatili, okul telaşı derken unutacağız. Daha önce de unutmuştuk.
Ekonomik düzeyde bakacak olursak, bireysel anlamda hiçbir şey gibi gözüken bir şey toplu anlamda ciddi bir etki uyandırıyor. Firmalar sizce neden açıklamalar yapmaya başladılar? İçecek firmaları en çok Ramazan ayında kar elde ediyor. Açıklama yapacak kadar önemli olduğunu düşünüyorsa etkili demektir. Etkili olup olmadığını ölçmek istiyorsanız borsalara bakmanız yeterli.
Şu anda yapılan boykotun diğerlerinden farkı sosyal medyanın çok etkili olması. Sosyal medyada boykot için açılan hashtagler hemen yok olmaz. Gençler internetle iletişim halinde. Alışverişe gittiğinde irtibat kurması daha kolay. Sosyal medyayı her zaman yanınızda taşımanız mümkün. Bu nedenle geri dönüşü yüksek olacak. En önemlisi bu uluslarası bir sorun. Mesela İngiltere''deki bir araştırmaya göre İngiltere yaşayan Yahudilerin yüzde sekseni anti Siyonist hareketlere maruz kalmalarındaki sebep İsraillerinin bu yanlış tutumu olduğunu ve bunu da hak etmediklerini söylüyorlar. Çünkü bu durum onların ortamlarını da etkiliyor.
Bir ürünün bir yıl boyunca boykot edilmesi fikri güzel. Hayatımızdan çıkaramayacağımız ürünler var. Mesela ilaç gibi. Bizim bunun dışında bir alternatif oluşturmamız için yıllara ihtiyacımız var. Bu noktada bütün İsrail ürünlerini boykot etme söz konusu değil. En azından seçtiğimiz bir ürünü bir sene boykot edebiliriz. Bir ürün bir yıl olursa unutulmaz. Sık sık hatırlatılabilir.
Üniversiteler harekete geçti. Yazar, çizer, yönetmenler, sanatçılar, akademisyenler, tüccarlarımız inisiyatif alması gerekiyor. Biraz alternatiflere bakıp onlara yönelmemiz lazım. Akademisyenler olarak da İsrail''in egemen olduğu yayın organlarını boykot edebilir, bunlara alternatifler üretebiliriz. Akademisyenler 2008 yılından beri İsrail''in düzenlediği konferanslara gitmeyerek protesto ediyorlar. Onların düzenlediği festivalleri boykot edebiliriz. Çok yönlü yapabilirsek daha etkili olur.
Son yılda en başarı sağlamış boykot Afrika için gerçekleşti. Nestle firmasının Afrika''da kakao üretirken işçi haklarını ihlal etmesi Amerika''da boykotun başlamasına neden oldu. İşe yaradı ve işçi hakları düzeltildi. Aynı şey Filistin için de olabilir. Çok konforlu bir hayat yaşıyoruz. Moda, marka ve kalite takıntımız var. Kişi başına düşen gelir üç binden 10 bin dolara çıktı. 7 bin dolar bizi farklı bir noktaya getirdi. Bahanemiz de o düzeyde arttı. Çünkü kaliteyle tanıştık. Eskiden olursa alıyorduk fakat şimdi çok çeşit ve bolluk var. Sürece baktığımızda tercihleri biz yapacağız. Onlar için bir şeylerden vazgeçme zamanı geldi. Herkes taşın altına elini koymalı. Asıl utanmamız gereken nokta İsrail nasıl bu noktaya geldi? Buna biz Müslümanlar izin verdik. En azından alırken kalbimizin sızlaması lazım. Boykot için önce gönüllü olmak lazım. Neyi ne kadar yapabildiğimizi de görmüş olacağız.
İş adamlarımızın piyasa şartlarıyla ilgili ciddi mücadeleleri var. Çok yüksek teknolojide üretim yapan bir firma yok henüz. Yaptıklarımız orta ve düşük teknoloji. İş adamlarını en çok etkileyen yönü hammadde. Mutlaka bir yerde ortaklık olacaktır ama alternatif olan yerlerde bunlardan faydalanmamız gerekiyor.
Bu gelişme önemli. Bunun dışında bilim dünyasının da katkı sağlaması gerekiyor.
Tarım bakanlığı yalnız bırakılmamalı. Kaliteli ve hastalıksız tohum konusunda çok iyiler. Süreklilik, etki, psikolojik ikna düzeyi. Bu üç boyutu biz bir şekilde bertaraf etmeliyiz.
Baktığınızda Filistin meselesi her zaman İsrail''in lehine olmuş. Çünkü o bölgedeki ölçek giderek düşürülmüş. Arap birliğinden küçük bir Filistin sorununa indirgenmiş. Geldiğimiz noktaya bakarsanız büyük Ortadoğu ve İslam sorunundan, Filistin devleti üzerinden bir sorunu, şimdi de Hamas yerine göre terörist olarak nitelendirilen küçük bir birimin sorunu haline geldi. Bir kanıksama söz konusu. Bir de gücü sever hale geldik. Batı güç temelli hareket eder. Batıda rasyonel düşünce, güç ve insan merkezli bakış açısı, bizde tamamen hak olan üzerine ve adalet üzerine geliştirdiğimiz bir sistem var. Ama geldiğimiz noktada daha büyük gücü sahip olmak isteyen bizler haline geldik. Güç söz konusu olduğu için Hamas ve diğerleri şeklinde kıyaslama yapıyoruz. O yüzden boykot meselesine de böyle yaklaşıyoruz. Güçle olan temasla ilgili.