|

İçimizi ısıtan gelenek: Salep

Havaların buz kestiği bu kış günlerinde, üzerinde dumanı tüterek gelen, bol tarçınlı, nefis kokulu bir fincan salebe kim hayır diyebilir ki?

Ramazan Bingöl
00:00 - 17/02/2008 Pazar
Güncelleme: 22:34 - 16/02/2008 Cumartesi
Yeni Şafak
İçimizi ısıtan gelenek: Salep
İçimizi ısıtan gelenek: Salep

Kış mevsimi gelince bir salep bir boza düşer insanın aklına. Bozayı seven çok sever ama herkesin sevdiğini söylemek yanlış olur. Fakat salep deyince durur insan. Kim üzerinde dumanı tüterek gelen, bol tarçınlı, nefis kokulu bir fincan salebe hayır diyebilir ki? Kendi adıma konuşayım; özellikle soğuk havalarda hakkıyla yapılmış sıcacık salebi içmek her zaman büyük keyif vermiştir bana. Gerçi her salep içişimde dağlarda muhteşem orkidelerden birkaç tanesinin yok olması gözümün önüne geliyor ve bu durum da biraz ağzımın tadını kaçırıyor


ORKİDE=GÜÇ OTU

Orkideler az bulunan bir tür olduğu için epey değerli bir bitki. Bu özelliği nedeniyle Avrupa ülkelerinden oldukça fazla talep görüyor ve orkide kökleri her yıl bilinçsizce köylüler tarafından toplanıp ihraç ediliyor. Bu değerli bitkimizi neslinin tükenmemesi için hepimiz pekâlâ salep içmeden de durabiliriz fakat bu çabalar sorunun çözülmesine fayda sağlamayacaktır. Umarım en kısa zamanda orkidelerimiz ıslah edilip bolca yetiştirilebilir, bu sayede buharı tüten, tarçınlı o sımsıcacık saleplerimizi suçluluk hissine kapılmadan yudumlayabiliriz. Beyazdan mora kadar değişen bir renk yelpazesine sahip orkideler, "sahlepotu" ya da afrodizyak etkisi nedeniyle halk arasında "güçotu" olarak tanımlanır. Orkide, yurdumuzun Muğla, Isparta, Antalya, Maraş, Safranbolu ve başta Kastamonu olmak üzere Karadeniz yörelerinde yabani olarak yetişmektedir. Türkiye dışında en büyük salep üreticisi ülkeler ise Yunanistan ile Fransa.


KUVVET MACUNUYLA ARKADAŞ

Salep çok eskiden beri Araplar, Türkler ve Persler tarafından bilinen ve çayı içilen bir bitki iken Avrupa bu bitkiyle 15. yüzyılda tanıştı. Türklerin saleple tanışıklığı ise daha eski dönemlere uzanıyor. 8. yüzyıldan itibaren İslamiyet'in kabulüyle birlikte, İslam dininin yasakladığı şarap ve kımız gibi alkollü içkilerin yerini boza, şıra ve salep gibi alkolsüz içkiler aldı. Şıra daha çok yaz aylarında tercih edilirken, boza ve sıcak sıcak servis edilen salep, kış aylarında içiliyordu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahlar için hazırlanan kuvvet macunlarına zencefil, kişniş, sinameki, çörekotu, Hindistan cevizi, anason gibi birçok şifalı bitkinin yanı sıra salep de eklenirdi. Üzerine tarçın ve zencefil karışımı serpilmiş salep, soğuk kış günlerinin önemli sembollerinden biriydi. Yine o dönemde kışın sokaklarda güğümlerle salep satılır, halk bu sütlü içeceği şifa niyetine içerdi. Salep güğümü maltızın üzerine oturtulur, müşteriler maltızın etrafında hem ısınır, hem de salep içerlerdi. Salep içmek için büyük ve kulpsuz porselen fincanlar kullanılırdı. Tarihçilere göre, Ortadoğu'ya özgü bir içecek olan salep, kahvenin yaygınlaşmasından önce Avrupa'da, özellikle de İngiltere'de "salep dükkânları"nda satılır, tereyağlı ekmekle birlikte servis yapılırdı. Ancak, kahvenin yaygınlaşmasıyla bu gelenek zamanla yok oldu. Bu soğuk havalarda canınız dışarı çıkmak istemiyor, fakat hem içinizi ısıtacak sıcak bir şeyler içmek, hem de nostaljik duygular yaşamak istiyorsanız salebinizi evinizde rahatlıkla hazırlayabilirsiniz.


Salep nasıl hazırlanır?

500 ml soğuk süte 1 tatlı kaşığı salep ve 4 yemek kaşığı şekeri ilave edin. Çırpma teli ile iyice çırpıp ocağa koyun. Sürekli karıştırarak pişirin. Üzerine tarçın serperek keyifle yudumlayın.










16 yıl önce