|

AB gerekçeli karara göre yorum yapacaktır

DTP'nin kapatılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, "Bir delilleri görelim, gerekçeli karardaki yorumları görelim, ondan sonra AB de o gerekçeli karara göre yorum yapacaktır' dedi.

Aa
00:00 - 12/12/2009 Cumartesi
Güncelleme: 20:50 - 12/12/2009 Cumartesi
Yeni Şafak
AB gerekçeli karara göre yorum yapacaktır
AB gerekçeli karara göre yorum yapacaktır

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, DTP'nin kapatılmasına ilişkin, 'Bir delilleri görelim, gerekçeli karardaki yorumları görelim, ondan sonra AB de o gerekçeli karara göre yorum yapacaktır. Biz de ona göre pozisyonumuzu belirleyeceğiz' dedi.

The Marmara Oteli'nde düzenlenen Uluslararası Rotary Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısı'na katılan Egemen Bağış, gazetecilerin, DTP'nin kapatılmasıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Bağış, gerekçeli kararı gördükten sonra yorum yapmanın doğru olacağını belirterek, şunları kaydetti:

'Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın çağrılarını önemsiyorum. Bu çerçevede 2010 yılı Türkiye'de seçimsiz bir yıl olacak. Sayın Başbakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır yaptığı çağrılar çerçevesinde TBMM'de hep beraber el ele verip, Türkiye'nin gerçek bir demokratik, AB standartlarında demokratik bir ülke olması için gerekli yasaları hep beraber geçirelim diye ümit ediyorum.'

Bağış, 'kararın AB sürecini nasıl etkileyeceğinin' sorulması üzerine de Türkiye'nin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu, AB üyesi ülkelerin de hukuk devleti niteliği taşıdıklarını söyledi. Bağış, 'Bu çerçevede, hukuk kapsamında olduğu sürece, Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamının oybirliğiyle aldığı bir karar olduğu gözönüne alınacaktır. Bir delilleri görelim, gerekçeli karardaki yorumları görelim, ondan sonra AB de o gerekçeli karara göre yorum yapacaktır. Biz de ona göre pozisyonumuzu belirleyeceğiz' diye konuştu.


AB'NİN BARIŞ PROJESİ TÜRKİYE OLMADAN TAMAMLANAMAZ

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin en büyük barış projesi olduğuna inandığını belirterek, 'Ancak bu barış projesi Türkiye'nin entegrasyonu olmadan tamamlanamaz' dedi.

The Marmara Oteli'nde düzenlenen Uluslararası Rotary Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Egemen Bağış, Türkiye'nin, doğunun batı kısmı, batının da doğu kısmı olduğunu belirterek, ülkenin bu anlamda çok zor bir coğrafyada barışı sürdürmeye çalıştığını söyledi.

Bağış, Türkiye'nin, bulunduğu coğrafyada çok savaşlar gördüğüne işaret ederek, bugün de Ulu Önder Atatürk'ün 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' sözünün izlendiğini bildirdi.

'Biz öncelikle kendi ülkemizde barışı yarattıktan sonra diğer ülkelere odaklanmalıyız' diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Dolayısıyla, biz bu anlamda Bosna-Hersek ile Sırbistan, Rusya ile Gürcistan, Afganistan ile Pakistan, Suriye ile İsrail, Filistin ile İsrail ve Irak ile Suriye arasında arabuluculuk görevini üstlendik. Çünkü dünyanın bu tarafında barışa ihtiyaç var. Bizim için batıda başarılı olmanın yolu, doğuyla güçlü ilişkilerin olmasıdır. Ancak, biz burada kuzeyi ve güneyi görmezden gelemeyiz.

Türkiye, Medeniyetler İttifakı'nın önemli bir katkı sağlayıcısı. Bu çok önemli bir proje, çünkü hepimizin kabusu olan medeniyetler çatışmasını sonlandırmaya çalışmaktadır. Farklı ülkeler birbirlerini, birbirlerinin hassasiyetlerini anlarlarsa, o zaman barış sağlanabilir. Bu proje tüm dünyada destekleniyor. Çünkü uluslararası düzeyde daha çok barışın sağlanması için birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Türkiye de bunu yaratmaya çalışıyor.'

Bağış, İsviçre'deki minare yasağına da değinerek, 'İsviçre'de 2 hafta önce olan şey bize yardım etmiyor. Bizim birbirimizin değerlerine saygı duymamız lazım. Aynı fikirde olmayabiliriz, ama birbirimize saygı duymalıyız' dedi.

AB'nin en büyük barış projesi olduğuna inandığını vurgulayan Bağış, üye ülkelerin tarihlerine bakıldığında savaşlarla dolu olduğunu, kan ve gözyaşı döküldüğünü anlattı. Ancak AB ile birlikte tüm ülkelerin savaşmayı durdurduklarını belirten Bağış, 'Bu, ekonomik bir proje olarak başlamasına rağmen siyasi bir projeye dönüşmüş. Şu anda da sınırların ortadan kaldırıldığını görüyoruz. Ancak bu barış projesi Türkiye'nin entegrasyonu olmadan tamamlanamaz' diye konuştu.

Türkiye'nin müzakereler için 45 yıl beklediğini hatırlatan Bağış, 'Tabii, çifte standart var ama biz de bazı hatalar yaptık' dedi. İktidara geldiklerinde ilk önceliklerinin AB olduğunu belirttiklerini ve birçok reform gerçekleştirdiklerini dile getiren Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kürt olduğunu 10 yıl önce inkar etmek zorunda kalan insanların şimdi 24 saat yayın yapan televizyonları var. GAP'a 500 milyon Avro'dan fazla kaynak aktardık. Oradaki Kürt vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirmek için projeler yaptık. 1 Mayıs'ı ulusal tatil ilan ettik ve bu yıl işçi ve işverenlerle kutladık. Cezai yasalarımızda da bazı değişiklikler yaptık. Sivil mahkemelerde artık generaller yargılanmaya başladı.'


'YILLAR BOYU FARKLI TOPLULUKLARI GÖZARDI ETTİK'

AB standartlarına yaklaşıldıkça vatandaşların yaşam koşullarının iyileştiğini vurgulayan Bağış, 'Türkiye, daha demokratik, daha refah düzeyi yüksek, daha saydam bir ülke oldukça Avrupa da bundan yarar sağlamakta, daha istikrarlı bir müttefik kazanmaktadır' dedi.

Bağış, Avrupa'da, Türkiye'nin birliğe entegrasyonu konusunda seslerin yükseldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

'Bizim tarihi ve coğrafi yükümlülüklerimiz var. Bizim bulunduğumuz coğrafya tam bir geçiş noktası. Şehrimizde cami, kilise ve sinagog 800 yıldan fazladır yanyana bulunuyor. Biz bölgede barışı kurmaya çalışıyoruz, aynı zamanda kendi iç barışımızı sağlamaya çalışıyoruz. Yıllar boyu farklı toplulukları gözardı ettik biz Türkiye'de. Sadece Kürtler'i değil, Ermeniler'i, işçileri ve kadınları da.'

Türkiye'de her kesimin bir şikayeti olduğunu belirten Bağış, bu nedenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle 'Birleştirme Projesi' ve 'Demokratik Girişim' başlattıklarını, bu anlamda vatandaşların yaşam koşullarını AB'deki yaşam koşullarına yaklaştırmayı hedeflediklerini aktardı.

Bağış, kimi insanların Türkiye'nin batıdan çok doğuya döndüğünü söylediklerini hatırlatarak, 'Durum bu değil. Türkiye için doğu; batı, kuzey ve güney kadar önemli. Türkiye'nin AB müzakereleri yalnızca Türkler tarafından değil, aynı zamanda 1.5 milyar Müslüman tarafından izleniyor. Çin, Hindistan ve Afrika'daki bazı ülkeler kendilerini batıdan dışlanmış hissetmektedir ve Türkiye'yi yakından izlemektedirler. Türkiye, onların mesajını da iletmektedir. 5.5 milyon Türk, AB ülkelerinde yaşamaktadır' diye konuştu.

Müzakerelere katılan her ülkenin en sonunda süreci olumlu tamamladığına işaret eden Bağış, 'Türkiye de bir gün AB'nin parçası olacaktır' dedi.

Bağış, Türkiye'nin, Avrupa'ya giden yasadışı göçmenler, uluslararası terörizm ve narkotik sorunlarla mücadele konusunda geçiş ülkesi olduğuna dikkati çekerek, 'Son 10 yıl içinde biz bu tür yasadışı işlere karışan ve Türkiye'yi geçiş ülkesi olarak kullanmaya çalışan 600 bin kişiyi yakaladık. Avrupa ile bir anlaşma imzalamak istiyoruz. Biz bu anlamda güvenlik önlemlerini artıracağız. Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu güvenlik önlemlerini burada alacağız' diye konuştu.

Konuşmasının ardından Bağış'a, Uluslararası Rotary Geçmiş Dönem Direktörü Özçelik Balkan tarafından nazar boncuklu cam tabak hediye edildi.


14 yıl önce