|

Rüyayla gerçek arası Paris

Cannes Film festivalinde açılış filmi olarak gösterilen Woody Allen'in son filmi Paris'te Gece Yarısı bu hafta ülkemizde vizyona girdi. Kariyerinin 42. Filmi olan yapım, Allen'ın en çok gişe hasılatı elde eden filmi oldu. Film insan, zaman, mekân ilişkisini kendine has, masalsı bir dille ele alıyor.

Naz Emel Koç
00:00 - 2/10/2011 Pazar
Güncelleme: 22:49 - 1/10/2011 Cumartesi
Yeni Şafak
Rüyayla gerçek arası Paris
Rüyayla gerçek arası Paris

Gill nişanlısı Inez ve ailesi ile Paris seyahatindedir. Hollywood gişe filmlerine senaryo yazan Gill'in esas amacı tamamen sanatsal kriterleri gözeterek roman yazmaktır. Paris'i üzerinde çalıştığı roman için son derece ilham verici bulmakta ve 1920'lerin ortamında yaşamayı hayal etmektedir. Paris sokaklarında kaybolduğu bir gece Gill'in hayali gerçek olur ve kendini 1920'lerde bir partide Hemingway, Fitzgerald'lar gibi hayran olduğu sanatçılarla sohbet ederken bulur. Hatta bununla da yetinmeyip Picasso'nun sevgilisi Adriana'ya aşık olacaktır.

İsminden de anlaşılacağı gibi filmde zaman ve mekân iki önemli aktör. Mekân tabi ki Paris, zaman ise gece yarısı başlayan bugün ve dünün arasında gidip gelen bir karaktere sahip. Gill ilk bakışta tipik bir günümüz dünyası insanı. Mesleğinde idealleri ve para kazanma arasında gidip gelen ve tercihini paradan yana kullanan bir adam. İdeallerini gerçekleştirmeye meyletmiş ama önünde çok zorlayıcı görünmese de türlü türlü engeller var. En önemli engel ise toplumsal kriterler. Nişanlısı ve ailesinin beklentileri engellerin somutlaşmış görüntüsü. Gill Hayatında hayal ettiği değişikliği yapabilme gücünü kendi içinde yapacağı bir yolculuk yerine, zaman ve mekânlar arası bir yolculukta arıyor. Yolcuğun ilk katmanı mekan, Paris'e ulaşınca arayış derinleşiyor ve ikinci katman zamanlar arası bir yolculukla devam ediyor.

MAKİNESİZ ZAMAN YOLCULUĞU

Zamanlar arası gidiş film boyunca bir muamma. Neredeyse filmin sonuna kadar geçmiş ve bugün arasındaki gidiş gelişlerin nasıllığına dair seyircinin herhangi bir fikri yok. Zaten mesele de bu değil. Hatta Gill'in yaşadıklarının gerçek mi rüya mı olup olmadığını bile uzun süre bilmiyoruz. Ancak Allen acemi senaristler gibi seyirciyi bu ikilemde bırakmıyor ve mizahi bir üslupla seyirciye istediği cevabı veriyor. Film gidiş gelişlerin imkanlılığına dokunmayarak seyirciye bir tür modern masal olarak sunmayı tercih ediyor. Bir yönüyle film Alis Harikalar Diyarında versiyonu desek abartmış olmayız herhalde.

Verdiği cevaplarla film abartılmış, putlaştırılmış şeyleri incelikle eleştiriyor. Bu bir insan, sanat eseri ya da zamanın yüceltilmesi olabilir. İnsanı temsilen şişirilmiş öğretim üyesi karakteri Poul, sanatı temsilen doğru yorumlanamamış Picasso tablosu ve zamanı temsilen de geçmişin cazibesini görüyoruz. Aşk bile yönetmen için çok kıymetli bir şey değil. Hatta o kadar değersiz ki aşkın başlayıp bitişi karakterler içinde pek de anlam ifade etmiyor. Yüceltilme eleştirisinden azade kılınan tek şey tabi ki Paris… Yönetmen sadece dakikalarca süren açılış sekansındaki Paris görüntüleriyle değil, filmde kurduğu hemen her cümlede şehri övmekten geri durmuyor.

Filmde dikkat çekici ve son derece başarılı bir oyuncu kadrosu var. Başrol oyuncusu Owen Wilson görünüşü, tarzı ve tavrı ile Gill karakteri için biçilmiş kaptan doğrusu. Üzerinde her yönüyle çalışıldığı belli olan karakter tipik günümüz insanı olmak yerine zamansız ve mekânsız gibi duran niteliklere sahip. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin eşi Carla Bruni de filmin oyuncuları arasında dikkat çekiyor.

TANTANASIZ BİR FİLM

Paris'te gece yarısı büyük büyük dertlerle uğraşmak yerine, sıradan insanın gündelik dertlerini sanatsal ve naif bir üslupla dile getiriyor. İnsanın arayışlarına dair tanıdık gelen tespitler filmin hikayesine serpiştirilmiş. Geçmişe gidişlerde adım her delikten çıkan sanatçıların bir zaman sonra kabak tadı verişi ise 'olur o kadar' dedirtecek bir zaaf. Her şeyiyle naif bir üsluba sahip olan Paris'te Gece Yarısı masalsı atmosferiyle sinema koltuğunda kafanızı boşaltmanız için biçilmiş kaftan.


Paris'te Gece Yarısı

Yönetmen – Senaryo: Woody Allen

Tür: Romantik, Komedi, Fantastik

Yapım: ABD, İspanya – 2011



12 yıl önce