|

Kâh çiftçi kâh Romeo''yuz

Türkiye''de 5 ayrı köy tiyatrosu bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Ulusal Köy Tiyatroları Şenliği''nde bir araya gelen köylüler, tarladaki işlerini yarım bırakmışlardı. Yani onlar kah tarlada çiftçi, kah sahnede sırasını bekleyen birer Romeo…

Aysel Yaşa
00:00 - 20/07/2014 Pazar
Güncelleme: 20:08 - 19/07/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Kâh çiftçi kâh Romeo''yuz
Kâh çiftçi kâh Romeo''yuz

Köy tiyatrolarının tarihi hafızamızı zorlayacak kadar eski. Fakat günümüze dönüp baktığınızda cumhuriyet döneminde kurulan birçok tiyatronun artık hayatta olmadığını görüyorsunuz. Günümüzde köy tiyatrosu işlevini koruyan 5 ayrı grup bulunuyor. Bunların ikisi İzmir''in Urla ilçesine bağlı Bademler ve Balıklıova. Geçtiğimiz hafta köy tiyatroları Urla Belediyesi ve Feast işbirliğiyle Türkiye''de ilk defa düzenlenen 1. Ulusal Köy Tiyatroları Şenliği''ne katıldılar. Türkiye''de, İzmir, Mersin ve Antalya''da kurulu bulunan 5 köy tiyatrosundan 4''ü, dört gün süren şenlikte, oyunlarını sergilediler. Konuk oldukları köylerde tiyatro yapan köylülerle karşılaşıp, fikir alışverişinde bulundular. Balıklıova Köy Tiyatrosu ''Vatan Kurtaran Şaban'', Mersin Aslanköy Tiyatrosu ''Önce Vatan'', Antalya Kaş Yeşilköy Köy Tiyatrosu ''Komşu Köyün Delisi'', Bademler Köy Tiyatrosu ise ''Pir Sultan Abdal'' oyunları ile şenliğe katıldı. Biz de Urla''da, hem oyunları izledik hem de şenliğin detaylarına baktık.

81 YILLIK GEÇMİŞ

Aslında bu şenliğin mimarı 80 yıldır, tiyatro yapmaya çalışan Bademler Köyü sakinleri.

Ülkemizin en eski ve en yeni köy tiyatrosuna sahip Urla''da, belediye meclis üyesi Seyfettin Şen ve eşi yönetmen Eylem Yaman Şen, bu şenliğin yapılması için canla başla çalışmışlar. Seyfettin Şen ''Köy tiyatroları arttıkça, köylüler de aydınlığa çıkacaklar. Bademler''de tiyatro olduğunu duyan diğer köylüler ''Neden bizim de tiyatromuz yok'' deyince Balıklıova''da da 4 yıl önce açıldı. Amacımız ülkenin 40 bin köyünde bunu gerçekleştirmek'' diye anlatıyor amaçlarını. Aslında bu şenlikle birlikte, tarla işinden bunalan halka da farklı kapılar ve ilgi alanlar açmak hedefleniyor. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da köy tiyatrolarının mutlaka desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Uyar ''Biz çok şanslıyız ki Bademler gibi bir tiyatroya sahibiz. 81 yıllık bir geçmişe sahip ve perdelerini hiç kapatmamış. Ne güzel ki yine en genç köy tiyatrosu da Urla''da. Türkiye''de 5 tane köy tiyatrosu var ikisi bizde. Önümüzdeki sene inşallah daha fazla köy tiyatroları olur. Onları da Urla''da ağırlamaktan mutluluk duyarız'' şeklinde konuşuyor.

BADEMLER ÇAVUŞ, BALIKOVA ONBAŞI

Bademler''de bugüne dek yüz yirmiye yakın oyun sahnelenmiş. Tamamı köylülerden oluşan gruplar bazen tütün depolarında, bazen salonlarda yaptıkları provalarla iyi oyunlar çıkarmışlar. Şen, artık Bademler''in bu işin çavuşu, Balıklıova''nın ise onbaşı olduğunu söylüyor. Köyde öyle bir hava oluşmuş ki dışarıdan gelen yönetmenler bile hemen Bademlerli oluvermişler bile. Başkan, tiyatroyla epey ilgili. Şimdiden yönetmenden bir rol bile istemiş. Fakat çok fazla kaprisi yok. ''30 saniye sahneden geçsem de olur'' diyen Uyar, hem tarla ekip hem tiyatro yapan Urlalıların azmine hayran olduğunu da sözlerine ekliyor ''Bizler hem sanatçıyız, hem köylü. Kâh tarlada toprağını süren çiftçi, kâh sahnede replik sırasını bekleyen Romeo''yuz. Kendimizi sanat sayesinde özgürce ifade edebilmenin huzurunu yaşayan Urlalılar olarak, bu şenlik sayesinde bir farkındalık yaratmaya çalışanlarız.''

Oğullarıyla aynı sahnede

Oran, emekli daktilo memuru. Memurluk sayesinde tiyatroya çok fazla vakit ayırdığını söyleyip ekliyor: ''Biz kış günlerinde çalışıyoruz. Tabi burada devlet memuru olmanın avantajlarını da kullandık. Erkekler kahvede, kadınlar gündeyken biz tiyatro yaptık. Güzel bir aile ortamında tiyatro çalıştık. Yakın akrabamız bile bizden haberdar değilken gruptakilerden haberimiz oluyordu.'' Şu anda altmış yaşında olan Oran, geçen yıl Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi''nin davetlisi olarak şehre gitmiş. Orada küçük oğluyla Susuz Yaz''ı, büyükle de Kubilay Karanlıkta Bir Işık oyununu oynamış. En büyük beklentisi ise tiyatrolarına kadrolu bir elemanın verilmesi. Oran jübilesini on yıl sonra yapmayı düşünüyor. Jübile oyunu bile belli, Athol Fugard''ın Ada oyunu.

Yönetmen köyün gelini oldu

1933 yılında bir Türk subayının ilkokul öğrencileriyle gerçekleştirdiği ortaoyunuyla tiyatroya merhaba diyen ve bugüne kadar Haldun Dormen''den Yıldız Kenter''e Türk tiyatrosunun efsanevi oyuncularını ağırlayan köy tiyatrosunun sahnesi, kulisi, oyuncu odaları ve okuma salonları da oldukça iyi korunuyor. Köy merkezinde bulunan Bademler Köy Tiyatrosu''nun izleyicisi de çok fazla. Zaman zaman turneye de giden köylüler, hasat zamanı tiyatroya biraz ara veriyorlar. Urla, ünlü yazar Necati Cumalı''nın memleketi olduğu için, genellikle onun oyunları oynanmış. 1992 yılından beri profesyonel bir yönetmenle çalışmaya başlayan Bademler Köy Tiyatrosu, aynı zamanda köyün gelini Eylem Yaman Şen''e teslim.

Perdelerimizi söktük dekor yaptık

Bademler Köyü''nün kırk üç yıllık oyuncularından biri Murtaza Oran. 17 yaşında başladığı köy tiyatrosundan bir daha kopamamış. Yeri gelmiş oğullarıyla sahneye çıkmış Oran. Bu geçen zamanda kendisini öyle iyi yetiştirmiş ki, oyunlar, yazarlar ve tiyatro hakkında söyledikleri bugün birçok tiyatro seyircisinin ötesinde. Oran ''Köy tiyatrosu fazla özveri isteyen bir uğraştır. Biz de göre göre öğrendik. Geçen yıl Şeyh Bedrettin''i hazırladık. 100 liralık bütçeyle kostüm hazırladık. Geri kalanı evimizde perdelerimizi söktük de götürdük. Maddi anlamda bir kazancım olmadı. Manevi boyutu ise kelimelerle anlatılmaz. Sahneye çıktığınız anda kral sizsiniz. Ne yönetmen ne başka bir şey. Bundan güzeli var mı?'' diye soruyor. 25 kişiden oluşan Bademler Köy Tiyatrosu bu yıl ilk olarak Oktay Arayıcı''nın Nafile Dünyası''yla başlamışlar fakat şenliğe Pir Sultan''la katılmışlar.

Önce ev işi sonra prova

Kısıtlı imkanlarla kurulan bu tiyatrolarda, bir çok emek bulunuyor. Evlerin pencerelerinden sökülen perdeler, çuvallarla turneye çıkarılan dekorlar ve dahası.. Ana oğul, baba kız, hatta maaile oynanan oyunların provaları ise çok eğlenceli geçiyor. Örneğin prova yapılacağı zaman aranan kadınlardan gelen cevaplar çok benzer: Eniştenin yemeğini hazırlayayım da gelirim'', ''Makinada çamaşır var, asmadan çıkamam'' bunlardan sadece ikisi.

10 yıl önce