|

Eşimin duası rahatlatıyor

İstanbul Valisi olarak birçok tatsız olaya şahit olan Hüseyin Avni Mutlu, en zor günleri eşinin duasıyla atlattığını söylüyor. Mutlu ''Eşimin özellikle son dönemlerde evden çıkarken ettiği dualar beni rahatlatıyor'' diye belirtiyor.

Aysel Yaşa
00:00 - 27/07/2014 Pazar
Güncelleme: 22:05 - 26/07/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Eşimin duası rahatlatıyor
Eşimin duası rahatlatıyor

Yarın dünyanın birçok farklı noktasında Ramazan Bayramı kutlanacak. Bana sorarsanız bayram en çok İstanbul''a, İstanbul''da da Süleymaniye Cami ve çevresine yakışıyor. Tıpkı Yahya Kemal''in dediği gibi, Süleymaniye''de bayram sabahı… Huzurlu ve de kıymetli. Biz de bu bayramı vesile ettik İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eşi Gül Mutlu''nun Florya''daki Valilik Konutu''nda bulunan evlerinin kapısını çaldık. İkili birlikte röportaj vermeye pek alışkın değiller. Yine de bayram deyince gerisi geldi. Eski bayramlar, yeni adetler derken çiftin yaşamına kısa bir an tanık olduk. Kendi ağızlarından evliliklerini dinledik. Bayram şekeri niyetine efendim, buyurun. İyi bayramlar!

İstanbul her geçen yıl değişip dönüşüyor. Peki bayramlar, İstanbul''da bayramlar da dönüşüyor mu?

Hüseyin Avni Mutlu: Nerede o eski bayramlar diyebileceğimiz değişimi biz hissettik yaşımız itibariyle. Eski bayramlarda hakikaten bir bayrama yaklaşıyoruz heyecanı vardı. Çocuklar bayramdan bayrama giysilere ayakkabılara kavuşurlardı. Ne alınacaksa bayrama yakın alınırdı. Genelde insanlar bayram alışverişini önemserlerdi. Bayram geliyor yeni bir şey giyeceğiz heyecanı hep olurdu. Bir de tabi mendil içerisinde para. Şimdi günümüze bakıyorum da çocuklara para veren pek yok.

Gül Mutlu: Sen veriyorsun ya… (Gülüyor)

H.A.M: Ben veriyorumdan ziyade genel olarak bu anlamda da bir değişim var. Çocuklar bayramın geldiğini çok hissetmiyorlar. Paranın da heyecanı pek kalmadı. Bir de bayramda gelene gidilir, iade-i bayram yapılırdı. Şimdi bayram bir tatil gibi düşünülüyor. ''3 güne hafta sonu da eklersek kaçalım, gidelim'' derdinde herkes. ''İyi bir yaz tatili çıkartır mıyız buradan'' diye düşünülüyor. Dünya değişiyor, bayramların ritüelleri de değişiyor tabi. Bayramın tadını hissedebilenlere ne mutlu!

Siz hissediyor musunuz?

G.M: Genelde hissediyoruz. Önemli olan bayramı hissetmek. Biz resmi bayramlaşmalarda birlikte oluyoruz. Avni Bey''in bireysel takılmaları olduğu için bazen yalnız geçebiliyor tabi. İstanbul yoğunluğunda doğal ama mümkün mertebe bir arada geçirmeye çalışıyoruz.

H.A.M: O kadar da değil bence. Huzurevlerine beraber gidiyoruz, şehit ailelerini, hastaneleri birlikte ziyaret ediyoruz. Çocuk yetiştirme yurtlarına hanımla gidiyoruz. Eve misafir gelirse birlikte ağırlıyor, akrabalara gidilecekse yine birlikte gidiyoruz. Yine bayramlar en fazla birlikte olduğumuz günler bile sayılabilir. O kadar da kötü değil. (Gülüyor)

Her ailenin farklı bir bayram sabahı vardır. Sizde nasıl geçer bayram sabahları?

H.A.M: Bayram namazı, sabahın en büyük coşkusu. Evin erkekleri namaza gidince geride kalanlar uyumaz. Bayram namazı sonrasında evde sofra hazırlıkları vardır. İlk bayramlaşmayı evin içerisinde yaparız. Sonra da mübarek kahvaltıya başlanır yani. Tabi tüm bunların da bir evveliyatı vardır. Yakınlarımızdan rahmetli olanları arefe günü ziyaret eder, oradaki bütün ahirete göçmüşlerle de bayramlaşırız.

G.M: Bu sene beni şehitlikteki bayramlaşmaya götürsene…

H.A.M: Evet olabilir, oraya da gidebiliriz.

Bayram sofraları denince sözü evin hanımına vermek gerek. Evet, Gül Hanım neler olur meşhur bayram sofranızda?

G.M: Baklavalar eksik olmayan şeyler. Kendi sofralarımızda kısıtlamalar oldu yaş ilerledikçe. Avni Bey gençken tepsiyle yerdi baklavayı. Annem açardı, ben çömezim biraz. Ramazan Bayramı''nda genelde şeker ve tatlı ikram edildiği için ben soframızda tuzlulara önem veririm. Sarma mutlaka olur. Belki özel içecekler yaparım bunun haricinde. Son zamanlarda pek yapmadım ama.

H.A.M: O vakit yap. Hanım çok güzel, meyve suları yapar. Limonata da isteriz.

G.M: Gülleri koydum suya. Bahçeden topluyorum. Şeftali, vişne ve gül suyunu çok yaparım. Bayramda sizi de bekleriz.

Twitter''da gençlerin ''vali amcası''sınız. Bayramda el öpmeye gelseler, sever misiniz el öptürmeyi?

El öpmek saygı ifadesi olarak doğru bir şey. Bana göre bir hürmet ifadesi. El öptürme heveslisi değilim ama çocukların gerektiği yerlerde büyüklerin ellerini öpmeyi bilmeleri lazım. Netice itibariyle bu hürmeti öğrenmeleri gerekiyor. Mesela hanım da öper elimi.

G.M: Bayramda öperim. Başka zaman öpmem.

nBirlikte ilk bayramınız nasıldı?

G.M: Ah, çok zor bir soru. Hatırlayamıyorum.

H.A.M: Valla her gün bayramdı o günler. İlk bayram da bugünkü bayram gibiydi. Bizim bayramlarımızın tadı ve heyecanı hep aynıdır. Sanıyorum çok güzel bir bayramdı tadı damağımızda kalmış olacak ki hala o tadın peşindeyiz.

Kapımız açık, kimseye blok koymuyoruz
Sabahları eşinizi nasıl uğurlarsınız?

G.M: Görmeye çalışırım mutlaka. Aniden çıktıysa rahatsız olurum. Mümkün olduğu kadar arkasından bakmaya çalışırım. Gönülden gönderiyoruz, dua ederek. Çok sıkıntılı zamanlar da geçiriyoruz. O zamanlarda da ne kadar sıkıntılı şimdi ne yapacak diye panik yapmam. Gitmesinin fayda sağlayacağını bildiğim için hiç kötü ve zor tarafından bakmam. Çünkü o çok güzel sorun çözücüdür. İyi bir idareci benim gözümde de. Hayırlısıyla gönderip, eve gelmek nasip olsun deyip gönderiyoruz.

H.A.M: Ama çok önemli bir ritüelimiz daha vardır. Kapıdan çıkarken hanım mutlaka arkamdan bakar. Ben de çıkmadan onu görmek isterim. Hanım, mutfaktayken, odadayken çıkıp gitmem. Her kapıdan çıktığımda arkamdan bakar ben de döner ona bakarım.

Siz Gezi''de aktif olan gençlerle de ara ara görüşüyorsunuz. Sorularınıza cevap veriyorsunuz. Bayramda bir bayramlaşma yapma planınız var mı?

Düşünmüyor değilim, bayramın yoğunluğu olacak. Ama hiç olmazsa bir grubuyla böyle bir şey yapılabilir. Ara ara gençleri ağırlıyoruz evimizde, bahçede. Bu bayramda imkanımız ne olur bilemem ama arzu ederim. Bayram nedeniyle kapılar açık gelmek isterlerse hiç kimseye blok koymuyoruz. Ama özel bir davet programı olabilir mi, olabilir. Her an için yapabiliriz, mümkündür. Twitter''daki takipçilerimize bir bayram şekeri ikram etmek isteriz.

SÜLEYMANİYE FAVORİM

Şair diyor ya Süleymaniye''de bayram sabahı… Sizin için İstanbul''da en güzel bayram sabahı nerede?

H.A.M: Süleymaniye, gerçekten muhteşem bir yer. Bu şiir de bir o kadar kıymetli. İstanbul''da bayram namazı denince akla gelen ilk yerdir. Orada bir toparlanma var. Sultanahmet''te değil mesela. Nedense bilmiyorum Süleymaniye''nin manevi iklimi bayram namazlarına çok daha uyuyor. Benim de favorimdir Süleymaniye.

Şiir kitabı yolda
Bayramdan çıkıp, biraz hayatınıza dönelim. ''Çok hayal kuran bir çocuktum'' diyorsunuz. Gerçekleşmeyen hayaliniz var mı?

H.A.M: Çocukluğumda hayalini kurduğum çok şeyi gerçekleştirebildim. Sadece Afrika''da yaşama hayalim olmadı. Ben Tarzan hayranıydım. O hayranlık beni Afrika''ya dair hayal kuracak noktaya getirmişti.

G.M: Ben de Polyannacı''ydım. Hala da öyleyim. Ama ne kadar güzel bir hayata bakış felsefesidir. Her şeyde iyiyi, güzeli yakalayabilmek. Bazıları pembe gözlük takıyorsun diyor ama bence buna ihtiyacımız var.

Vali bey, şiir yazmayı sevdiğinizi biliyorum. Bir kitap düşüncesi hala netleşmedi mi?

H.A.M: Evet coştukça, içimden geldikçe yazmaya çalışıyorum. Derleyip küçük de olsa bir şiir kitapçığı geride bırakmak fena olmaz. Bu da büyüyünce kurduğum hayallerden bir tanesi.

G.M: Diyarbakır''da yazdığı bir şiiri okudum. Okuyunca ''Gerçekten bunu sen mi yazdın'' dediğimi hatırlıyorum. Ne kadar duygu yüklüydü, şaşırmıştım. Şiiri hissettim. Şimdi vakti kısıtlı, inşallah emekli olunca daha çok yazar.

Keşke emekli olsa
Siz emekliliği bekliyorsunuz sanırım Gül Hanım…

G.M: Avni Bey çok seviyor mesleğini, mutlu da. Daha farklı şeyler yapmak istiyorsunuz, doğru düzgün tatil yok. O yönden bakarsanız tabi ki bekliyorum. Gönlümün yüzde seksen beşi bir an önce emekli olsa da bir şeyler paylaşsak diyor.

H.A.M: Bizim inanç noktamızdan baktığınızda emeklilik diye bir şey yok.

İstanbul''da son 1 yılda bir sürü tatsız olay yaşandı. O dönemlerde eşinizin desteği size güç vermiştir…

H.A.M: Ona her zaman minnettarım. Zor günde, iyi günde her zaman desteğini hissediyorum. Sonuçta insanın sığınacağı 2 şey var. İlki yüce Allah, diğeri eviniz, yuvanız, eşiniz. Hamdolsun ben bu 2 sığınağı da en derin şekilde yanımda hissederim. Eşim yanlış yapmayacağımızı, her zaman doğrunun yanında duracağımızı bilir. Son dönemlerde de çok iyi geldi bana. Hanım her zaman duacıdır. O duaların bereketi oldukça kuvvetlidir. Onun duası bizi rahatlatıyor.


10 yıl önce