|

Türkiye KÜÇÜK Millet Meclisi'nde MÜVEKKİLLER KONUŞUYOR...

Türkiye küçük Millet Meclisleri sivil toplumun görüşlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iletiyor. Böylece vekiller müvekkillerinin ne düşündüğünü yakınen bilme şansına sahip oluyor. TkMM'ler, TBMM'lere rakip değil, 'Ne haddimize? Ancak bu sefer büyük küçüğü dinlemeli. Sesini duymalı' diyorlar.

Emeti Saruhan
00:00 - 23/10/2011 Pazar
Güncelleme: 23:56 - 21/10/2011 Cuma
Yeni Şafak
Türkiye KÜÇÜK Millet Meclisi'nde  MÜVEKKİLLER KONU
Türkiye KÜÇÜK Millet Meclisi'nde MÜVEKKİLLER KONU

Türkiye Büyük Millet Meclisi deyince aklınıza seçtiğimiz vekillerin bizim adımıza yasama faaliyeti yürütmesi, kanunlar çıkarmaları, arasıra da birbirlerinin üzerine yürüyüp kavga etmeleri geliyor değil mi? Ya Türkiye küçük Millet Meclisi deyince? İlk başta ben ne olduğu çıkaramadım açıkçası. Sonra TkMM'lerinin kurucusu olan müzisyen ve insan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan ile görüştüğümde oldukça önemli bir iş yaptıklarını anladım. 3 yaşına giren TkMM'ler sivil toplumun karar süreçlerine aktif olarak katılımını hedefleyen halk meclisleri. Milletvekilleri, belediye başkanları ve sivil toplum örgütlerinin buluşması da diyebiliriz. Her ay bir araya gelerek hem ülke gündeminden hem de kendi illerinin gündeminden bir konuyu yüz yüze konuşuyorlar. Önce TkMM'lerin nasıl ortaya çıktığına bakalım.

YURT DIŞINDAN AKTİVİST OLARAK DÖNDÜ

Müzisyen Şanar Yurdatapan Kenan Evren tarafından eski eşi Melike Demirağ'la birlikte vatandaşlıktan atılır ve 23 sene yurt dışında yaşamak zorunda kalır. Aslında politika ile ilgisi olmayan Yurdatapan Türkiye'de yaşananları anlatabilmek için ülke ülke gezip, parlamentolara gitmeye başlar. Oralardaki işleyişi gördükçe imrenir. Çünkü vekiller inandıkları doğrular için rahatlıkla kendi partilerinin hilafına hareket edebilmektedir. 1992 yılında Türkiye'ye döndüğünde iki hedefi vardır; müziğe dönmek ve insan hakları için çalışmak. Ancak müzik piyasası çok değişmiştir. Tekrar müziğe dönmez. Bunun yerine insan hakları konusundaki çalışmalarına hız verir. Sonrasını Yurdatapan'dan dinleyelim; "Önce ifade özgürlüğü ile ilgilendim. Yaşar Kemal yargılandığı zaman bir sivil itaatsizlik başlattık. Kimin başı belaya girerse girsin, suç olarak kabul edilen şeyi yapıp, kendimizi ihbar ediyorduk. Koca bir dava başladı. Ahmet Altan, Orhan Pamuk gibi yazarlar, sanatçılar sanıktı. Yıllardır o çalışma devam ediyor. TkMM çalışmalarına ise 23. Dönem Meclis başladığında başladık. Bu çok renkli bir meclisti. Aslında umudumuz da yoktu. 'Kesin yenilgiye uğrayacağız ama burada bir deneyelim. En azından bizden sonra başlayacaklar sıfırdan başlamasın' dedik. Fakat şimdi farklı düşünüyoruz. Türkiye garip bir ülke. Potansiyel var. Potansiyel varsa onu harekete geçirmenin yolunu bulmak da bize düşüyor."

ORGANİZASYONU HAMALLAR YAPIYOR

Bir ilde TkMM'nin oluşması için önce bir "Hamal"a ihtiyaç var. TkMM'ler herhangi bir emir komuta zinciri ile yönetilmeyip her TkMM özerk olduğundan, illerde TkMM organizasyonunu yapanlara temsilci denmiyor. Onlar kendi isimlerini koymuşlar. "Bu işin yükünü çektiğimize göre adımız Hamal olsun" demişler. Zaten merkeze de "Mutfak" deniyor. Hamallar kendi illerinin STK'larını tespit ederek meclise davet ediyorlar. Dernekler, vakıflar, girişimler, odalar, sendikalar, meslek teşekkülleri TkMM'de yer buluyorlar. Örgütlü olmayan sosyal grupların da bir kanaat önderi göndermeleri isteniyor. Mesela Romenler. İllere göre günü değişebilmekle birlikte, toplantılar her ayın ilk hafta sonu gerçekleşiyor. İl ve ülke gündeminden daha önce belirlenmiş konular 3 saat boyunca konuşulup tartışılıyor. Her ilin milletvekilleri de davetli toplantıya. Gelmeyen STK'lar ya da milletvekillerinin sandalyeleri ise boş bırakılıyor. Çünkü TkMM'de "kimse kimsenin yerini dolduramaz".

HERKESE EŞİT DERECEDE YAKINIZ

Peki bu konuşulanlar ne işe yarıyor? Meclislerde herhangi bir karar alınmıyor her toplantının tutanağı hazırlanıyor. Bu tutanaklar web sitesinde yan yana koyuluyor. Bu tutanaklar başlı başına bir kaynak. Sonra tutanakların ortak paydaları çıkarılıyor. Genelde ortak payda çok az çıkıyor ama bunun yanı sıra birkaç tane büyük görüş varsa o görüşlerin ne olduğunu ve ona karşı eleştirilerin ne olduğu da belirtiliyor. Bu rapor her ayın son Çarşamba'sında TBMM Basın Salonu'nda çalışmaya katılmış olan bir milletvekili ile birlikte açıklanıyor ve partilere de gönderiliyor. Bu çalışma yasamayı yapan milletvekillerine, vekili oldukları halkın ne düşündüğünü ilk elden öğrenme fırsatı veriyor.


Önyargılarını dışarıda bırak

TkMM'lerinin 13 kuralı var. Onlardan biri bütün toplantı salonlarının girişinde asılı duruyor: Önyargılar giremez! İnançlarınızı düşüncelerinizi değil önyargılarınızı girişte bırakmanız gerekiyor. Diğer kurallar da şöyle; "Amaç üzüm yemek bağcıyı dövmek değil; en ağır eleştirileri yapabilirsiniz ama 'zaten sizden ne hayır gelir' gibi cümleler kullanılamaz. Hedef karar alıp uygulamak değil, amaç diyalog. Söz uçar yazı kalır; hiçbir şey uçup gitmiyor, her zaman ulaşılabilen tutanaklarda. Eşit Yakınlık; TkMM'ler herkese eşit yakınlıkta. Açıklık, şeffaflık; hiçbir şey örtbas edilmiyor. Özerk girişimler; kMM'ler özerk yapılar. Aile Fotoğrafı; İllerdeki her sosyal grubun aile fotoğrafında yeri var. Vekil Müvekkil Buluşması; Bir vekilin müvekkiline ayıracağı ayda bir günü olmalı. Kimse kimsenin yerini dolduramaz; Oturulmayan koltuk boş kalacak, sahibi gelip doldurana kadar. O büyük biz küçüğüz; TBMM'ye rakip değiliz. Ama bu kez büyük küçüğü dinlemeli. Belediyeler hepimizin; Onlar bize biz onlara sahip çıkmalıyız. Çünkü belediyeler bize hizmet için var.


Anayasa çalışmaları da başlıyor

Şanar Yurdatapan'ın başlattığı çalışmalar 3 ayaktan oluşuyor aslında. Küçük Millet Meclisleri, TBMM ortak çalışma grupları ve sivil anayasa çalışması. Ortak çalışma gruplarında, TkMM'nin aksine aksiyon amaçlanıyor. Belirli bir konuda çalışan STK'lar biraraya gelerek ortak paydayı buluyorlar. Bu ortak payda üzerine seçtikleri temsilciler, milletvekilleriyle yanyana gelip bir çalıştay yapıyorlar ve milletvekilleriyle ortak paydaları ortaya çıkıyor. Sonra bu isteklerin gerçekleşmesi için milletvekilleri mecliste, STK'lar dışarıda ellerinden geleni yapıyorlar. Sivil Anayasa çalışmaları ise bugüne kadar TkMM'lerde hangi konu konuşuluyorsa onun anayasadaki izdüşümüne bakılıp değerlendirilmesi şeklinde yapılmış. Kasım ayında itibaren ise anayasa toplantıları başlayacak. Bunun için tüm partilerden görüşme talep etmiş Şanar Yurdatapan. Onlardan desteklerini isteyecek. İllerde yapılacak anayasa toplantılarında herkes gelip konuşabilecek. Anayasa 12 konu başlığında tartışılarak sonuçlar aynı havuza gelip toplanacak ve ortak payda raporu yayınlanacak. Anayasa ile ilgili halktan toplanan çok sayıda görüşün ortak paydasını içeren bu rapor milletvekillerine verilecek.



12 yıl önce