|

İftar sonrası asırlık yolculuk

Sultanahmet Meydanı Ramazan ayı boyunca cıvıl cıvıl. Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı meydanıngözdesi. Bir ay boyu çarşıda hünerlerini sergileyen ustalar gördükleri ilgiden çok memnun.

Büşra Hacıfazlıoğlu
00:00 - 21/07/2013 Pazar
Güncelleme: 13:52 - 20/07/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
İftar sonrası asırlık yolculuk
İftar sonrası asırlık yolculuk

Ramazan ayının gözde mekanlarından birisi de Sultanahmet Meydanı… İftar saati yaklaştıkça meydan cıvıl cıvıl olmaya başlıyor. Kurulan sofralar, pişirilen yemekler ve etrafta neşe içinde koşuşan çocuklarla Sultanahmet'te iftar saati bambaşka bir görüntüye bürünüyor. Meydana iftar yapmaya gelen aileler genellikle yemeklerini yanlarında getiriyorlar. Üstelik sadece yemeklerini değil masa, sandalye, halı, tüp derken meydanda kısa sürede üstü açık küçük odalar oluşuyor. Piknik yapanlar arasında yeşil çimler üzerinde ve ağaç altında yer bulabilenler şanslı sayılıyor. Ezan okunduğunda ise tatlı bir telaş sarıyor herkesi. Biraz önceki gürültü yerini çatal bıçak seslerine bırakıyor. Sular içiliyor, yemekler yeniliyor. Kılınan akşam namazının ardından yemeklerin pişirildiği tüplerin üzerinde bu defa çaylar demleniyor.

TERAVİH ÖNCESİ ALIŞVERİŞ

İftar saatinden sonra meydan gittikçe daha da bir kalabalıklaşıyor. Sultanahmet Camisinde teravih kılmak ve meydandaki etkinliklere katılmak için akın ediyor İstanbullular. Kalabalığın en çok ilgi gösterdiği mekanlardan biri Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı. Anadolu'da hala devam eden pek çok mesleğin ustası bir ay boyu Sultanahmet Meydanı'nda gelen ziyaretçilerle buluşuyor. Ustalar burada hem sanatını konuşturuyor hem de eserlerini teşhir ediyor. Burası aynı zamanda bir sanatokulu gibi çalışıyor. Çarşıyı gezen vatandaşlar ebru sanatını ve diğer el işi sanatlarını da öğrenebiliyor.

Bu yıl 3. kez açılan bu çarşıda neler yok ki, resim, takı, çeyizci, kumaşçı,bakırcı, şerbetçi, leblebici, lokumcu hatta yoğurtçu bile var..Geleneksel tatlarla ünlenmiş bir çok firma da çarşıda stand açmış.Kuru kahveci Mehmet Usta, Kanlıca Yoğurtçusu, Kuru Kahveci Mehmet Efendi,Vefa Bozacısı, Hacı Bekir Lokumları, Hafız Mustafa Şekerlemeleri, Hacı Salih Demir Turşucusu ve daha nicesi ziyaretçilerini bekliyor. Eski İstanbul'da Ramazanın vazgeçilmezlerinden biri de şerbetçilermiş.Bu Ramazan şerbet kültürü ile tanışmanın tam zamanı çünkü çarşıda bir de şerbetçi var.

Çarşı, birçok el sanatına da ev sahipliği yapıyor. Yılların ustaları bu çarşıda meraklılarına sanatlarını anlatıyor. Hat sanatından , ebru sanatına ve cam üfleme sanatına kadar pek çok sanat dalına ait stand var.İsminizi bir levhaya veya kolyeye yazdırabilir, oltu taşından yapılmış şahane bir bilekliğe de sahip olabilirsiniz. Çarşıda yeni evlenecek olanlar için eski tip çeyizler de var.Dantel,Şile bezi, farklı yerlere ait kumaş, giyim standları da meraklılarını bekliyor.Festivalin katılımcılarından olan ebru sanatçısı Mustafa Bora Özpeker , 'Burada insanlara ebru yaptırıyoruz.Ebru sanatını tanıtıyoruz.Yabancı turistler çok şaşırıyorlar.Hiç görmedikleri bir şeyle karşılaşıyorlar.Tepkileri bizden çok farklı çok daha heyecanlılar. Ama sadece izlemekle yetiniyorlar , denemeye korkuyorlar' diyor.

GAZİANTEP'TEN HOLLYWOOD'A BİR SERÜVEN

Harry Potter, Kral Arthur gibi bir çok ünlü Hollywood filmine ayakkabı yapmış olan Yemenici M. Orhan Çakıroğlu Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı'na 3 yıldır Gaziantep'ten geliyor. Gördüğü ilgiden oldukça memnun olan Çakıroğlu yemenicilik mesleğini şöyle anlatıyor: 'Yemenicilik bizde dört kuşaktan beri gelen bir aile mesleği.Bir ayakkabı mesleği ama bildiğimiz ayakkabıdan çok daha farklı.Şöyle ki bunların geçmişi 7 – 8 yüzyıl öncesine dayanıyor.Bu ayakkabıların yapımında tamamen tabii deriler kullanılıyor.Bu deriler hiç boyanmamış ve bunların üzerinde cila ve plastik malzeme kullanılmamıştır.İç kısımdaki ve taban kesimindeki doğal deriler de ayağın terini çekip dışarı atıyor.Ayak terlemediği için de hem ayakta koku olmuyor hem de mantar egzama gibi rahatsızlıklar olmuyor.Ayrıca vücuttaki negatif enerjiyi toprağa atıyorsun.Çünkü yemeniyi giydiğin zaman çıplak ayakla toprağa basmış gibi hissediyorsun.'

Çakıroğlu, yaptığı yemenileri turistik bölgelerdeki mağazalara sattığını söylüyor.Tarihi dizilerle de çalıştıklarını belirtiyor.Çakıroğlu'nun yaptığı ayakkabılar birçok Hollywood filmde de kullanıldı. Çakıroğlu Hollywood'a serüvenini şöyle anlatıyor : 'Birçok yerli dizinin ayakkabılarını yaptık.Aslında serüvenimiz Harry Potter'la başladı.Daha sonra da Truva filmine 15oo çift ayakkabı yaptık. Yemenicilik nahoş görülen bir meslek grubuydu. Fakat böyle bir filme ayakkabı yaptıktan sonra ilgi odağı olduk.Harry Potter ve Truva'dan sonra Aragon, Kral Henry, birkaç tane müzikal yapım geldi.Son olarak da geçtiğimiz Ramazan ayında tarihi bir film çekildi.Henüz gösterime girmedi. Ona ayakkabı yaptık.'

Mehmet Akif Duymaz da festivale 3 yıldır katılıyor.Duymaz , Gaziantep'te bakırcılık yapıyor.Dedesi ve babasının da bakırcı olduğunu söyleyen Duymaz, zanaatını ve festivali şöyle anlatıyor: 'Bakır, kalaycılığın yok olmasıyla beraber mutfaktan çıktı. Turistik amaçlı eşyalar ve ufak tefek bazı mutfak araç gereçleri çalışıyoruz. Biz bu işi milli miras olarak görüyoruz ve bu mirası gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.'

Bakır tencereyi kalaylatmayı bilmiyorlar

Bakır Ustası Mehmet Akif Duymaz, insanların bakır mutfak araç-gereçlerine şüpheyle yaklaştıklarını söylüyor. Bunu insanların artık kalayın ne olduğunu bilmemelerine bağlıyor. Duymaz, 'Birçok kişi aldığı ürünün ne olduğunu bilmiyor. Zehirlenirim diye korkuyorlar. Ürünlerin kalaylı olduğunu bir saat anlatmaya çalışıyoruz. İnsanlar artık kalayın ne olduğunu bilmiyorlar. Bakırla birleştiği zaman kalay kadar sağlıklı bir materyal yoktur' diye anlatıyor.

Gençlere beğendirmek için modelleri değiştirdik

Yemeni Ustası M. Orhan Çakıroğlu , kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden yemeniciliği canlandırdıklarlarını ve yeni zanaatkarlar yetiştirdiklerini söylüyor. Çakıroğlu, 'Eskiden yemeni yaşlılar ve köylüler tarafından giyilen, gençler tarafından beğenilmeyen bir modeldeydi. Biz yemeniye yeni modeller ekledik. Her geçen gün yemeniyi şekilden şekile sokuyoruz artık gençler yemeni giyiyor' diye anlatıyor. Yurt içinde ve yurt dışında birçok festivalden davet aldıklarını söyleyen Çakıroğlu, 'Geçtiğimiz Mayıs ayında Los Angeles'taydık. Büyük bir kültür festivaline katıldık. Bu Ramazan etkinliklerine de 12 yıldır katılıyorum. Daha önceden Gezi parkında bakanlığın etkinlikleri oluyordu. Ona katılıyorduk.Son üç yıldan beri de sağolsun İstanbul Büyükşehir belediyesi bizi davet ediyor. Burada Ramazan etkinliklerine katılıyoruz. Davet edilen her yere gidiyoruz. Gittiğimiz yerlerde de mesleğimizin icrasını, görsel olarak herkese teşhirini yapıyoruz.Yemenicilik mesleğini babadan atadan aldık devam ettiriyoruz. İnşallah daha da devam edecek' diyor.

11 yıl önce