|

100. yılda korkusuz Türkiye!

Türkiye'nin birçok tabuyu yıktığını ve 100 yıllık korkuların üzerine gittiğini belirten Erdoğan, 'Tarihi hadiselerin üzerine cesaretle gitmek zorundayız. Geçmişin korkularını tek tek söküp atıyor, korku duvarlarını yıkıyoruz. Tarihinin esiri olanlar tarihini yazamaz. Sahte korkulardan kurtulamayanlar geleceğini inşa edemez' dedi

İlhan Toprak
00:00 - 30/04/2014 Çarşamba
Güncelleme: 22:24 - 29/04/2014 Salı
Yeni Şafak
100. yılda korkusuz Türkiye!
100. yılda korkusuz Türkiye!

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, birçok önemli olayın 100. yıl dönümlerinin yaklaştığını belirterek, tarihe artık farklı bir gözle bakmanın gerektiğini söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Türkiye olarak, millet olarak tarihimizdeki çok önemli hadiselerin 100. yıl dönümlerini idrak etmeye hazırlanırken, tarihe artık farklı gözlükle bakmamız gerektiğini düşünüyoruz. Hadiseler daha sıcakken, üzerinde yapılan değerlendirmeler yeterince sağlıklı olmuyor. Tarihimiz ya galipler ya da güçlüler tarafından çarpıtılarak yazıldı ya da bizzat kendi resmi tarihçilerimiz tarafından belli şablon içinde yine çarpıtılarak kayda geçirildi.

ÖĞRENME VE ÖĞRETME VAKTİ

Zaman, yaraların bir çoğunu tedavi etti. Eskiye ait çok sayıda tartışma artık yerli yerine oturdu. Tabulardan, önyargılardan, politik kaygılardan azade şekilde konuşmaya başlanır. Bizim de millet olarak artık 100. yıl dönümlerine ulaştığımız bütün bu hadiseleri soğukkanlılıkla, önyargılardan, siyasi tartışmalardan uzak şekilde ele alma, gerçekleri olduğu gibi öğrenme ve öğretme vaktimizin geldiğine inanıyorum. 100 yıl önceki bütün bu olayları artık korkularımızdan arınarak, kurtularak ele almamız gerektiğini düşünüyorum.

ELİTLER İSTİSMAR ETTİ

Son 200 yılda trajedilerle dolu süreç son derece doğal şekilde milletin hafızasında acı bir yer edindi, bir takım korkulara yol açtı. Asıl acı olan şudur ki yaşanan bu acılar, korkular hem Osmanlı Devleti'nin hem Türkiye Cumhuriyeti'nin bir takım yöneticileri, elitleri tarafından son derece elverişli istismar aracına dönüştürüldü. Milletin yaşadığı korkular, yine millet üzerinde bir tehdit, şekillendirme aracı olarak kullanıldı.

REFORMLARI ENGELLER

Bu topraklarda bölünme ve irtica, toplumu terbiye etmek için kullanılan, sonucu da alınan iki önemli korku oldu. Bazı tarihi hadiselerin 100. yıl dönümlerine yaklaşırken bu korkuları ve bu korkuların bir tehdit aracı olarak kullanılmasını artık masaya yatırmak, bu korkuların üzerine artık cesaretle gitmek zorundayız. Tarihle ve tarihin gerçekleriyle yüzleşmek, sadece bizim, milletimizin yapacağı bir yüzleşme değil. Her devlet her millet bunu yapsın. 100, 200 yaşında, korkularla yaşayan hiçbir devlet, hiçbir millet reform yapamaz, istikbalini sağlıklı şekilde inşa edemez.'

ARTIK KORKMAYACAKSIN

AK Parti olarak 12 yıldır çok kararlı şekilde hem zulmün hem bu korkuların üzerine gittik. Türk müsün, korkmayacaksın. Kürt, Arap, Çerkez, Gürcü, Laz, Roman, Boşnak mısın, korkmayacaksın. Sünni, Alevi misin, artık korkmayacaksın. Namaz kıldığın, oruç tuttuğun, Kuran okuduğun, çocuğunu Kuran kursuna gönderdiğin, başörtüsü taktığın için artık çekinmeyeceksin, başını öne eğmeyeceksin, korkmayacaksın. Asırlardır bizi bölünmekle ve irtica ile korkutuyorlar. Hatırlayın; 'bölünürüz, parçalanırız, dağılırız', hep böyle diyerek asırlardır özgürlüklerin önüne set çektiler. 150 yıldır milletin değerlerine sahip çıkmasına, inançları yaşamasına 'irtica gelir' korkutmasıyla karşı çıkıldı.

MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

Şu 12 yıl içinde korkuların, endişelerin, çekincelerin ne kadar yersiz, ne kadar asılsız olduğunu gördük. Asırlardır bizi korkuttukları meselelerin çözümünün aslında ne kadar basit ve kolay olduğunu gördük. Biz korkularıyla yaşayan ve sürekli çoğaltan millet olamayız. 100 yıl öncesine ait korkuların bugün hala toplumu ve siyaseti şekillendirmesi için istismar edilmesine biz müsaade edemeyiz. Korkan bir millet geleceği inşa edemez. Korkan bir devlet dünyada iddia sahibi olamaz. Korkularıyla yaşayan toplumlar reform yapamaz. Biz geçmişin ağırlıklarından, prangalarından, zincirlerinden cesaretle kurtuluyoruz. Geçmişin korkularını tek tek söküp atıyor, Türkiye'nin önündeki korku duvarlarını yıkıyoruz.

Sen o aklı kendine sakla

Konuşmasında Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'in açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, kendisine 'Ülkemizin içişlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz dedik. Onun için devlet adamlığının gereği neyse, onu yapmak lazım. Herhalde hala kendisini rahip zannediyor' diye konuştu. Erdoğan, Alman Cumhurbaşkanı'nın ODTÜ'ye gidip, garip garip şeyler konuştuğunu kaydederek, şunları söyledi: 'Kendisiyle yaklaşık 2 saat açık açık konuştuk. En son kendisine, ülkemizin içişlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz dedik.'

Erdoğan, Almanya'da 8 Türk vatandaşının öldürüldüğünü anımsatarak, 'Türklerin evleri kundaklanıyor, bu evleri yakanlar ırkçılık saikiyle bunu yapanların hesabını Almanya soramıyor, gelip bize akıl veriyor. Sen o aklı kendine sakla' dedi.

Gülen'le ilgili hukuki süreç başlatılacak

Erdoğan, Amerikan PBS News kanalına verdiği röportajda, Fettullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesini ya da Amerika'dan sınırdışı edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, 'Ben Amerika'nın kendi güvenliğini tehdit eden birileri olursa, ne yaparsam, stratejik ortağımız da bizim ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konuda onu yapmalı' ifadesini kullandı. Grup toplantısından sonra gazetecilerin bu açıklamasına ilişkin sorusuna Erdoğan, Fethullah Gülen'in iadesi için hukuki süreç başlatılacağını söyledi.

Röportajda AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın sözlerini de değerlendiren Erdoğan, 'Böyle bir konuşmayla karşılaşmak şahsım, milletim adına, partim adına bizleri üzmüştür. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı orada. Sanki onlara akıl veriyor. Ve bu konuşmanın altından da Sayın Başkan ömrü boyunca da bir daha kurtulamayacaktır ve her zaman için bu konuşma onun karşısına çıkacaktır' dedi. Erdoğan, İsrail'le ilgili yapılacak anlaşmaya ilişkin görüşmelerin sürdüğünü belirterek, 'Müzakereler bittikten sonra normalleşme, normalleşme de büyükelçilerin atanmasıyla başlar' diye konuştu.

Dünya susup Mısır'da idamı onaylıyor

Mısır'daki darbe yargısının verdiği idam kararlarına tepki gösteren Başbakan, 'Vicdanı sızlayan bir insan olarak seslenmek istiyorum; idama karşı çıktığını söyleyen ülkelere ve yöneticilere sesleniyorum, kardeş ülke Mısır'da 3 Temmuz'da seçilmiş hükümete yapılan askeri darbenin ardından haklarını arayan insanların idamla yargılanmasını büyük bir kaygıyla takip ediyoruz. 683 kişi hakkında 9 dakikada idam kararı alındı. Dünyanın, Mısır'daki darbeyi susarak onaylaması bu pervasızca kararlarda teşvik edici rol oynadı. Gezi olaylarını körükleyen yazılı ve görsel medyaya sesleniyorum; 529 idama suskun kalmanızı hangi insani duygularla izah edeceksiniz? Ey Doğan Grubu, Ciner Grubu şimdi ne diyeceksiniz? Çünkü medyanın da bir namusu olmalıdır' diye konuştu.

Başkaları da aynı cesur tavrı göstersin

Erdoğan, 'Bizim kadim tarihimizde utanacağımız, korkacağımız, yüzleşmekten çekineceğimiz hiçbir hadise bulunmuyor. Biz korkmayacağız. Biz tarihi farklı yazanlardan, çarpıtanlardan, tarihinden utananlardan ve korkanlardan olmayacağız. Tarihinde ne yaşanmış olursa olsun hiçbir millet tarihinin esiri olamaz. Tarihinin esiri olan milletler, geleceğin tarihini yazamaz. Biz tarihi aydınlatmaya, ortak acıları paylaşmaya hazırız. Umut ediyorum ki gerek Ermenistan devleti gerek Ermeni diasporası bizim bu yürekli adımımızı görür, aynı yürekli, aynı cesur tavrı onlardan da görür ve bekleriz' dedi.


10 yıl önce