|

Temizlikten sonra tuvale koşuyor

Temizliğe giderek evinin geçimine destek olan Perihan Açıl, çocukluğundan beri içinde büyüttüğü resim tutkusunu 52 yaşında hayata geçirdi. Kazandığı parayla özel ders ve boya masraflarını karşılayan Açıl''ın görenleri şaşırtan resimleri yakında açılacak kişisel sergisiyle görücüye çıkacak.

Emeti Saruhan
00:00 - 13/07/2014 Pazar
Güncelleme: 19:29 - 12/07/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Temizlikten sonra tuvale koşuyor
Temizlikten sonra tuvale koşuyor

Kendini bildi bileli elinde kalem, bulduğu her boş yere bir desen, bir resim çiziyordu Perihan Açıl. Resim yapmak onun için bir tutkuydu. Çocukken 2 kardeşiyle en sevdikleri oyunları birlikte oturup resim çizmekti. 3 yaşındayken ailesiyle, doğduğu Giresun''dan İstanbul''a gelmişlerdi. İlkokuldayken de yeteneğini hem arkadaşları hem de öğretmenleri fark etmişti Perihan Açıl''ın. Bütün arkadaşları resim dersinde, getirip resimlerini ona yaptırıyorlardı. Geleceğine baktığında resmi görüyordu Perihan Açıl. Ancak umduğu gibi olmadı. Babası işçiydi. Aile geçimine katkıda bulunması, en azından kendi masraflarını karşılaması gerekiyordu. Ayrıca kız çocukları okur muydu? Ayıptı. Bu nedenle ilkokuldan sonra çalışmaya başladı Perihan Açıl. Bu dönemi şöyle anlatıyor: ''Çocuk yaştan beri hep çizerim kendi kendime. İçimde kalan bir şeydi. Tutucu bir ailede büyüdüm. Günah deyip resim yapmamı istemediler. Kız çocukları okumaz diye okutmadılar''

ARSOY RESİMLERİYLE GURUR DUYUYORDU

Bu dönemde evlerde yatılı yardımcı olarak çalışmaya başladı Perihan Açıl. Fakat resim onun hayatında hep vardı. Bulduğu her kağıda bir şeyler çiziktirmeye devam ediyordu. Sonra bir gün Göksel Arsoy''un evinde yatılı olarak çalışmaya başladı. Arsoy onu kızı gibi seviyordu, hatta ''kızım'' diyordu. Arsoy''un evinde kendine ait bir odası vardı. Duvarlarını resimlerle doldurmuştu. Göksel Arsoy da Açıl''ın bu yeteneği ile gurur duyuyor, eve gelen misafirlerine ''Gelin size kızımın odasını göstereyim'' diyerek yaptığı resimleri gösteriyordu. Bu misafirlerden biri de karikatürist Bedri Koraman''dı. Açıl''ın yeteneğini görmüştü. Ona eğitim aldırmak istedi. Ancak babasının da tek başına alabileceği bir karar değildi ki bu. Köyden haber geldi, ''Geleneklerimize aykırı. Kızlar okumaz.'' Böylece 16 yaşındayken yakaladığı fırsatı kaçırdı Perihan Açıl. Ancak resimden kopmadı.

52 YAŞINDA ÖNÜ AÇILDI

Yıllar böyle geçer. Perihan Açıl evlere temizlik, yemek gibi konularda yardımcı olarak gidip çalışmaya devam eder. Bir gün eşi ''Perihan, resim yapmayı hep çok istedin. Benim bir ressam arkadaşım var. Ders almaya ne dersin. Bir dene istersen'' der. İşte o gün Perihan Açıl''ın elinden; çiçeklerin, denizlerin, serin göl kenarlarının, narin endamlı kızların, gün batımlarının… motif motif, desen desen dökülmeye başladığı gün olur. İranlı ressam Yakup Hüseyinzade''den ders almaya başlar. 16 yaşındayken kaçırdığı fırsat, 52 yaşında karşısına çıkar yeniden. Hafta içi evlere temizliğe gitmeye devam eder, buradan kazandığı parayla ders ücretini ve yeni başladığı yağlı boya resim masraflarını karşılar, hafta sonu ise atölyede tuvalin başına geçip birbirinden güzel dünyaları resmeder.

İSTEDİĞİM ŞEYİ YAPIYORUM

Yaklaşık 1 yıldır ders alan Perihan Açıl, yakında ilk kişisel sergisini açmaya hazırlanıyor. Hocası Yakup Hüseyinzade''nin de dediği gibi kısa zamanda çok yol katetmiş. Perihan Açıl, ''Daha önce de ders almayı istemiştim ama neden bilmiyorum yapamadım. İlk başladığımda yağlıboya hakkında hiçbir bilgim yoktu. O zamana kadar hep karakalem çalışmıştım. Başladım, hızlı gitmişim. Hocam hala şaşırıyor. Çevremdekiler çok şaşırıyor. Başta şaşırmışlardı, şimdi hala şaşırıyorlar. Aslında ben de şaşırıyorum. İstediğim şeyi yaptığım için mutluyum'' diyor. Yağlıboyanın masraflı bir çalışma olduğunu söyleyen Açıl, ''Çalışmazsam bunları karşılayamam. O yüzden temizliğe gidiyorum. Eşim de beni maddi manevi destekliyor. Onun desteği olmasa yapamazdım zaten. İki kızım var, ikisi de evli. Onlar da çok destekledi beni'' diyor.

SERGİ EKİM SONU

Daha önce de gidebildiği bütün sergilere gidip, resimle ilgili her şeyi kendi çapında izlediğini anlatan Perihan Açıl, ''Bir şey yapamıyordum. İzlemek bile beni mutlu ediyordu. Ama şimdi öğrendikten sonra izlemek daha güzel'' diyor. Açıl, profil, manzara, natürmort her türlü resmi çalışıyor. Ekim sonuna doğru sergisi açılacak. 40 eseri hazır. Zaman zaman yaptığı resimleri internette, resim forumlarında paylaştığında beğeni alıyor. Açıl''ın üzüldüğü şey ise kardeşlerinin bu işin üzerine düşmemesi. ''Ablam da kardeşim de iyi çizer. Onlarda da var resim yeteneği ama ilerletmediler. Birlikte çizerdik küçükken'' diyor.

Ressam Bob beni etkiledi

Perihan Açıl televizyonda en sevdiği programın TRT''nin kıvırcık saçlı ressamı Bob olduğunu söylüyor. Bob Ross''un Resim Sevinci adıyla yayınlanan programını nefessiz izlediğini anlatan Açıl, ''Ressam Bob''u çok severdim. Sürekli izlerdim. Fırça darbelerine, boyayı kullanışına dikkatle bakardım. Beni etkileyen Ressam Bob''dur diyebilirim'' diyor. Yıllarca kendi kendine karakalem çizimler yapan Perihan Açıl evlenip 2 çocuğu olduktan sonra çocukları büyüyene kadar çalışmayı bırakmış. Daha sonra model makinacılık yapan Açıl, ''Nakış da bir sanat. Ama benim için resim ağır basıyor'' diyor.

15 yıldır resim yapıyor gibi

Perihan Açıl''a bir senedir İranlı ressam Yakup Hüseyinzade ders veriyor. Tebriz''de güzel sanatlar eğitimi alan Hüseyinzade, akademik hayatına İtalya''da devam etmiş. 1978 yılında Bella Artta isimli Sanat Akademisi''nden mezun olduktan sonra İran''a geri dönmüş. 2001 yılında Türkiye''ye gelen Hüseyinzade öğrenci yetiştiriyor. Ressam Hüseyinzade, ''Çok öğrenci yetiştirdim ama bu kızımız tam bir mucize. Çocukları, torunları olduğu bu yaşta, bu kadar kısa zamanda, böyle işler yapması mucize gibi. Ben de emeğim boşa gitse üzülürdüm. Ama bu kızımız öyle güzel çalıştı ki ben çok mutlu oluyorum. Emeğim boşa gitmedi. Bir senede 15 yıldır bu işi yapıyormuş gibi ilerledi. Ben sanatta yeteneğe inanmıyorum. Sevgi ve istek önemlidir. Allah bizim beynimize bir güç koymuş. O gücü çalıştırıp gönülden istesen inanılmaz işleri başarabilirsin. Perihan Hanım da istiyordu ve seviyordu. Kendisi de çalışıyor, çalışkan bir hanım'' diyor.

10 yıl önce