|

Tanısan seversin

Ermenistan''da iki yıl yaşayan Kafkasya Uzmanı Mehmet Fatih Öztarsu şu soruyu kitaplaştırdı: ''Ama Hangi Türkler ve Ermeniler?''' Öztarsu''ya göre Ermeni ve Türk halkı birbirini tanımadığı için düşmanlık büyüyor oysa özellikle gençler birbirlerinin ülkesini ziyaret ederse barış adına önemli adımlar atılabilir.

Halil İbrahim İzgi
00:00 - 15/09/2013 Pazar
Güncelleme: 21:07 - 14/09/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Tanısan seversin
Tanısan seversin

Ama Hangi Türkler ve Ermeniler… Bu yakınlarda çıkan bir kitabın adı, yazarı bir Türk... Yarım yamalak bildiğimiz veya yarım yamalak bile bilmediğimiz Ermenistan hakkında içeriden bilgiler veriyor. Sahadan izlenimlerle dolu bu kitabın haklı çıkarmaya çalıştığı veya mahkûm etmeye çalıştığı bir tez yok. Bu nedenle spekülasyonlardan uzak şekilde ne dediğine kulak verebiliriz.

Önce yazarı tanıyalım: Mehmet Fatih Öztarsu akademik eğitimini Bakü, Erivan ve Tiflis''te tamamlamış bir Kafkasya uzmanı. Masa başı uzmanlarından değil anlayacağınız. Bir kriz gerçekleştiğinde alelacele uzmanlık payesi verilip televizyonlara koşturanlardan da değil. Üniversite eğitimini Bakü''de tamamladıktan sonra Erivan''a geçerek orada iki yıl yaşamış. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gergin durumu ve Azerbaycan topraklarının bir kısmının halen Ermeni işgali altında olduğunu düşünecek olursak hayli değişik bir tercih onunki… Şu anda çalışmalarını Tiflis''te sürdürüyor.

BİLMEDİĞİMİZ DÜŞMAN OLUR

''Bakü Erivan''ın zıttı gibi bilinir'' diyor Öztarsu: ''Bizim de içinde yaşadığımız atmosfer ve siyasi propagandalar zihnimize bunu aşılıyor. Zıt olarak görülmesi ve alan çalışmalarım içerisinde bilinmeyen bir bölge oluşundan dolayı bu ülkeye ilgim her geçen gün artıyordu. Bu bilinmezliği yok etmek ve alanında hakkıyla çalışan bir uzman olmak için epey zorlu ama güzel bir faaliyet içerisine girdim. Bölge çalışmalarında sahada olmak gerekir. Bu yüzden Bakü geçmişi olan bir Türk araştırmacı olarak Erivan''a yönelme riskini göze aldım.''

Mehmet Fatih''in Ermenistan hikayesine göz atarken Twitter''da eski çalışma arkadaşlarımdan birinin gönderdiği Slavoj Zizek mesajı tam da bu duruma denk geliyordu: ''Hikayelerini bilmediklerimizdir en çok düşman olduklarımız…''

Öztarsu Ermenistan günlerinden önce insanımızın genelinde olan olumsuz yaklaşımın kendisinde de olduğunu saklamıyor: ''Bu, aslında zaman zaman soykırım meselesinin tartışıldığı dönemlerde televizyonda gördüğüm aşırı milliyetçi gösterilerden etkilenen yaklaşımlardı. Yoksa memleketim Malatya''da da pek çok Ermeni komşumuz, arkadaşımız bulunmaktadır. Senaryosu kafalarda oluşan ve gerçekte oynanmayan bir tiyatronun iki seyircisi gibiyiz aslında.''

VAHAN BEY TABULARI YIKTI

Mehmet Fatih Öztarsu ilk gittiğinde onu Erivan yakınlarındaki köy evinde misafir eden Vanlı Vahan Bey''in misafirperverliğinden çok etkilenmiş. Onu en yakın akrabasıymış gibi karşılayan ve Anadolu''ya özlemini anlatan Vahan Bey, kafasındaki pek çok tabunun yıkılmasını sağlamış. Van''a ait tüm geçmişini taşıyan ve çok iyi derecede Türkçe bilen annesini on yıl önce kaybeden Vahan Bey duygusal bir boşluğa düşmüş. Memleketine olan özlemini gidermek için Türkiye''ye gitme isteğini kapalı sınırlardan dolayı gerçekleştiremeyen Vahan Bey onu bağrına basmış.

TEK PROJE:DİYALOG

Öztarsu, Ermenistan günlerinde ortak imparatorluk kültüründen gelen halkların sonu olmayan kavgasının manasız olduğunu kavramış. Türkiye olarak acıların anlaşılması konusunda yeterince duyarlı olmadığımızı düşünüyor. Ermeniler gibi Türkiye''ye küskün pek çok halkı kucaklayıcı adımlar atarak sorunları halletmenin mümkün olduğun inanıyor: ''Bitmez tükenmez bir Türk ve Ermeni düşmanlığından nemalanan kesimlere fırsat vermemek için makul adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum.''

Öztarsu''ya göre ortaya konulması gereken tek proje diyalog. Bunun için de hükümetlerin adım atmasını beklemek zaman kaybından başka bir şey değil: ''Türkler ve Ermeniler birbirlerini tanımayan düşman halklardır. Peki bu düşmanlık kendi elleriyle mi oluşturulmuştur? Kesinlikle hayır. Bunu ispat etmek için her türlü imkana sahibiz. Bir Erzurumlu ile Erzurum kökenli Ermeni''yi bir araya getirince diyalog projesinin ne denli önemli olduğunu görürüz. Köke aidiyet konusu çok önemli. Bunu diyalog yoluyla barışa hizmet eden araç haline getirebiliriz.''

Amacı barışa ilham vermek

Ermenistan Türkiye''nin komşusu olmasına, Ağrı Dağı''nın ardı Ermenistan olmasına rağmen sınırlar kapalı. Gürcistan veya İran üzerinden giriş mümkün oluyor. Mehmet Fatih Öztarsu''ya göre gençlerin Ermenistan''ı görmesi oradaki insanlarla temas kurması lazım. Gençlerin bu konuda teşvik edilmesinin, halklar arası barışın sağlanmasını hızlandıracağına inanıyor. Ermenistan''daki Türkiye algısına geçtiğimizde Türkler''in tanımadığını ifade ediyor: ''Yetmiş yıl boyunca Sovyet idaresinde gelişen bir soykırım bilinci ve sonrasında yaşanan Karabağ savaşı ile kapatılan sınırlardan dolayı Türkleri yeterince tanımaya da fırsat bulamadıklarını söyleyebiliriz. Fakat kendimi karşı tarafın yerine koyarak düşününce, siyasi ve edebi propagandalardan etkilenmemek zor diyorum.''

''Ama Hangi Türkler ve Ermeniler'' kitabını kaleme almayı bir borç olarak niteliyor Mehmet Fatih Öztarsu ve ekliyor: ''Tecrübelerimin insanlara ilham vererek bir işe yaraması gerekirdi. Ayrıca bu, tarihe düşülmüş bir nottur. Bunu bir misyon olarak gördüğüm için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.''

Kitabı Ermenice''ye çevrilecek

Kitabın Ermenice''ye çevrilmesi konusunda da temasları sürüyor. Azerbaycan''dan da ilgi gören kitabın iki tarafı da tam anlamıyla memnun etmesinin mümkün olmadığını düşünüyor. Zaten amacı da tarafların memnuniyetini sağlamak olmadığını ifade ediyor. Doğrusuyla eğrisiyle meselelerin iç yüzünü vurgulamak amacı taşıdığı için endişe taşımıyor.

Mehmet Fatih Öztarsu, yakında Ermenistan''la ilgili bir roman çalışmasının geleceğini ekliyor. Roman, ülke içi yaşanan siyasi ve sosyal krizleri, Türkiye''ye yabancılaşan Anadolu diasporasının özüne dönüşünü, Ankara-Erivan-Bakü ortaklığını ve sonu mutlu biten bir süreci işliyor.


11 yıl önce