|

İftar çadırları toplumu yakınlaştırdı

Ramazan son on yıldır daha hareketli geçiyor. Her belediye bir etkinlik düzenliyor. Sokakların hareketlenmesinde iftar çadırlarının payı büyük. İlk iftar çadırı Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlendi. Dönemin belediye başkanı Yılmaz Bayat ''Çadırlar toplumu birbirine yakınlaştırdı'' diyor.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 13/07/2014 Pazar
Güncelleme: 19:53 - 12/07/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
İftar çadırları toplumu yakınlaştırdı
İftar çadırları toplumu yakınlaştırdı

Her yıl binlerce insanı bir araya getiren iftar çadırları kimileri için yemek yeme, kimileri için de sosyalleşme yeri. Toplu iftarların verildiği bu çadırlar günümüzde belediyeler tarafından artık hemen hemen her ilde ve ilçelerde düzenleniyor. İlk çadır 1995 yılında Üsküdar''da kuruldu. O dönemin Üsküdar Belediye başkanı Yılmaz Bayat''la ilk iftar çadırı üzerine konuştuk.

Ramazan çadırı ilk sizin döneminizde Üsküdar''da yapıldı. Çadır fikrini kim buldu?

1994''te belediyeyi kazandıktan sonra üniversitedeki hocalarımızla birlikte bir toplantı gerçekleştirdik. Ramazan''ın sönük geçtiğini ve şenlendirilmesi gerektiğini düşündük. Daha sonra Kâtibim şenlikleri oldu. İlave olarak da kitap ve kırtasiye fuarı koyduk. Bu fuarın çadırda bir de çayhanesi vardı. Orada bir gözlem yaptım. İnsanların daha çok o çadırlarda vakit geçirdiklerini gördüm. Toplu iftar için mekân aradık fakat o kadar büyük bir salon hiçbir yerde bulamadık. Dr. Özder Odabaşı çadır olsun dedi. Çadır fikri öyle ortaya çıktı.

ikrin çıkış gayesi neydi peki? Çadırlara sosyal veya kültürel mi yoksa ''hayır'' olarak mı baktınız?

Amaçlarından biri Ramazan''ı gündemde tutmak ve bilhassa çocukları zihninde Ramazan fikrinin oluşmasına katkı sağlamaktı. Çocukları sebebiyle çadıra gelen çok aileler vardı. Bilhassa Mehter Konserleri ve Karagöz- Hacivat programları çocukların en çok izlediği ve çadırı doldurdukları geceler olurdu. Çocuklar Mehteri tanımış oldular bu önemli bir hadisedir. Bir dönem Ramazan çadırlarında eğlence programları ağırlık kazanmış eğlence boyutu öne çıkarılmıştı, hatta bir taverna havasında geçen gecelere şahit oldum. Günümüz programlarında ise kültürel etkinliklerin ağırlık kazandığını görüyorum bu da beni memnun ediyor.

İlk çadırlar nasıldı?

Bu çadır formu sadece Üsküdar''da vardı, çadırın içinde de başka bir renkten iç çadır vardı ve çadırın içi kültürümüze ait unsurlarla süslenmişti. Çadırın içinde ayakkabılar çıkartılarak halının üzerinde oturulurdu. Kendisi bizatihi kültürel bir öge idi. Diğer belediyelerin yaptıkları bir hangardan ibaretti. Çadır formundaki fiziksel farkı buradan görebilirsiniz. Son çadırımız 1.150 m2 idi.

Çadırın sokak iftarından ne farkı var?

Çadırda, zengin fakir herkes aynı yemekten yer ve aynı sofrada otururlar. Toplumun birbirini sevmesi bakımından önemli. Çadırlarda iftarın yanın da kültürel boyutunun ise başka bir önemi var. Her belediye kendine has kültürel etkinliklerde planladılar ve icra ettiler. 1995 yılında 1500 kişi ile başlayan kişi sayısı 2004 yılında 20.000 kişiye ulaşmıştı. İşin önemli olan tarafı ise iftarı veren hayır sahiplerinin gönüllü olmalarıydı.

ZORLAMAYLA OLMAZ
Şimdi nasıl ki, zorlama mı var?

Evet, bugünkü iftarlarda zorlama olduğunu duyuyoruz. Denildiği gibi zorlama varsa, işin maneviyatı ortadan kalkar. Biz Üsküdar belediyesi olarak 10 yıl hep aynı yemeği yapıp dağıttık. Menümüz hem doyurucu ve hem de sade idi. Menümüz, çorba, etli pilav, tatlı, su ve ekmekten ibaretti.

Neden, menü içeriğinin daha zengin olmasının ne gibi bir sakıncası var?

Bunun iki sebebi vardı, 1-Ancak ihtiyaç sahipleri her gün aynı yemeği yiyebilir, bu da oto kontrol sağlıyordu. 2- 20.000 kişilik yemeğin pişirilmesi ve servis edilmesi kolay oluyordu. Günümüzde Ramazan yaz aylarına geldiği için çadıra ihtiyaç kalmıyor ve sokaklarda '''sokak İftarları''' yapılıyor bu durum mahalle trafiği olumsuz yönde etkilediği için evine iftara yetişmek isteyenler için istenmeyen bir durum ortaya çıkıyor. Beklenen faydayı ortadan kaldırıyor.

BEDEVİLİKLE SUÇLANDIK
Mustafa Kutlu ilk açılan iftar çadırının Ramazan tarihinde bir devrim olduğunu söylüyor. Ramazan çadırları devrim midir sahiden?

Ramazan ayında ister istemez aktiviteler azalıyor, Ramazan sadece İftar, sahur ve teravih arasında yaşanıyor. Ramazan çadırlarının önemli tarafı oruç tutsun tutmasın, Ramazanı insanların gündemine sokmasıdır. Yardımlaşma bu sayede daha da yaygınlaştırılmış oldu, işin ibadetin yanında kültürel boyutu ortaya kondu, yalnız başına evde yaşamak yerine eş dost ve arkadaşlarla birlikte yaşamaya zemin hazırlanmış oldu. Bir de çocuklarımızın kafasında Ramazan olgusu oluşturmasıdır. İftar yemekleri ve kumanya dağıtımı ile toplumda gizliden bir muhabbet oluşturuyor. Toplumsal barışa katkı sağlıyor.

Artık diğer belediyeler de çadır kuruyor. Yaygınlaştıkça tesiri azaldı mı yoksa arttı mı?

Ramazan-ı Şerif''in bereketi olsa gerek, başta bizi bedevilikle suçlayan birçok insan ve kurum bu geleneği devam ettirmek zorunluluğunu hissettiler. Bunlar Ramazan''a bir şey katmadı Ramazan bunlara bir şeyler kattı. Bakıyorum da birçok belediye artık iftar çadırları kurdu ve Ramazan programları yapıyor. Bizim camiadan da Ramazan çadırlarına karşı çıkan yazarlarımız dün olduğu gibi bu gün de vardır muhakkak. Bunu da hoş karşılamak gerekir.

Ramazan''ın şenlikli olması şart mı?

Ramazan ibadet, yardımlaşma, paylaşma ve bir kültür ayı olarak değerlendirilmeli ve bu hususlar öne çıkarılmalı. Ramazan ayı elbette şenlikli olmalı ama bunu salt bir eğlenceye dönüşmesine de fırsat verilmemeli. Bu ikisi arasında ince bir çizgi var, çok dikkat etmek gerekiyor aksi halde ipin ucu kolay kaçabilir.

Ramazan algısını çok değiştirdi
Eski Bağcılar Belediye Başkanı İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık:

Ramazan çadırı kuran ilk belediyelerden biri de Bağcılar belediyesiydi. Feyzullah Kıyıklık, ülkemizde özellikle iftar çadırlarının kurulmasıyla Ramazan anlayışının ve algısının eskisine oranla çok olumlu değişime uğradığını belirterek, bu değişimi İstanbul, Ankara, Konya, Kayseri gibi büyükşehir belediyelerine bağlıyor. Düzenlenen kültürel etkinlikler ve bilgi seviyesi yüksek doyurucu faaliyetlerle daha dikkat çeken bir hal almaya başladığını bu sebeple halkın ilgisinin de çoğaldığını belirtiyor. Çadır iftarı Ramazan''ın ruhuna uygun olarak ekmeğin, imkânın insanlarla paylaşımı anlamına geldiğini söyleyen Kıyıklık; ''Merhameti, yardımlaşmayı, bize verilenlerin şükrünü ifade etmektedir. Her kesimden insanın Ramazan''a ve oruca bakışında olumlu gelişmeler oldu. Ancak samimiyet sınırları maalesef çok aşılıyor. Bu bizi üzüyor'' diyor.

DENİZE SIFIR İFTAR KEYFİ

Üsküdar medyanında kurulan ilk iftar çadırından sonra şimdi Üsküdarlıalar iftarlarını denize sıfır iftar çadırında açıyorlar. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen tarafından açılan iftar çadırı değişik yapısıyla ilgi çekiyor. Üstü kapalı yanları açık olan çadır, iftar açanların denizi görmesini sağlıyor. Çadırda her gün 12 bin kişi orucunu açıyor. Çadır 3 bin kişi alıyor. 9 bin kişi ise tabldot yemeklerini alarak dışarıda yiyor.

Bazı etkinlikler abartılı

Ramazan ayı için düzenlenen bu tür faaliyetlerin daha sonraları eğlence tarafına kaydığını anlatan Kıyıklık, Ramazan ayının giderek yaza çekilmesiyle beraber iftar sonrası sahur programlarının da faaliyet gösterdiğini anlatıyor. Kıyıklık bazı belediyeler tarafından düzenlenen etkinliklerin Ramazan anlayışımıza göre abartılı buluyor. Ancak sokak iftarlarında gelişme olduğunu söylüyor. Kıyıklık ''1990 öncesi Ramazan, eğlence ayı (direklerarası), Bayram da Şeker Bayramı, Oruç da hiç semte uğramamış gibiydi. Günümüzde gazeteler, TV''ler, yerel yönetimler, STK''lar, işadamları adeta toplu iftar paylaşma, ibadeti yerine getirme konusunda güzel bir yarış içindeler'' diyor.

10 yıl önce