|

El işinde dikiş tutturduk

Bir zamanlar annelerimizin başından kalkmadığı dikiş makinalarına bugün kendi tarzını oluşturmak, el emeklerini gün yüzüne çıkarmak isteyen yeni nesilden gençler oturdu. Gençlerin dikiş makinalarını keşfetmesinde üniversitelerdeki moda bölümlerinin de etkisi var.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 4/05/2014 الأحد
Güncelleme: 15:42 - 3/05/2014 السبت
Yeni Şafak
El işinde dikiş tutturduk
El işinde dikiş tutturduk

Eskiden her evde dikiş makinası olurdu. Odaların başköşesi onlarındı. Hele ki bayram günleri o dikiş makinalarının başında sabahlayıp bize elbiseler yetiştiren annelerimizin telaşını o çocukça sevinçlerimizi unutmak mümkün mü? Ancak devir seksenli yıllarla birlikte yavaş yavaş değişmeye başladı. Konfeksiyon sektörü hızla büyüyünce mağazalardan aldığımız elbiselerin fiyatları kumaş fiyatlarının altına düştü. Annelerimiz de evde elbise, pijama, perde, yatak örtüsü dikmekten vazgeçip dikiş makinalarının üstünü bir daha açmamak üzere örttü.

EL İŞLERİ ARTIK ÇOK DEĞERLİ

Bir dönem hanımların ev halkı için hünerlerini sergiledikleri dikiş makinaları bugün dünyada yeniden ilgi görmeye başladı. Özellikle kendi tarzını oluşturmak ve aynı zamanda da el emeklerini gün yüzünü çıkarmak isteyen genç kızlar dikiş makinalarının başına oturdu. Dikiş makinalarına gösterilen bu ilginin altında üniversitelerde açılan moda bölümlerinin de etkisi var. Bir başka sebep ise artık günümüzde el işi ürünlerinin yeniden ilgi görmesi.Artık giyim kuşamdan ev tekstiline kadar herkes kendi tarzını oluşturmak istiyor. Singer dikiş makinalarının Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak, yurt dışında Türkiye'de olduğundan daha fazla dikiş dikildiğini ve her okulda dikiş dikme eğitimleri verildiğini aktarıyor. Avrupa'da Almanya ve Japonya gibi ülkelerde her kişiye bir dikiş makinesi düşüyormuş. Sİnger de Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ilköğretime dikiş dersleri konulması için ricada bulunmuş. Dikiş makinasının yurtdışında bu kadar çok ilgi görmesinin sebebini herkesin kendi tarzını kendi oluşturmak istemesinden. Parlak, 'Yurt dışında bunu çocuklar ders olarak veriliyor. Kendi çantalarını çocuklar kendileri dikiyor. Kendi modanı yarat diye bir şey var orada' diyor. Sinem Parlak, bizde ise özellikle yeni neslin hazır giyime daha düşkün olduğunu belirtiyor ancak bu durumun yavaş yavaş değiştiğinin de altını çiziyor. Parlak, 'Kıyafete bir farklılık katabilmek adına eski bir şeyi güncellemek adına, en basiti kafamızı rahatlatmak için artık dikiş makinesi kullanıyoruz ' diyor.

RAHATLAMAK İÇİN KULLANAN VAR

İşte bundanlar biri eski hostes Yasemin Uzunoğlu. Eşinin hediye ettiği dikiş makinasıyla birbirinden ilginç tasarımlar yapıyor. Antalya'da daha önce özel havayolu firmasında hosteslik yapıyormuş. Hamile kaldıktan sonra işi bırakmış. Kocasının hediye ettiği dikiş makinesiyle o dönem boş zamanlarını değerlendiren Uzunoğlu, hobisini kısa sürede işe dönüştürmüş. Başlarda dikiş dikmeyi hiç bilmediğini söyleyen Yasemin Uzunoğlu, bu işe nasıl girdiğini şöyle anlatıyor: 'Makinenin nasıl kullanıldığına dair hiçbir fikrim yoktu. Önce ufak tefek şeyler yaparak başladım. Dikebildiğimi fark ettikten sonra terziye gittim ve ondan bir kaç püf noktası öğrendim.'

Diktiği çantaların çevresi tarafından beğenilmesiyle diktiklerini 'Yaseminindiktikleri' adında kişisel blog sayfasında sergileyen Uzunoğlu, ilginin yoğun olduğunu görünce internet sayfasından satış yapmaya başlamış. Şuan kendi tasarladığı triko, kazak, etek, ceket, çanta, hediye kutusu, elbise, eşofman takımları gibi ürünleri kişisel blog sayfasından satışa sunuyor. Pratik dikiş yapan Uzunoğlu aynı zamanda internet sitesinde dikim tekniklerini de fotoğraflar ve anlatımlara da yer veriyor. Dikiş dikmeyi herkese önerdiğini söyleyen Uzunoğlu, 'makinin başına oturduğunuzda bütün dertlerinizi unutuyorsunuz' diyor.

٪d سنوات قبل