|

Efendimizin hatırası depodan çıkarıldı

Kutlu Doğum haftası münasebetiyle açılacak olan Aşk-ı Nebi sergisi, Osmanlı'dan Hicaz'a, kutsal emanetlerin izini sürüyor. Topkapı Sarayı'nın depolarından çıkarılan Efendimizin ayak izi gibi kutsal emanetler, yeni restore edilen Enderun Salonu'nda sergilenecek.

Aysel Yaşa
00:00 - 6/04/2014 Sunday
Güncelleme: 16:23 - 5/04/2014 Saturday
Yeni Şafak
Efendimizin hatırası depodan çıkarıldı
Efendimizin hatırası depodan çıkarıldı

Sakın terk-i edepten, kûy-i Mahbûb-i Hudâ'dır bu/ Nazargâh-ı ilâhîdir makam-ı Mustafâ'dır bu/ Murââd-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha/ Metâf-i kudsiyândır, bûsegâh-ı enbiyâdır bu. Peygamber aşkını anlatan Nabi'nin bu dizeleri, her kutlu doğumda gelir zihinlere. Makam-ı Mustafa'nın ağırlığı, Hicaz'a vardığınızda düşer gönlünüze. Peygamber aşkıyla yanmak neymiş, işte o zaman anlarsınız. Hz. Muhammed (sas)'e ait her bir eşya, her bir menkıbe, her bir cümle, gönüllerde canan ateşe bir damla sudur. Osmanlı'dan bu yana surre alaylarıyla başlayan saraydan Hicaz'a Hz. Peygamber sevgisi, bu kutlu doğumda tam tersine dönüyor. Hicaz'dan İstanbul'a Hz. Peygamber Sevgisi: Aşk-ı Nebi sergisi 8 Nisan'da Sergisi' Topkapı Sarayı Enderun Hazine Koğuşu ve Ayasofya'da olmak üzere iki aşamalı olarak gerçekleştirilecek. Bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış bir hazine olarak değerlendirilen sergi, Diyanet İşleri Başkanlığı, 2014 yılı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortaklaşa düzenleniyor. Bugüne kadar bir arada sergilenmemiş eşsiz değerdeki eserler, Ülker markasını da bünyesinde barındıran Yıldız Holding sponsorluğunda, sanatseverlerle buluşacak. 

Hz. Peygamber'in doğumunun 1443. Yılında açılacak olan serginin küratörlüğünü Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Dursun, sanat danışmanlığını ise Prof. M. Uğur Derman ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan yapıyor. İki aşamalı planlanan serginin ilk ayağı olan Topkapı Sarayı Enderun Hazine Koğuşu'nda 15. - 16. ve 17. yüzyıllardan kalma Mushaf-ı Şerifler, Siyer-i Nebi kitapları, Muhammediyeler, Delailül Hayratlar, Hilye-i Şerifler, Murakkalardan Hadisler, hat levhalar, Hazine bölümünden murassa Kuran-ı Kerim muhafazaları, Hırka-i Saadet'in altın mahafazalarından örnekler, Osmanlı Hanedanı tarafından vakfedilen ve Fahrettin Paşa tarafından Medine'den İstanbul'a getirilen eserler, gülabdan, buhurdan, murassa askı kandiller, Sakal-ı Şerif mahfazaları, Hz. Peygamberin su içtiği tas, Mukavkıs'a göndermiş olduğu mektup sergilenecek. Ayasofya'da ise yaşayan hattatların Hz. Peygamber temalı eserlerinden oluşan bir seçki sanat severlerle buluşacak. Sergiye Fuad Başar, Hasan Çelebi, Hüseyin Kutlu, Hüseyin Öksüz, Abdurrahman Depeler, Seyit Ahmed Depeler, Tahsin Kurt, Yılmaz Turan, Nuria Garcia Masip gibi hattatlar destek verecekler.

BEN HADEME-İ HAYRATIM

Aşk-ı Nebi sergisi, bugüne kadar gerçekleştirilen sergiler arasında çok farklı bir yere sahip. Klasik İslam Sanatları'nı bir araya getiren yurt dışından yabancı hattatların eserlerinin de yer alacağı sergide ilk kez gün yüzüne çıkacak eserler sergilenecek. Serginin küratörü olan Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Haluk Dursun, kendini bu serginin hademe-i hayratı olarak görüyor. Göreve geldiği ilk andan beri Enderun binasının depo olarak kullanılmasını içine sindiremediğini söyleyen Dursun, 'Topkapı Sarayı'na yönetici olarak geldiğim ilk andan itibaren o salon beni çok rahatsız etmişti. Burada ne yapılabilir diye kafamdaydı. Depoydu, sarayın en önemli yeriydi. Restorasyonunu hızlıca bitirdik. Bu sergi bittikten sonra hüsn-ü hat orada hep olacak. Bunun yanı sıra diğer kutsal emanetlere ek olarak, buradakiler de sergilenecek' diyor.

99 ESER YER ALACAK

Sergide 99 eser yer alacak. Bunların 92 adedi Topkapı Sarayı koleksiyonlarından Hırka-ı Saadet, Kütüphane, Arşiv, Padişah Elbiseleri, Padişah Portreleri, Harem, Avadancılar, Hazine, Köşkler, Silahtar Hazinesi bölümlerinden seçilmiş eserlerden, beşi İstanbul Türbeler Müzesi'nden, bir tanesi Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nden, hilye-i Şerif ise Prof. Dr. Uğur Derman Koleksiyonu'ndan temin edildi. Bu sergiyi bir hülyam diyerek anlatan Dursun 'Bunu yapmam lazım diyerek kendime vazife edinmiştim. Kutlu Doğum'a denk gelsin istedik. Ben burada küratörden ziyade, koordinatör ve bu işin manevi babasıyım. Çok zor bir işti. O salonun restorasyonunun bitmesi, eşyaların derlenip toplanması az bir şey değil bir kere. Manevi bereketi olduğu çok belli. Bu bizim için büyük bir görev, vazife. Başarı değil. Yapmamız gerekeni yaptık' şeklinde konuşuyor.

HZ. PEYGAMBER'İN 3 AYAK İZİ

Aşk-ı Nebi sergisinde, bir çok kıymetli eser ilk kez görülmüş olacak. Ayrıca Topkapı Sarayı'nın gizli kutsal emanetleri de gün yüzüne çıkarılacak. Dursun bu konuyla ilgili 'Kutsal Emanetler bölümünde maalesef her şeyi sergileyemiyorduk. Geldiğim andan itibaren hep söylediğim bir şey var. Topkapı Sarayı bildiğiniz ve sıradan müzelerden değildir. Buranın bilinmeyen görünmeyen derinliğinde olan ruhaniyetini ön plana çıkarmamız lazım. Bu sergiyle bunu ön plana çıkarmak istedik' diyor. Sarayın depolarından çıkarılan hatlar, el yazması Kuran-ı Kerim, hadis kitapları, Kaside-i Bürde, 40 Hadis, burada örülüp Hicaz'a gönderilen Ravza-ı Mutahhara örtülerin yanı sıra kadın sultanların gönderdikleri hediyeler de gösteriliyor. Sergide ayrıca 3 tane kadem-i saadet bulunuyor. Bugüne dek İstanbul'da 3 tanesi hiçbir arada sergilenmemişti.

SULTANLARIN AŞKI PANELİ

Serginin ardından 11 Nisan'da, konferans salonunda Sultanların Aşkı isimli panel düzenlenecek. Bu panelde farklı üniversitelerden gelen akademisyenler padişahların Peygamber aşkına ilişkin konuşmalar yapacak. Serginin hatla ilgili sanat danışmanlığını Prof. Dr. Uğur Derman yaparken, İslam tarihi danışmanı Prof. Dr. Mustafa Küçükaşçı oldu. Bunun haricinde müzenin bütün uzmanları bu kıymetli sergi için mesai harcadılar. Aşk-ı Nebi, 15 Temmuz tarihine kadar Topkapı Sarayı Müzesi, Enderun Avlusu Hazine Koğuşu'nda görülebilir. Müze girişinden ücret ödeyen konuklar, sergiyi ücretsiz olarak gezebilir.

Hattat padişahlar gün yüzüne çıkacak

Sergi kapsamında, hattat padişahların eserlerine de yer verilecek. Sergi sonrasında Topkapı Sarayı'nda bulunan ve kıymetinin farkına varılmamış eserler derlenecek. 'İstanbul'da bir hat sanatı eksikliği var' diyen Dursun 'Böylece, Topkapı Sarayı Hat Sanatı Müzesi eksikliğini de gidermiş olacak. Biz hattat padişahları da ön plana çıkarmak istiyoruz. 2. Ahmed'in, 2 Mahmud'un, Sultan Abdülmecid'in, Sultan Abdülaziz'in hatları bu sergide olacak. Herkes tarihin ve padişahların az bilinen yönlerini bu sergide görmüş olacak' diye de belirtiyor.

Enderun salonu, kutsal emanetler'in devamı

Sergi Enderun binasında gerçekleşecek. Bu bina 7 yıldan beri depo olarak kullanılıyordu. Enderun'un hazine koğuşu, sergiden sonra da teşhir alanı olarak hizmet verecek. Bu koğuşun özelliği Enderun eğitiminin özgün mimari üslubunu koruyan tek bina olması. Her zaman çok fazla yoğun ilgi gören Kutsal Emanetler'e bağlı bir bölüm olarak değerlendirilecek bina sayesinde, Kutsal Emanetler bölümündeki yoğunluk da dağıtılmış olacak. Serginin gerçekleşeceği salonun kapı kitabesi Kazasker Mustafa İzzet Efendi'ye ait. Kapıdan girenler, ketebesi olan bu kitabeyi okuyarak sergiyi gezmeye başlayacaklar. Aşk-ı Nebi sergisi biter bitmez salonun bir bölümü, onun anısına binanın daimi bölüm olacak. Salonda aynı zamanda önemli bir bestekar olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin bestelerinden seçilmiş ilahiler seslendirilecek.

10 years ago